Değişen Dünyamızın, Değişen insanları.

Nesrin Erdoğmuş

Hikâyeler aslında çok da bana göre değildir bilirim. Fakat değişen dünyamızın, değişen insanlarının hikâyesi bu. Belki hepimiz kendimizden bir şeyler bulup hissedeceğizdir.

Karanlıklar içinde yalnız kalmış bir insanın ruh halini bilir misiniz?

Ruhunun derinliklerinde yapayalnızlık uçsuz bucaksız kayalıklar olduğunu.

Gözlerimizi her sabah uykudan açtığımız da güneşin parlak yüzünü görememesini, bilir misiniz?

Sizde bu kalabalık şehirde yalnızlığı seçtiniz.

Etrafınız kalabalık olsa ne çıkar, önemli olan sizin ruhunuzun yalnız olmamasıdır.

 

Yaşanmış tüm yılların geçmişte var olmasıdır.

Öyle buruk ve acılarımız var ki, içimizdeki hüzün dış dünyanın etkenleri gibi.

 

Yasadığımız şu yaşımıza kadar belki çok büyük savaşlar görmedik ama içimizdeki, ruhumuzdaki savaşlarla mücadelemiz o kadar hasarlı oldu ki.

Gençliğimizi, yüreğimizdeki duyguları,  sevgimizi, ruhumuzdaki umutlarımızı bizden her şey alıp karanlık girdaplara götürdü. Geçmişe baktığımızda kocaman bir boşluk, yeri doldurulamaz bir yalnızlık var.

 

Hikâyemiz de kişiler karakterler belki çok yer edinmese bile, yüzümüzdeki çizgilerin, her bir çizgisinin derin anlamları var.

 

Dağın eteklerinde kurulmuş küçük köylerden şehre ilk adımını atan, şaşkınlıktan yüzleri korkuyla karışık Heval’lerin hikâyesi belkidir bu. Belki ücra bir mahalle de doğmuş, kıvrık yollardan şehirin gizemli hayatına çok uzak yerlerde de gözünü açmış olabilir.

 

Belki de şehrin tam ortasında doğan büyüyen elit dediğimiz nadide tabakanın çocukları da bu yazımızda ki düşüncelere katılabilir.

Belki kız çocuğu olabilir.

Belki de erkek çocuğu.

Belki de hala cinsiyetini belirleyememiş toplum tarafından hep itilmiş bir gay veya lez de olabilir.

Belki genç kızlığa adım atmış, kara gözlü bir genç kızda olabilir.

Dedim ya size kişi veya kişiler bizim için önemli değildir. Yaşlar, cinsiyetler, maddiyat, maneviyat bizler için bu yazımızda önemli değildir.

Önemli olan tek bir şey vardır.

O da yaşamın bize getirdikleri arasında savrulmadan yolumuzu, güzergâhımızı çizip gitmemizdir.

 

Karakterler farklı olsunlar. Ama biz hep bir pencereden bakıp anlatalım.

 

Genel olsun özdeyişlerimiz.

 

Heval olsun adı.

 

Başlıyoruz kendi hayatımızın öğütleriyle çıkacağımız yola.

Belki

İlkokulu kendi köyünde bitirmiş, ortaokul için küçük bir kasabaya gelmiştir.

Şehre lise için geldiğinden şehrin ışıkları kâh yüreğini ısıtsa bile, yalnızlığı onu korkutmamaktadır.

Heval;

merak etme liseyi de çabucak bitireceksin.

Önün açık istikbalin parlak.

Güneş nasıl her yeni günde dünyayı ışığıyla aydınlatabiliyorsa, sende okulun bittiğinde geleceğini aydınlatacaksın.

 

Her doğan güne merhaba Heval’im.

 

Işıldayan güneşe, güzel yarınlara, ruhundaki sessiz karanlıklara, yüzündeki donmuş acılara merhaba.

 

Sanma ki yalnızsın bu kocaman dünyada, şunu iyi bil ki yalnızlar birleşince kalabalık ordular çıkarır önümüze.

 

Bu dünya da yaşayacağın güzel öğütler vereceğim sana.

 

Heval’im.

Sana kötülük yapıldığında bile hiç bir zaman kendi özünü kaybetme. Doğru ol, dürüst ol hiç bir zaman insanları kendi menfaatlerin için incitme.

Bu dünya öyle hakikattir ki hiç ummadığın bir zamanda kime ne yapmışsan tekrar karşına çıkar.

Hayattaki dayanağın işin ne olursa olsun, işini sevmek, küçük başarıların varsa tadını çıkarmak olsun.

İşine verdiğin emek çok önemlidir.

İşini öyle bir içten sevki başarın her ne olursa olsun kıskanılsın.

Hayatta hiç kimseye kendini farklı gösterme. Neysen o sun demektir. Yani ya göründüğün gibi ol, ya da olduğun gibi görün.

Hiç bir zaman makamından dolayı insanlara hükmetme.

 

Çevrendekilerle her zaman bilgi alışverişinde bulun. Unutma her insanoğlunun fikirlerine saygı duyman şarttır.

 

Aşka yüreğin hep açık olsun. Unutma hangi yaşta olursan ol, insanoğlu sevdiği ve sevildiğini hissettiği zaman mutlu olur.

 

Aşk senin yüreğindeki tüm sıcaklığı su üstüne çıkartandır.

 

Her zaman için hayatta kaybetmeyi de göze alman gerek.

Şunu hiç unutmamalısın ki yaşamda zafer de vardır, kaybetmekte vardır.

İkisinin de acısı çabuk geçer.

 

Şunu hiç unutma yıllar çok çabuk geçse bile, her yaşın kendine özgü bir ruh hali vardır. Gençlik güzeldir çabuk geçer. Yaşlanmaya başladığını hissettiğinde bile yüreğindeki tüm güzellikleri yitirme.

 

Yıllar çabuk geçebilir, geçmişe özlem duysan da yaşadığın her dakika senin gelecekteki geçmişindir.

 

 Unutma!

 

Başladığın her işi bitirmeye çalış, çünkü başarı hiç bir zaman tesadüfe bağlı değildir. Çalışıp çabaladıktan sonra işini başardığını göreceksin.

Yaşamda her zaman kavgayı kuralına göre oyna.

 

 Unutma hileyle hiç bir zaman bir yerlere gelemezsin.

 

Küçücük bir dağ köyünden içindeki yalınlık ve yalnızlıkla beraber şehrin ışık saçan aydınlığında sakın yolunu kaybetme.

 

 Unutma geçmişin senin özün, kişiliğinin belirtileridir.

 

 Unutma hangi yaş da olursan ol hayat yaşanmak için değerdir…

 

Günümüz karmaşasında, böyle beylik laflar edip insanlara öğüt vermek belki haddimize olmasa gerek desek diye düşünürken birden önümüzdeki aylarda yapılacak olan yerel seçimlere yurdumun ve memleketimin odaklandığını görünce her şeyin ülkemize,  vatanımıza, coğrafyamıza ve şehrimize hayırlı olmasını diliyorum.

Yine de bu günlerde tüm gündem, Belediye başkanları ve meclis üyeleri seçimlerine odaklanmışken seçilen tüm seçilmişler makamlarına oturduklarında,  neydim ne oldum dememelidirler. Ülkemiz ve Memleketimiz için nasıl faydalı olabileceklerini düşünüp uygulamaya bırakmalıdırlar. Bu ülkeye, bu vatana bu memlekete faydaları dokunan her kesimdeki insanlara ve makamlara saygımız büyüktür. Şehrimizdeki güzelliklerden faydalanabilmemiz için her birey ve makamdaki kişiler ellerini taşın altına bırakmalıdırlar.

 

Belki Başkanlarımız küçük bir dağ köyünde doğmuş büyümüş olabilirler, belki de şehrin en elit semtinde doğmuş büyümüş olabilirler.

Önemli olan bu ülke bu vatan bu şehirlerdir. Ekonomik, kültürel ve sosyal anlamda hizmetlerde bulunan her kim ise bizler bu kişilere kuruluşlara destek vereceğizdir.

Yeter ki memleket sevdalıları olsun. Hizmet etsinler. İnsanlarımız mağdur olmasınlar.

 

Bu vatan bizimdir. Bu şehir de bizimdir. 

Bu şehre faydası dokunan tüm insanlar bizimdir.

Yolumuz açık yüreğimiz kişisel menfaatlerde değil, vatanımızın ve şehrimizin sevgisinde ve insan sevgisinde birleşsin.

Sevgiyle kalınız.