Diyarbakır’da daha iki üç yıl öncesine kadar tüm öğrenciler klasik bir okul hayatı sürdürüp doktorluk, öğretmenlik, avukatlık gibi mesleklere sahip olmayı hedefliyordu. Bu hedefleri doğrultusunda ise yaptıkları tek şey önlerindeki YKS’ye hazırlanmaktı. Ancak günümüzde durum alışılagelmiş hedeflerin epeyce ötesinde. Günümüz öğrencilerinin büyük bir kısmı, yetişkinlere apayrı bir dünyanın ürünüymüş gibi gelecek fikirlere, çalışmalara ve hedeflere yönelmiş durumda artık.
Bu radikal değişimde farklılaşan eğitim ikliminin payı, tahmin edersiniz ki, oldukça fazladır. Artık birçok okul; matematik, tarih, fizik gibi derslerin yanı sıra “STEM, yazılım, tasarım, proje geliştirme” gibi derslere de müfredatlarında yer veriyor. Bu derslerde öğrencilere, üzerinde çalışmak istedikleri bir problem belirlemelerinde ve bu problemi çözmek adına nasıl bir yol izleyecekleri konusunda rehberlik ediliyor. Tüm bunların sonucunda öğrenci çözümünü üç boyutlu bir hale getirebiliyor ve öğrendiklerini uygulayabileceği şeyler üretiyor.
Geçtiğimiz beş sene içinde, Diyarbakırlı gençler de bu geleneksel yapıyı kırıp Harvard, Brown, Dartmouth, Bocconi gibi dünyaca meşhur üniversitelere gitmeye başladı ve kendilerinden sonra gelen kardeşleri için yeni bir perspektif yarattılar. Elde edilen bu başarılar ise Diyarbakır özelinde katlanarak artmaya devam ediyor. Anlayacağınız, Diyarbakır gençleri artık sadece YKS’ye hazırlanmıyor! Sınavsız bir şekilde projeler üreterek iklim aktivisti, gazeteci, mekanikçi, uzay mühendisi, yazar, tasarımcı oluyor. Bu bağlamda zaman zaman öğrencilerle bir araya geliyorum. Son dönemde karşılaştığım iki ekip ve projeleri beni oldukça umutlandırdı. İlham verici iki ekipten ilki; iklim aktivizmi ile serüvenine başlayan dört kişilik liseli gençlerden oluşan “MethaRise” ekibi; küresel ısınmaya neden olan gazlardan metan gazı emisyonunu azaltmak için umut verici bir proje üzerinde çalışıyor. Metan gazı kontrolünün öneminin farkına vararak küresel anlamda bir etki yaratmak istiyorlar. Metan yiyici bakterilerin içerisinde bulunduğu akıllı bir prototip tasarlayıp bunları çöp alanlarına, pirinç tarlalarına ve büyükbaş hayvan çiftliklerine yerleştirmeyi planlıyorlar. Böylece metan emisyonunu azaltıp, küresel ısınmayı yavaşlatmayı hedefliyor ve hali hazırda olan prototipleri ile yurt dışındaki girişimcilerin dikkatini çekmek için var güçleriyle çalışıyorlar.
Bir diğer ekip ise yedi lise öğrencisi gençten oluşan “Hevsel Press” ekibi. Bu gençler ise ekoloji, biyoloji, psikoloji gibi alanlarda gençlerin yazdığı yazıları arşivleyebilecekleri bir dijital gazete oluşturup, yazarlığa dair ilgililere yüz yüze ve dijital eğitim olanakları sunuyor. Hem insanların üretkenliklerini artırmak hem de fikirlerin çıkış noktasında var olmak istiyorlar. Bu bağlamda yeni yazar ve bilim insanı adaylarına ulaşmayı, onlara destek olup derneklerle yeni projeler geliştirmeyi hedefliyorlar.
Benzer projelerle YKS’yi bir yana bırakıp hayata erken atılan ve yurtdışında üniversite okumak için çalışmalar yürüten bu gençleri çok önemsiyorum. Başarının ekip halinde ve yaratıcı düşünme becerilende olduğunun farkında olan bu gençler, önlerindeki seçenekleri kendi imkanlarıyla artırıp aralarında topluluklar oluşturuyor ve kendileri için yeni bir kariyer planı hazırlıyorlar. Tüm bu çalışmalar ise yakın geleceği gözeten biz yetişkinler için eşsiz bir umut kaynağına dönüşüyor.
Benden size tavsiye, yakın bir zamanda hayatınızda yer edinecek AP, SAT, Toefl, IELTS, Pisa, FRC, Rise, Conrad gibi sınav ve yarışmalara alışmaya hazırlanın. Diyarbakır gençleri farklı geliyor, bu gençlerin ufku artık tahmin ettiğimizden de daha geniş…