İHD Şırnak Şube Yöneticisi Yusuf Vesek, Mardin ve Başkale'deki katliamlara değinerek, devletin bu katliamlar karşısında tedbir alması gerektiğini belirtti.
ŞIRNAK’ın Cizre İlçesi’nde, 90'lı yıllarda gözaltına alınan, kaybedilen ve "faili meçhul" cinayetlere kurban giden yakınlarının akıbetini soran Dayikên Şemiyê (Cumartesi Anneleri), 280'inci haftada yine bir araya geldi. Sanat Sokağı'nın bir araya gelen Dayîkên Şemîyê, kaybettirilen yakınlarının fotoğraflarını taşıyarak, "faili meçhul" cinayetlere kurban giden yüzlerce kişinin fotoğraflarının bulunduğu "Kayıplar albümü" pankartını açtılar. Annelerin eylemine BDP Cizre İlçe Eş Başkanı Ali Gün, Cizre Belediyesi Eş Başkanı Kadir Kunur, MEYA-DER ve İHD temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kayıp yakını katıldı. Bu haftaki eylemde 1994 yılında kaybedilen Hasan ve Bahri Esenboğa kardeşlerin akıbeti soruldu. Esenboğa kardeşlerin kız kardeşi Hatice Özdemir, 20 yıl önce köylerinin yakıldığını belirterek, "Kardeşim Bahri Esenboğa köyde evden alınıp götürüldü bir daha kendisinden haber alamadık. Hasan kardeşim de Cizre'ye gelirken yolda alınmış o günden beri kendisinden hiçbir haber alamadık. İki kardeşim faili meçhule kurban gitti. Bize bu acıları yaşatanların Allah da onlara aynı acıları yaşatsın. Ne hakları vardı bize bu acıları yaşatmaya. Bize yapılan tam anlamıyla bir zulümdü başka bir şey değil" dedi.
“Ayıplarla dolu bir ülkede yaşamak istemiyoruz”
Dayîkên Şemîyê olarak yıllardır burada evlatlarının, eşlerinin, kardeşlerinin akıbetini sormak için eylem yaptıklarını belirten Özdemir, "Bizler yıllardır burada sesimizi bütün dünyaya duyurmaya çalışılıyoruz. Bize nasıl bir katliam yapıldığını anlatmaya çalışıyoruz. Ama bu güne kadar devlet ve hükümet bizim için bir çözüm bulamadı ve hiçbir girişimde bulunmadı. Bizler bu katliamları yaşatanları lanetliyoruz" dedi. Devlet ve hükümetten sadece haklarını istediklerini anlatan Özdemir, kimsenin hakkını istemediklerini sadece kendi haklarını istediklerini belirterek, devlet ve hükümetten bu annelerin çığlığının duymasını ve buna derhal bir çözüm bulup failleri yargılamasını istedi.
“Katliamcılar onurlandırılıyor”
Özdemir'in ardından konuşan İHD Şırnak Şube yöneticisi Yusuf Vesek de, artık kirli tarihleri yaşayan bir memlekette yaşamak istemediklerinin altını çizerek, "Madımak otelinden bakalım Roboski'ye kadar gelelim. İnsanlar, anneler, halklar çirkinliklerle dolu insan yüzünü kızartan böyle bir ülkede yaşamak istemiyor. Devlet bu ülkeyi bu ayıplardan kurtarmalıdır bu failli meçhullerin faillerini yargı önüne çıkartıp cezalandırmalıdır. İnsanlarımız, vicdanımız ve insanlık bunu istiyor" diye konuştu.
"Bu katliamları yapanlar onurlandırılmasaydı isimleri kışlalara ve okullara verilmeseydi bu katliamların yaşanmayacaktı" diyen Vesek, "Bu katliamları gerçekleştirenler böyle onurlandırıldığı için katliamlar devam ediyor. Cemal Temizöz ve ekibi de böyle onurlandırılmak istediği için Şırnak bölgesinde bu katliamları gerçekleştirmiştir" dedi. Mardin'de korucular tarafından 4 kişinin öldürülmesi ve birçok kişinin yaralanması ve yine Başkale'de yaralı halde esir alınan bir HPG gerillasının infaz edildiği olaya değinen Vesek, "Devlet korucuların eline silah veriyor, git ne yapıyorsan yap diyor. Böyle olunca korucular da sağa sola saldırıyor. Böyle vahşetlerin önüne geçmek için devletin bu koruculuk sistemini derhal kaldırması ve silahları toplaması gerekirken bakıyoruz ki yeni korucu kadroları alınmaya başlıyor. Yine infaz edilen HPG gerillası olayı da bir vahşettir. Bir yerde bir savaş varsa herkes savaş kurallarına göre hareket etmelidir. Esirler hiçbir yerde infaz edilmez. Bizler bunları kabul etmiyoruz ve böyle vahşetlerin karşısında sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz” dedi. (diha)