Hayattaki en değerli varlıklarımız... Çocuklarımız...
Gestalt psikolojide yer alan ‘şimdi ve şu an’ An’ı yaşamak hayata bakış açımız olmalı ve ne geçmiş ne de gelecek kaygımız olmamalıdır. Her anımızı güzel değerlendirip çocuklarımızla kaliteli zaman geçirmeliyiz. Onlara zaman ayırıp yaş gruplarına göre oyunlar oynayıp, etkinlikler yapmalıyız. Anne ve babaların çocukları ile iletişimleri genelde çözüme odaklı değil de anı kurtarmaya yönelik olabiliyor. Çocukların sorunlarına çözüm yolunuz onlara tavsiyeler, öğütler vermek yerine bir sorunu varsa eğer karşınıza alın ona değer verdiğinizi gösterin ve onu dinleyin. Siz kendi bildiklerinizi yaşayarak öğrendiniz ve bir başkasının da sizin anlattıklarınızla öğrenmesini beklemeyin...
Onu dinlemenizi gerektiren esnada işiniz ne olursa olsun, çocuğunuzun en önemli işinizden bile daha önemli olduğunu sakın unutmayın. Her çocuk anne babası için değerlidir ancak her anne baba çocuğuna değer veriyor mu? Ya da değerini nasıl gösteriyor...
Bana göre çocuğunuza çok istediği bir materyal almaktan çok onu dinlemek daha değerli hissettirecektir. Siz onu dinleyin o da hayatı boyunca sevdiklerini dinlesin. Bunu çocuğunuzun bilinçaltına aşılayıp empati yoksunu bireyler yetiştirmekten kaçının.
Çocuğunuz bir şey anlatırken sözünü kesme durumunda bile ‘sözünü kesiyorum, bana biraz müsaade et’ demek önemli bir detaydır.
Dinlemediğimiz çocuklarımız ilerde öfke hali durumuna daha yakın olurlar;
- Çevresiyle geçimsiz olmakla beraber, kendilerini ifade etmekte zorlanırlar.
- Her an sinirlenmeye meyilli olurlar ve kavga durumuna çabuk girebilirler.
- Akademik anlamda başarılarının düşük olma ihtimali daha yüksektir.
- Bulundukları ortamlarda sürekli sorun çıkarmaları da kaçınılmaz olur.
- Yaşadıkları olaylar karşısında tepkileri orantısız olur.
Emin olun ki bu ve buna benzer birçok olumsuz davranış sayabiliriz. Dinleyerek değerli hissettirdiğimiz çocuklarımız ise;
- Karşısındakini dinleyip ona saygı duymayı öğrenir.
- Duygularını konuşarak ifade edebildiği için saldırganlığa daha az meyleder.
- Problem çözme ve özgüven davranışlarını geliştirir.
- Konuştukça olumsuz duygularını hafiflettiğinden rahatlar.
- Empati kurabilme yeteneğini geliştirir.
Çocuğunuzun karnını doyurduğunuz gibi onun duygusal, ruhsal ve zihinsel kapasitesini de doyurun. Çocuklar kayıt cihazı gibidir ve neyi kaydedip neyi kaydetmediklerini de çoğu zaman fark etmezsiniz. Çocuklarınızın ‘ ben başarısızım, ben yetersizim, ben değersizim, ben sevilmeye layık değilim, ben işe yaramazın tekiyim’ vs. kendilerini bu tür olumsuz davranışlarla tanımlamalarına asla izin vermeyin.
Öğretmenim İsmail TİMUR hep şöyle der: ‘ Çocuğunuza koşulsuz onu çok sevdiğinizi söyleyin ve her zaman güven duyduğunuzu söyleyin.’