TİGRİS HABER - Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Kader Uzun Madenkuyu, Fransa’nın Strazburg kentinde 15-17 Ekim tarihleri arasında düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresinin (AK-YBYK) Genel Kurul toplantısına katıldı. Kongrede konuşan Madenkuyu, DEM Parti adına asil üye olan Van Belediyesi Eş Başkanı Abdullah Zeydan’a konulan yurt dışı yasağı nedeniyle kendisinin katıldığını belirterek, DEM Partili tüm belediye eş başkanlarına yurtdışı çıkış yasağı olduğunu vurguladı. Madenkuyu, konuşmasında 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerden önce ve sonrasında DEM Partili belediyelerin maruz kaldığı baskılara dikkati çekti.
‘Yerel demokrasinin güçlendirilmesi gerekiyor’
Dünya çapında yerel ve bölgesel demokrasinin sağlanması gerektiğini ifade eden Madenkuyu, “Barış ve istikrarın sağlanması için yerel ve bölgesel demokrasinin güçlendirilmesi bu da merkeziyetçi zihniyetin demokrasiyi ölçü alıp yereller üzerindeki baskılarının kaldırılmasıyla mümkündür. Yerel demokrasiyi sağlamamız için halkın katılımıyla gerçekleşen bir yerel yönetimler anlayışının olması gerekir. İktidar mekanizmalarının halka uzak bir şekilde işlemesi merkeziyetçi zihniyetin tek noktadan karar alması yerel demokrasiyi engellemektedir” dedi.
Türkiye’nin yerel yönetimler politikası
Türkiye’nin yerel yönetimler politikasını özetleyen Madenkuyu, “Türkiye’nin idari yapılanması, Anayasa’da ‘merkezi’ ve ‘yerel’ olarak tanımlanmaktadır. Yurttaşlar da bu iki yapılanmaya oy kullanarak, temsiliyetlerini belirleyerek katılım gösterirler. Merkezi yapılanma, karşılığını TBMM’de bulur; yerel yapılanma ise belediyelerde, belediye meclislerinde ve il genel meclislerinde. Yerel yönetimler açısından belediye meclisleri hem karar organı hem de denetim organıdır. Belediyeye ilişkin çalışmalar mecliste tartışılıp karara bağlanır, yine çalışmalara ilişkin denetim de bu mecliste sağlanır” diye konuştu.
‘Çok dilli yerel yönetim hizmetleri kriminalize edilmektedir’
Son 8 yıl içinde belediyelere atanan kayyım uygulamasını anımsatan Madenkuyu, şöyle devam etti: “Kürt sorununun en temel meselelerinden biri olan anadil hakkı korunması kapsamında çok dilli yerel yönetim hizmetleri adeta kriminalize edilmektedir. Yaya geçitleri için yazılan Kürtçe uyarılar silinmiştir. Sosyo kültürel çalışmalara müdahale edilerek yereldeki halklar üzerinde asimilasyon politikaları devreye girmiştir. Kayyım atanan bütün belediyelerde milyonlarca borç bırakılmış, belediye taşınmazları; merkezi hükümet güdümündeki mekanizmalara ya devredilmiş ya da bedelsiz olarak tahsis edilmiştir. Çalışan personeller işlerinden ihraç edilmiş, onların yerine gereğinden fazla personel alınmıştır.”
‘Belediyelerimiz müfettişler mabedine dönüştü’
2024 yerel seçimlerinden sonra belediyelerin milyonlarca borçlarla kayyımlardan devralındığını kaydeden Madenkuyu, şunları ifade etti: “Belediyeler bırakınız hizmet üretmeyi personel giderlerini bile karşılamamaktadırlar. Seçimlerden hemen sonra yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Tasarruf Tedbirleri Genelgesi kapsamında kamu yararını taşıyan ve acil karşılanması gereken hizmetlerin hiçbiri yapılamaz hale gelmiştir. Şöyle ki yerel yönetimlere kanunlar tarafından verilmiş harcama yetkisinin engellenmeye çalışılmasıyla temel faaliyet alanları olan yol, ulaşım, su, temizlik gibi belediye hizmetlerinin omurgası niteliğindeki alanlarda da bu genelge bahane edilerek hizmetlerin yapılması engellenmektedir. 8 yıllık kayyım sürecinde hiçbir müfettişin uğramadığı belediyeler, DEM Parti belediyeleri kazanır kazanmaz müfettişlerin mabedine dönmüştür. Hukuk dışı bir pratiğe girmeyen belediyelerimiz baskı altında tutulmak istenmektedir.”
‘Halkla birlikte yerele hizmet edeceğiz’
Madenkuyu, merkezi hükümetlerin bütün baskılarına rağmen demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü anlayışla, Ortadoğu başta olmak üzere tüm dünya halklarına ilham olan eş başkanlık modeli ve halkla birlikte yerele hizmet edeceklerini dile getirdi.
Rapor kabul edildi
Toplantıda, 31 Mart Seçimlerini İzleme Komisyonu ile birlikte Türkiye raportörleri İsviçreli David Eray ve Slovenyalı Vladimir Prebilic’in hazırladığı “Türkiye'deki Yerel Seçimler Yerel Özerklik Avrupa Şartı'nın Uygulanması İzleme Komisyonu ve İnsan Hakları ile Hukukun Üstünlüğünün Yerel ve Bölgesel Düzeyde Saygı Gösterilmesi Üzerine” başlıklı rapor, yapılan tartışmaların ardından oy çokluğuyla kabul edildi.
Delegasyon üyeleri temaslarda bulundu
Madenkuyu’nun içinde yer aldığı DEM Parti Yerel Yönetimler Delegasyonu üyeleri, İtalya, İsveç, Fransa, Avusturya, Almanya, İngiltere delegasyonlarının yanı sıra AK-YBYK Başkanı Marc Cools, İsviçreli ve Slovenyalı Türkiye raportörleri, eski başkanlardan Anders Knape, Gudrun Mosler-Toernstroem ve Leen Verbeek ile bir dizi görüşmeler yaptı.