DAHA NE KADAR YANACAĞIZ?

Mümin Ağcakaya

Mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklar günlük yaşamımızı neredeyse cehenneme çevirdi. Tam bu sıcakların sonu geliyor, sıcaklar mevsim normallerine çekilecek derken; bir bakıyoruz; ya Afrika’dan ya da Ortadoğu’dan gelen yeni bir sıcak hava dalgası bizi sarıp sarmalıyor. Sıcaklıklarda birçok şehir rekorlar kırıyor. Günlük yaşamımız cehenneme dönüyor. Sıcaklar öyle bunaltıyor ki, hem çalışma kapasitemizi düşürüyor hem de sağlığımızı ciddi sıkıntılara sokuyor.

Bilim adamları uzun yıllardır, doğanın kirletilmesi küresel ısınmayı sağlayan tedbirlerin alınması konusunda ülkeleri uyarıyorlardı. Bu uyarılar birçok konuda olduğu gibi bunu da yeterince dikkate alıp gereken tedbirleri almadıkları için sonuçta doğa kendi akışına devam etmesi alışıla gelen yaşam koşulları da değişmeye başlıyor. Doğanın bir parçası olan insanoğlunun doğaya uyum sağlaması ve doğayla barışık yaşaması gerekirken, doğaya savaş açmasının faturası sonuçta insanoğluna çıkmaktadır. Aslında doğa uzun zamandır insanları uyarıyor. Ama bu uyarılara kulak tıkayan insan belki de çok uzak olmayan gelecekte çok geç kalacaktır. Yaşam için cennet olan dünya başta insanlar olmak üzere tüm canlıların cehennemi olacaktır.

Son yıllarda sıkça dünyada yaşam koşullarının garantörü olan buzulların hızla eridiğini, göllerin, nehirlerin, yer altı su kaynaklarının kuruduğunu duyuyoruz. Ormanlar yanıyor ve metropol kentlerle her yer betona dönüşüyor. Toprakla bağımız kopuyor. Şehirlerde yağan yağmurlar bile toprakla buluşamıyor ve akacak yer bulamadığında sele dönüşüyor. Ülke yönetimlerinin izlediği çevre, tarım, orman ve su politikaları ciddi bir çevre sorununa yol açmaktadır ve küresel iklim krizini tetiklemektedir.

Küresel ısınmayı tetikleyen başta fosil yakıtlar olmak üzere birçok faaliyet doğal dengeleri alt üst ederek iklimsel değişikliklere yol açmaktadır. Önceki senelerde dünyanın başka yerlerinde yaşanan sıcak dalgalar artık yaşadığımız coğrafyayı da tehdit etmeye başladı. Bu yaz bizim için dayanması kolay olmayan bir sıcak iklime yol açtı.

Birçok kentte ve Diyarbakır’da gündüz ve gece sıcaklardan adeta bunaldık. Sağlığımızı ciddi olarak sıkıntıya sokmaya başladı. Bu sıcak döngü gelecek seneler bizi nasıl bir cendereye sokacağı şimdiden bellidir. Gelecek yıllar belki bu günleri de arayacak durumda olacağız. Bu sıcak dalgalar devam ederse çok uzak olmayan gelecekte başta gıda sorunu olmak üzere kullanılabilir su sorunları da yaşanmaya başlayacaktır. Bir taraftan deprem dalgası bir taraftan da sıcaklar. Yaşlıların deyimiyle bu gidişle halımız nice olacak?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.