TİGRİS HABER - Diyarbakır ve Mardin'de 15 kişinin öldüğü yangınla ilgili tartışmalar devam ederken, DEDAŞ'ın elektrik hatlarının yangına sebep olduğu bilgisi hem uzman rakamlarına hem de savcılık ön raporuna yansıdı. DEDAŞ ile ilgili sorunların Meclis'e de taşındığı ortaya çıktı. Artı Gerçek’e konuşan 27’ci dönem HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Üyesi olarak Aralık 2020 tarihinde DEDAŞ’ın gerekli bakım ve onarımı yapmamasından kaynaklı elektrik kayıplarını dört yıl önce raporlaştırdıklarını söyledi.
Kenanoğlu “Diyarbakır ve Mardin’deki yangınların sebep olan gerekli bakım ve onarım yatırımlarını yapmayan DEDAŞ’dır. 2020 den bu tarafa DEDAŞ gerekli tedbir ve yatırımları yapmadığı için bugün Diyarbakır ve Mardin’de katliamlar yaşanmaktadır.” diye konuştu.
Hatlardaki bakımsızlık raporda
Kenanoğlu söz konusu raporu hazırlarken Türkiye Elektrik Mühendisleri Odası yanında bölgeye gidip Diyarbakır, Van Elektrik Mühendisleri Odası ve Van Gölü Elektrik Dağıtım A.Ş., Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş., bölgede yaşayan halk ile görüştüklerini belirtti. Ayrıca TBMM Enerji Piyasası Kanun teklifi alt komisyon tutanakları ile Sistemleri Yüksek Mühendisi Fatih Çaçan ile görüşerek rapor hazırladıklarını ve dört yıl önce enerji hatlarında hiçbir bakım ve onarım yapılmadığı bilgisinin hazırlanan raporda yer aldığını belirtti. Aralık 2020’de hazırlanıp, kamuoyu, TBMM ve ilgili komisyonlarla ve elektrik dağıtım şirketleriyle paylaşılan raporda şu tespitler yer aldı
“Dağıtım şirketlerinin kayıp kaçağı önlemek için yeterince yatırım yapmadığı bir yana Türkiye elektriğinin yüzde 45’ini kullanan sanayi kuruluşlarının kayıp kaçak oranı ise hiç konuşulmamaktadır. Bölgede yenilenmesi gereken trafo, hat ve elektrik direklerinden kaynaklı ciddi oranda kayıp kaçak miktarı söz konusudur. Bu da faturalara yansımaktadır. DEDAŞ ve VEDAŞ bunun en aza indirgenmesi için özelleştirme protokolünde sözünü verdiği bakım, onarım ve yenileme çalışmalarına daha fazla kaynak ayırması gerekmektedir.”
'Enerji hatları, trafolar yetersiz, bakımsız'
Kenanoğlu açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
“Kayıp-kaçak elektrik konusu o dönemde tartışma konusuydu ve bu günde hala güncelliğini koruyan bir olgu. Diyarbakır, Mardin, Siirt, Van’daki vatandaşlar kaçak elektrik kullanıyor, elektrik faturası ödemiyor deniliyordu. Komisyon üyesi olarak yaşanan durumu tespit etmek için böyle bir rapor hazırladık. O dönemde elektrik faturalarında kayıp kaçak diye bir ibare vardı ve vatandaştan bu konuda da para alınıyordu. Rapor hazırlamak için bölgeye gidip, Elektrik Mühendisleri Odalarıyla, uzmanlarla ve elektrik dağıtım şirketleriyle görüştüğümüzde bu kayıp kaçağın tümüyle evlerde kullanılan elektrik olmadığını gördük. Önemli bir kısmının enerji dağıtım hatlarında yaşanan kayıp elektrik olduğunu öğrendik. Kayıp elektrik üretildiği yerden tüketildiği yere gidene kadar enerji hattında yok olan elektriktir. Elektrik vatandaşın sayacına gelmeden kayboluyor. Niçin bu kayıp var? Buradaki mesele enerji hatlarında yenileme ve yatırım yapılmaması, hatların, trafoların eski olduğunu raporumuza yazdık. Kayıpların büyük bir bölümünün enerji hatlarındaki altyapı yetersizliği ve bakımsızlıktan kaynaklandığını gördük. O dönem görüştüğümüz DEDAŞ dahil şirketler altyapı yetersizliğinden bahsetmişti. Görüştüğümüz elektrik mühendisleri odası, bakanlık yetkilileri hatların uzun, trafoların yetersiz, bakımsız olduğunu söylüyordu. Türkiye genelinde kayıp elektrik yüzde 11 iken Diyarbakır, Mardin’de bu oranın yüzde 50’nin üzerinde olduğunu tespit etmiştik. Bu altyapı yetersizliği bugün yaşanan yangınlara sebebiyet veriyor”
'Denetim yok'
Enerjinin devletin kontrolünde olması gerektiğini belirten Kenanoğlu şu şekilde konuştu:
“Raporumuzu bütün kurumlardan görüş alarak, bölgede incelemeler ve görüşmeler yaparak, elektrik dağıtım şirketlerinden de görüş alarak hazırladık. Hazırladığımız raporu TBMM’de basın açıklaması yapar kamuoyu ile paylaştık. TBMM genel kurulunda tutanaklara geçecek şekilde bu raporu konuştuk. Ayrıca bu raporu ilgili tüm kurumlara da gönderdik. 2020 yılında elektrik dağıtım hatlarında yaşanan sorunu tespit etmemize, gerekli girimlerde bulunmamıza rağmen bölgede hiçbir altyapı yenileme çalışması yapılmadı. Oysa dağıtım şirketleri ile yapılan sözleşmede yapması gereken yenileme, onarım sorumlulukları var ve bunların hiç biri yerine getirilmiyor. Dağıtım şirketleri bölgede sözleşmede yer almasına rağmen böyle bir harcamaya girmediler. Birilerinin kar hırsı ile hareket etmesi sonucunda bugün yaşanan katliamlar yaşanıyor. En başta ciddi bir denetimsizlik yaşanıyor. Biz raporumuzda bütün bunları tespit etmiştik. Bu tür özelleştirmeler sadece kar amaçlı beli şirketleri, belli insanları zengin yapmak adına hem insanlarımız hem de doğa, canlılar yok oluyor, bölgede felaket yaşanıyor. Bir elektrik meselesinin özelleştirilmemesi, olaya sadece kar açısından bakılmaması gerekir. Enerji kamunun kontrolünde olması gerekir. Kar hırsıyla hareket edip, bir de denetim yoksa bugün yaşananlara sebebiyet veriyor.” (Kaynak: Artı Gerçek)