ÇOK DİLLİ ÜLKELER/DEVLETLER

Yılmaz Köprücü

Çoktan beri düşündüğüm ve kafamda tasarladığım bu yazıyı ; 21 Şubat Dünya Anadil Günü nedeniyle ,şimdi yazmaya karar verdim.

Bu yazımı okuyacak olanlar, etkili, etkisiz, yetkili ve yetkisiz kişiler sakın ha yazımda bölücülük, örgütçülük falan filan aramasınlar. Çünkü amacım, kimilerine göre 50 yıl, bana göre ise 1921 Anayasası'ndan itibaren süren, hatta daha eskilere dayanan bir sorun'un nasıl giderilebileceği konusunda düşünen bir insanın çözümler üretmesi düşüncesinden başka bir şey değildir.

Çünkü hepimizin huzurlu bir biçimde yaşayabileceği, adil paylaşıldığı takdirde üzerinde yaşayan her insanı rahat ettirecek bu topraklar üzerinde 100 yıldır insanlık rahat yüzü görmedi. 70 yaşımdayım huzurlu bir yaşam süremedim. Darbeler, çatışmalar, cezalar, yoksulluklar ve en önemlisi de haksızlıklar içinde yaşayan insanlarımızın bu hayhuydan kurtulması, kurtarılması yönündeki düşüncemin temelinde de; insan haklarından birisi olan yaşama hakkından sonra gelen bir hakka yönelik olmasıdır. Bu anadilde eğitim hakkıdır.

Anadilde eğitim hakkının olmaması; ülkede yaşayan Kürtler ile farklı etnik azınlıklara mensupların çocuklarının yaşama, 5-6-7 hatta 8 yıl geç katılmasına neden olmaktadır. Şöyle ki; doğduğundan itibaren anadilinin farklı olmasından dolayı okula başladıktan sonra ortaokulu bitirene dek, ona zar zor ancak Türkçe öğretilmektedir. En iyimser halde Türkçe'yi 3 veya 4 yılda layıkıyla öğrenebilmektedir. Buna en iyi örnek kendimi verebilirim. Anadilim Türkçe, evimizde Türkçe konuşulduğu, anam babam bizimle Türkçe konuştuğu, Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünü bitirdiğim ve ayrıca yıllarca metropol kentlerde memuriyet yapmama rağmen halen dahi İstanbul Türkçe'si konuşamamaktayım, Konuşmam Diyarbakır merkezde egemen kılınmaya çalışılan Diyarbakır ağzı/şivesinin izlerini taşımaktadır.

Hele hele farklı halka , etnisiteye mensup çocukların çektiği acıları çok iyi gözlemlemiş biriyim .

Örneğimden ana konuya dönersek; Türkçe’yi öğrendikten sonra bilgi yüklemesine başlanılan çocuk ancak öğrendiği bu bilgileri belleğine yerleştirebilmekte ,bu da onun yaşamında gecikmelere neden olmakta buna ilaveten üniversite sınavlarında her çocuğa aynı sorular sorulduğunda da fırsat eşitliğine kökünden darbe vurularak bayağı fırsat eşitsizliği yaratılmaktadır .

Bu duruma şöylesine bir argüman geliştirilerek karşı çıkıldığı görülmektedir . O argüman da şudur : Deniyor ki " Kürt veya Rum veya Ermeni çocukları en iyi üniversiteleri kazanmakta ,okumakta , doktor mühendis ,avukat olmaktadır . Daha ne istiyorsunuz ? Gibi sorular sorulmaktadır . Bu durum istisnaidir , bir çok koşulun bir arada olmasını gerektirmektedir . İstatistiki değerlendirmelere bakıldığında üniversite sınavlarında batı illerinde okuyan çocuklar doğu illerinde okuyan çocuklara göre oransal olarak daha başarılı olmaktadır. Örneğin ; Edirne birinci , Hakkari sonuncu gibi.

Diğer bir konu da; cumhuriyetin ilanından bir kaç yıl sonra Kürt , Kürtçe yok denilmiş ,diğer dinsel azınlıkların hakları Lozan Anlaşması ile güvence altına alındığından Ermeni ve Rum , Yahudi okulları ile ibadet yerleri olan kilise , havra , sinagog gibi yerlerin açılmasına izin verilmiştir .

Kaldı ki; Türkiye’nin de imza attığı uluslararası bütün sözleşmelerde anadilde konuşma özgürlüğü ile anadilde eğitimin bir hak olduğu , korunması ve geliştirilmesinin sağlanması gerektiği belirtilmiştir.

Eğitim ve öğrenim hakkı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 2.maddesi ile hüküm altına alınmıştır. Daha önceleri de 4 Kasım l950 tarihinde hazırlanmış olan İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin 12 No.lu Protokol'un 1.Maddesi aynen şöyle demektedir : ''Ayırımcılığın yasaklanması '' başlığı altında ''Hukuken temin edilmiş tüm haklardan yararlanma ; cinsiyet ,ırk , dil , din ,renk ,siyasi ve diğer kanaatler ,ulusal ve sosyal köken , ulusal bir azınlığa mensup olma , servet ,doğum ve her hangi bir diğer statü bakımından hiç bir ayrımcılık yapılmadan sağlanır''

24 Temmuz l923 'de kabul edilen Lozan Anlaşması'nın 41 , 42 , 43 , 44. maddeleri gereğince azınlıkların dilleri ve dinleri ile dinsel kurum ve okul açmaları güvence altına alınmıştır.

Anayasanın 42.maddesi herkesin eğitim hakkının olduğunu yazmaktadır.

T.C.Anayasası'nın 90.Maddesinin son fıkrası "Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar kanun hükmündedir, bunlar hakkında anayasaya aykırılık iddiasıyla iptal davası açılamaz "demektedir.

Tüm bu hukuki metinlere rağmen ,bazı insanlar -Çok dilli ülke olur mu ,?

-ikilik çıkar , -Bölünmeye hizmet eder ,- Danyada örneği var mı ? gibi sorularla karşı çıkmakta ,bu ülkenin huzura ermesinde gönülsüz davranmaktadırlar .

Dünyada anadil olarak 80 Milyon ,2.dil olarak da 230 Milyon kişi Fransızca konuşmaktadır . Kanada , Belçika , İsviçre , Lüksemburg , Monako ve bir çok ülkede 2.dil olarak kabul edilmekte ve konuşulmaktadır

Çok dilli bazı ülkelere örnek verecek olursak :

İSVİÇRE ; Almanca,Fransızca ,İtalyanca , Romanşca olmak üzere dört resmi dil vardır .

KANADA : ingilizce ve Fransızca .İkisi de resmi dildir .

BELÇİKA :Flamanca,Fransızca ,Almanca .Üçü de resmi dildir .

GÜNEY AFRİKA :11 resmi dil vardır ,bunlar ;Afrikans,İngilizce , Ndebele , Kuzey Sotho , Güney Sotho , Swazi , Tsonga , Tswana , Venda , Xhose ve Zuluca'dır.

HİNDİSTAN : 22 resmi dil vardır ,Hintçe ve İngilizce merkezi hükümetin resmi dilleridir . Diğer yirmi dil ise bölgesel düzeyde resmi diller olarak kabul edilmektedir.

SİNGAPUR : İngilizce , Malayca , Mandarin Çincesi , Tamilce olmak üzere dört resmi dil vardır .

NİJERYA : Beşyüzden fazla konuşulan dil vardır . Devlet dili İngilizcedir .

ÖZBEKİSTAN : Resmi dil Özbekçe'dir .Rusça , Tacikçe ,Türkçe , Tatarca konuşulan dillerdir . Karakalpakça ,Karakalpakistan'ın özerk resmi dilidir .

KIRGIZİSTAN : Kırgızca ve Rusça resmi dildir .

AZERBAYCAN :Resmi dil Azerbaycan Türkçe'sidir. Rusça ,Ermenice , Kürtçe,

Lezgice ,Talisçe , Tatça ,Gürcüce , Ukraynaca , Avarca ,Dargince ,Lakça , Farsça , Yunanca ,Arapça , İbranice dilleri konuşulmaktadır .

AMERİKA : Resmi dil yoktur . En çok konuşulan dil İngilizcedir .Fiili olarak ulusal dil kabul edilir . Bazı bölgelerde İspanyolca resmi dil olarak kabul edilir ve konuşulur .

FRANSIZCA : Resmi dil Fransızca'dır . Bölgesel diller vardır ,bunlar Baskça , Bretonca ,Katalanca ,Korsikaca ,Oksitanca , Alsasça'dır . Farklı bölgelerde bölgesel diller hakimdir , ancak resmi dil Fransızca'dır .Bazı bölgelerde ise bölgesel dil anadil olarak kullanılır Fransızca da 2.dil olarak öğrenilir .

ALMANYA : Resmi dil ,Cermen dil ailesine ait olan Almanca'dır .Ayrıca , Avrupa Bölgesel Diller ve Azınlık Dillerini Koruma Anlaşması uyarınca konuşulan ,korunan Danca ,Sorbça ,Romanca ,Aşağı Almanca , Frizce dilleri konuşulmakta ,ayrıca göçmenler tarafından kullanılan Türkçe , Arapça ,Rusça , İtalyanca ,Yunanca dilleri konuşulmakta ,bunlara engel olunmadığı gibi gelişmesi için okullar açılmaktadır .

DANİMARKA : Resmi dil Danca .Almanca , Frizce'dir .Arapça,Kürtçe ,Farsça göçmenler arasında konuşulmaktadır .

İSVEÇ :Resmi dil İsveççe'dir .Ayrıca beş azınlık dili mevcuttur.

RUSYA : Resmi dil Rusça'dır . Yüzden fazla dil bulunmaktadır . Rusya Anayasası'nın 68.Maddesi uyarınca devlet dili Rusça'dır .Cumhuriyetler kendi resmi dillerini belirleyebilirler. En çok konuşulan diller Ukraynaca Tatarca , Başkırca ,Çeçence ,Almanca ve İngilizce'dir .

AVUSTURALYA : Resmi dil yoktur .En çok konuşulan dil İngilizce'dir . Yerli halk olan Aborjinler'in dili ,ayrıca göçmen dilleri konuşulmaktadır .

AVUSTURYA : Resmi dil Almanca'dır. Resmi azınlık dilleri ise Hırvatça , Slovence , Macarca'dır .Azınlık dilleri devletçe korunur geliştirilir .

GÜRCİSTAN : Resmi dil Gürcüce'dir .Nüfusun % 87'si Gürcüce konuşur . Abazya özerk bölgesinde Abazaca resmi dil statüsündedir .

ARJANTİN : Resmi dil İspanyolca'dır , nüfusun % 97 'si anadil olarak konuşur . İtalyanca ve İngilizce göçmen dilleri vardır .Yerli diller ise Mapudungun ,Quechua ,Guarani dilleri kaybolmakta ,ancak varlıklarını korumaya çalışmaktadırlar .

İNGİLTERE : Resmi dil İngilizce'dir . Krallık tarafından tanınan bölgesel diller İskoçça,İskoç Galcesi ,Galce ve Kernevekçe'dir .

ÇİN : Resmi dil satandart Çince' dir (Putenghua),Bölgesel diller ise Mandarince ,Uygurca,Zhuangca ,Min,Kanton,Moğol,Tibet,Uygur,Zhuang azınlık dilleri mevcuttur .

İRAN :Resmi dil Farsça'dır .Seksen Milyon kişi bu dili konuşur .Bu dil Afganistan ve Tacikistan'da da resmi dil olarak kullanılır .İran Anayasası Farsça dışındaki bölgesel dillerin kullanımını ve öğretimini serbest bırakmıştır .Konuşulan diğer diller Azerice ,Kürtçe,Gilanca,Mazenderanca , Lurca ,Arapça ,Belucça ,Ermenice ,Gürcüce ,Çerkesçe ,İbranice ve Süryanice'dir .

NORVEÇ : Resmi dili Norveççe'dir ,bu dilin iki yazılı biçimi vardır Bokmal ve Nynnorsk .Her ikrisi de resmi dil olarak kabul edilir . Ayrıca Sami dili ile Kuzey Lapça ile Güney Lapça diye diller mevcuttur . Ülkenin kuzeyinde en çok konuşulan dil Sami dil grubuna ait Kuzey Lapça'dır .

Görüldüğü üzere, her ülkede birçok dil bulunmaktadır. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür. Ancak kafaları fazla bulandırmamak için örneklere burada son veriyor ve diyorum ki bu ülkelerin hiç biri bizim kadar sancılı bir ülke olamamıştır. Yine görüleceği üzere, dünya ülkeleri uluslararası hukukun hükümleri uyarınca hareket ettikleri sürece sorunlar azalmakta veya yok olmaktadır.

Ülkemizde de bunun farkına varıldığı için inkâr politikasından dönülerek, geçmiş yıllarda Yaşayan Diller ve Lehçeler Yönetmeliği çıkarılarak ülkede mevcut dillerin kabulüne yönelik çok küçük bir adım atılmış, ancak daha sorun giderici önlemler yoluna gidilmemiştir.

Türkiye 'de anayasaya göre resmi devlet dili Türkçedir. Ondan sonra konuşulan dil Kürtçedir. Kürtçe’nin de birçok lehçeleri bulunmaktadır. Ayrıca Arapça, Lazca, Çerkesçe ve azınlık dilleri olan Ermenice, Rumca, Süryanice de konuşulmaktadır .

Tüm yazdıklarımın ışığı altında ve ulusların kardeşliği söyleminin altının doldurulması bakımından, Türkler’in Kürtlerle bir arada yaşaması gerektiğini savunanların Kürtçenin de eğitim dili ve Türkiye'nin her tarafında zorunlu ikinci dil olarak okutulmasını ve öğretilmesini savunmaları gerekmektedir. Bunun yararları olacaktır :1- Devlet çıkardığı yönetmeliğe sadık kalmış olacak bu dillerin yaşamasına olanak sağlayacaktır .2-Her halükarda Türkçeyi öğrenemeyen Kürt bireyleri dertlerini karşısında Kürtçe bilen kamu görevlilerine dertlerini, düşündüklerini rahatça anlatabilecek ,karşısındaki Türk de Kürtçe bildiğinden iletişim akabinde sorun çözümü kolaylaşacaktır .3-Mahkemelerde ,doktorlarda tercüman tayinine gerek kalmayacaktır . 4-Farklı dillerde edebi ürünler üretileceğinden bu toprakların kültürel zenginliği sıçrama yapacaktır. 5-Bütün okullara Kürtçe bilen öğretmenler atanacağından insan istihdamı artacak, işsizlik oranı düşecektir .6- En güzeli de ölümler,çatışmalar,savaşlar, didişmeler ,itişmeler bitecek kardeşlik o zaman kendini ortaya çıkaracak,çatışmalara operasyonlara tutuklamalara harcanan paralar ülke ekonomisine harcanarak refah ve huzur düzeyinin olabildiğince yükseklere tırmanmasına neden olacaktır .

7-Bünyelerinde Kürt nüfus bulunan komşu ülkeler bundan etkilenecek onlar da gerekli düzenlemelere yönelecek, bütün ülkelerdeki Kürtler bu oluşuma sempatiyle bakacaklardır.

Bir sözüm de bölünürüz paranoyasına kapılanlaradır. Bu paranoya nedeniyle Halkların-toplum kesimlerinin-kavimlerin-dinsel azınlıkların -etnik azınlıkların en temel haklarını kısıtlamak ,barbarlıktır,vahşettir , asimilasyondur .Ulusların kendi kaderini tayin hakkı ellerinde olmalıdır .

İserlerse özgürlük ve bağımsızlık haklarını kullanabilmelidirler .Bundan korkmanın hiçbir yararı yoktur . Kardeşliğin temel şartı "kendim için ne haksa kardeşim de o haklara sahip olmalıdır" şiarı olmalıdır.

Yukarıda yazdıklarım tüm hakların eşit ve adil biçimde dağıtılmasıyla oluşacak ortamın iki halkın ve diğer tüm azınlıkların gönüllü birlikteliğini getirebileceği ve gerçekleştirebileceği düşüncesindeyim .Zaten topraklarında özgür olmayan halk barındıran ülkeler de özgür olamazlar .

Bütün dünya halklarının özgür ve huzur ortamında yaşadığı bir dünyanın oluşması için empati yaparak doğruları ve hakları savunarak bunların yanında olmak gerekir diyorum ,illa ki barış ve huzur diliyorum .

Yılmaz Köprücü

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.