DEDAŞ, adam akıllı soruşturulmalı…

Zülküf Kışanak

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ön rapora göre, 20 Haziran gecesi Diyarbakır’ın Çınar ilçesinin 4 köyünde, Mardin’in Mazıdağı ilçesinin ise 2 köyü ve bir mezrasında meydana gelen yangın, DEDAŞ enerji iletim hattından kaynaklanmış. Yangın nedeniyle yaklaşık 15 bin hektarlık tarım alanı tamamen yandı. Gece boyunca devam eden yangına karşı kendi imkanlarıyla mücadele etmeye çalışan 15 köylü feci bir şekilde yanarak hayatını kaybederken, onlarca köylü de ağır yaralandı. İlk tespitlere göre 500’ün üzerinde küçükbaş hayvan telef oldu, binlerce dönümlük ekili alan birkaç saat içinde kül oldu, yaban hayatı yok oldu. Gazeteci Medine Mamedoğlu’na Kürtçe konuşan köylü bir kadının deyimiyle, “Agir bi dinyayê ket…” Gerçekten de öyle olmuş, ateş bir anda dünyalarını sarmış. Olay yerindeki tanıkların anlatımlarına göre gecenin bir vaktinde DEDAŞ’ın elektrik tellerinden çıkan kıvılcımlar sonucu başlayan yangın, bir anda evlerini, kırsaldaki sürülerini, ekili tarlalarını, bağ ve bahçelerini sarmış, kısa sürede tüm birikimlerini yok etmiş…

*

Köylülerin DEDAŞ’la ilgili şikâyetlerini duymayan, bilmeyen kalmadı. Hemen her gün basında çıkan haberler, sorunların boyutunu ortaya koyuyordu. Bu son yangınla birlikte DEDAŞ bağlantılı sıkıntılar ülke gündemine oturdu. Kaçak elektrik kullanılıyor veya borçlar ödenmiyor gerekçesiyle özellikle de sulama dönemlerinde binlerce köylünün elektriği kolluğun eşliğinde kesildiğini, su kuyularının başındaki elektrik saatlerinin söküldüğünü, oldukça ağır para cezalarının verildiğini basında sık sık okuyorduk. Köylüler tarafından yapılan yol kesme, yürüme, ürününü tarlada bırakma gibi eylemlerle DEDAŞ protesto edilerek ortaya çıkan mağduriyetler duyurulmaya çalışıldı. Başta iktidar olmak üzere devletin ilgili tüm kurumlarına şikayet edilmesine rağmen DEDAŞ, büyük bir özgüvenle, dahası sırtını verdiği iktidardan aldığı cesaretle hep bildiğini yaptı. Diyarbakır, Urfa, Batman Siirt ve Şırnak’ta benzer sorunlar, sıkıntılar sık sık basına yansıdı, köylü ile yaşadığı sorunlarla hep gündem oldu. Bölge ve ülke tarımına katkı yapan on binlerce çiftçinin şikayetini kulak ardı ederek yoluna devam etmesi bazı soruları akla getirdi, iktidarla olan ilişkisinin sorgulanmasına neden oldu. Çünkü DEDAŞ devlet tarafından denetlenmesi gereken bir kurumdur. Ancak iktidar, kamuoyu tepkisini hep görmezlikten geldi. Onca tepkiye rağmen DEDAŞ’a karşı hiçbir girişimde bulunmaması, denetlememesi, en sıradan bir olayda bile kamu kurumlarını, özel şirketleri zapturapt altına alan, hatta birçoğuna kayyum atayarak kontrolü altına alan, yöneten iktidarın sessizliği tuhaf değil mi…

*

Elektrik paralarını tahsil etmede oldukça katı davranan, en sıradan bir şikayeti, en haklı bir talebi bile dikkate almadan hareket eden DEDAŞ’ın yatırımları hakkında ise herhangi bir bilgiye sahip değiliz. Daha doğrusu yatırımlar konusunda kamuoyuna açıklanmış yada yansıtılmış ciddi bir veriye sahip değiliz. Örneğin, DEDAŞ’ın elektrik dağıtımı gerçekleştirdiği bölgedeki altyapı yatırımlarından haberdar değiliz, tesis ve elektrik hatlarındaki yenileme çalışmaları ne durumda olduğunu bilmiyoruz, artık eskimiş, sık sık arıza veren, bu nedenle de elektronik ev aletlerinin bozulmasına, hatta kullanılamaz hale gelmesine neden olan düzensiz akımın yaşandığı hatlardaki bakım ve onarım hizmetleri ne durumda olduğu yada ne kadar hizmet verilmekte olduğu konusunda kamuoyu olarak hiçbir şey bilmiyoruz. DEDAŞ, başta köylü çiftçinin olmak üzere hizmet verdiği tüm yurttaşların şikayetlerini dikkate almak, yeni bir hizmet politikası belirlemek, kusurlu olduğu alanlardaki zarar ve ziyanları karşılamak için bir an önce harekete geçmelidir. Bu olmazsa, hep dikine giden DEDAŞ, adam akıllı soruşturulmalı. DEDAŞ’ın mağduru yurttaşın beklentisi bu yöndedir…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.