Ali Abbas Yılmaz / Özel
Tigris Habere konuşan Diyarbakır Barosu Başkan adayı Av. Sertaç Buluttekin, neden aday olduğunu ve avukatların mesleki sorunlarının çözümüne dönük projelerini ve Tahir Elçi cinayetinin aydınlatılması noktasında baronun yaptığı çalışmaların daha da güçlendirilmesi çabalarının artacağı yönünde değerlendirmelerini paylaştı.
Diyarbakır Barosu başkan adaylarından Av. Sertaç Buluttekin Tigris Habere konuştu.
Neden adaysınız?
Herkes, bulunduğu ve yaşadığı koşullara ilişkin çoğunlukla menfi veya az da olsa müspet değerlendirmelerde, yorumlarda bulunur. Genellikle de bu değerlendirmelerin ve yorumların başlangıcında “ben olsam” böyle yapardım! şöyle konuşurdum! ve benzeri ifadeler yer alır. Elbette realite, somut durumlar, vakıalara ilişkin etkenler, nedenler bu söylemler kadar kolay değildir ancak, gerçekten de bir şeyler yapmak istiyorsanız, sizi hareketlendirecek ve motive edecek böylesi başlangıç düzeyindeki ilgi nüveleriniz olmak zorunda.
19 yıldır avukatlık mesleğini yürütüyorum. Aktif bir avukatlık yaşamımla birlikte, Diyarbakır Barosunda yaklaşık dört yıllık Yönetim Kurulu Üyeliğim boyunca Baromuzun Avukat Hakları Merkezi Koordinatörlüğünü yürüttüğüm için Avukatlık mesleğinin sorunlarını hem pratik yaşamda hem de teorik olarak artık iyi düzeyde kavradığımı düşünüyorum. Bu bağlamda mesleğin akut sorunlarının ve diğer taraftan kronik ve yapısal sorunlarının çözümlerine ilişkin deneyimleri, perspektif oluşturacak fikirleri, çalışma arkadaşlarımızla birlikte sistemli bir şekilde yaşama geçirebilecek kapasiteye de ulaştığımız kanaatindeyim.
Diyarbakır Barosunun sivil toplum kuruluşu olarak yürüttüğü çalışmalar, gerçekten de artık bir duruşa, karaktere ve misyona dönüşmüş durumda. Bunu sadece bir alan veya bir kesim için ifade etmiyorum. Diyarbakır Barosunun dışa dönük yönü olan STK kapsamındaki çeşitli faaliyetleri, toplumun her kesimini, hak ve hukuk alanlarını ve hatta siyaset alanlarını bile etkileyebilmekte. Bu etkin konumu nedeniyle Diyarbakır Barosu, hak ve adalet arayanlar, barış, demokrasi ve özgürlükler için mücadele edenler ve bu değerlere ilişkin beklenti içinde olanlar için apayrı bir yere sahip. Bizler de başta bu beklentilere cevap olmak üzere, toplumsal anlamdaki sorumluluklarımızı üstümüze vazife olduğunu düşündüğümüz için yerine getirmek istiyoruz.
Baro başkan adayı olarak ne tür projeler hayata geçirmeyi planlıyorsunuz?
Diyarbakır Barosunun çalışma alanlarını iki temel kısımda tartışmak istiyoruz. Biri Baromuzun STK yönü diğeri meslek örgütü yönü.
Diyarbakır Barosu Başkanı olmam halinde; şu belirteceğim alanlarda güçlü çalışmalar yapmayı planlamaktayım;
Başta stajyer eğitimleri olmak üzere meslek içi eğitimlerine ağırlık vermeyi ve kendi eğitim kadromuzu oluşturmayı planlamaktayız.
Üyelerimizin mesleki faaliyetleri sırasında karşılaştıkları sorunlara hızlı bir şekilde müdahale etmek ve etkin çözümler üretmek için Baromuz Avukat Hakları Merkezini (AHM) güçlendirmeyi planlamaktayız.
Avukatların ceza yargılamasındaki rolünü güçlendirmek için meslek itibarı ve saygınlığı kapsamında ciddi çalışmalar yürütmeyi planlamaktayız. Ceza yargılamasında avukatların ve savunmanın sistem tarafından sadece ve sadece şeklen hukuka uygunluk nedeni olarak kullanılmasını asla kabul etmeyeceğiz.
Üyelerimizin mesleki yaşamlarını kolaylaştıracak ve hızlandıracak teknolojik altyapıyı hızla hayata geçirmeyi, Baromuzda interaktif şekilde hizmet sunmayı planlamaktayız.
STK yönümüzü daha da güçlendirerek; ülkenin ana sorunlarından olan hak ihlallerini, yasakları, yargısal sorunları, toplumsal barışı olumsuz etkileyen uygulamaları, ayrımcılığı ve demokratik toplum için olmazsa olmaz olan özgürlükler üzerindeki baskıları kaldırmak için çalışmalar yapmayı planlamaktayız.
Baromuzun, kimlik ve karakter haline gelen çalışmalarını tescilleyecek sembolleri geliştirmek ve bu sayede Baromuzun ismini markalaştırmak amacıyla; Diyarbakır Barosu Tahir Elçi İnsan Hakları Ödülü programını her yıl yapmayı ve geleneksel hale getirmeyi hedeflemekteyiz.
Baromuzun faaliyetleri ve üyelerimizin ihtiyaçları doğrultusunda, tesislerin Baromuza kazandırılması çalışmalarına hızla başlamak istiyoruz. Tesisleşmede, modern çağdaş hizmet binası, konferans ve toplantı salonları, eğitim alanları, kurgusal-pratik çalışma alanları, üyelerimiz için sosyal alanlar ve otopark alanları, öncelikli olarak gündemimizde olacaktır.
Üç yıldır aydınlatılmayan Tahir Elçi cinayeti ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Tahir Elçi cinayeti ile ilgili mevcut olumsuz koşullar içinde Baromuz gerçekten çabalar sarf etmekte. Elbette tüm yönleri ile bu cinayeti aydınlatmak için çabalarımızı daha da güçlendireceğiz ve çeşitlendireceğiz. Bu konuda özellikle yurt dışında bir kuruluşla yürüttüğümüz çalışmayı çok önemsiyoruz. Bu çalışmanın soruşturma dosyasını ileri safhaya ve hatta farklı bir boyuta taşıyacağını öngörmekteyiz. İlk hedeflerimizden biri soruşturma dosyasında şüpheli veya şüphelilere ulaşmak olacak.
Son olarak meslektaşlarınıza ve kamuoyuna bir mesajınız var mı?
Diyarbakır Barosu üyesi olarak avukatlık mesleğini yürütmenin gerçekten Bana çok büyük katkıları olduğunu düşünüyorum. Coğrafyamızda yaşanan vakıaların, sorunların, hukuk uygulamalarının, siyasi pratiklerin ve benzeri yaşanmışlıkların bire bir mesleğimize ve Baromuza yansıdığını düşünüyorum. Bu nedenle hem biz avukatlara hem de örgütlü yapımız Diyarbakır Barosuna çok ciddi sorumlulukların yüklendiği kanaatindeyim. Her yönüyle değişimin çok hızlı olduğu coğrafyamızda ve toplumumuzda, kurumların da güncelliğini ve etkinliğini koruması ve hatta bazılarının daha üst seviyelere çıkarması elzemdir. Bu bağlamda, Diyarbakır Barosunun 13-14 Ekim 2018 tarihlerinde yapılacak olan Olağan Genel Kurulunda çıkacak seçim sonuçlarının, tüm organlarda hangi adaylar seçilirse seçilsin bu bilinçle görev yapacaklarına inanıyorum. Seçim sürecinin suhuletle ve dayanışmayla geçmesi Bizleri ayrıca mutlu etmekte. Kazanan Baromuz ve İnsanımız olacaktır…
Av. Sertaç Buluttekin kimdir?
27.11.1975 günü Diyarbakır’da doğmuşum. Ailem Diyarbakır İlinin Kulp İlçesinden. Annem ev hanımı, Babam memur ve toplam 3 kardeş dönemin Kürt ailelerine göre küçük bir aile idik. 3 kardeşin en küçüğüyüm. Anadolu Öğretmen Lisesi son sınıfta ekonomi okumak isterken, üniversite sınavlarında Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi tercihimi kazandım. 1994 yılında başladığım Üniversite hayatımı 1998 yılında tamamladım. Bir yıllık staj süresinden sonra 1999 yılında Diyarbakır Barosuna kayıtlı olarak Avukatlık Mesleğine başladım. Avukatlık mesleğine başladıktan sonra Uluslarası Af Örgütünün Diyarbakır Çalışma Grubunda, İnsan Hakları Derneği Hukuk Komisyonunda, Diyarbakır Barosu Basın Yayın Komisyonunda çalışmalarım oldu. Diyarbakır Barosunda 2010-2012 yılları arasında Yönetim Kurulu Üyeliği yaptım. Diyarbakır Barosunun 2016 yılında yapılan 45. Olağan Genel Kurulunda tekrar Yönetim Kurulu Üyeliğine seçildim ve halen Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı olarak görev yürütmekteyim.