Çınar ağacını kim kesti?

NACİ SAPAN

Kısa bir süre önce Ankara’dan Diyarbakır’a gelen küçük oğlum, arkadaşlarıyla gittiği güzel bir mekândan, sokakta asılı rengârenk yüzlerce şemsiyeyi anlattı.

Ben de merak ettim, tarif istedim.

Çarşı karakolunun karşısındaki sokaklardan birinin sonunda bir yer tarif etti. Tahminen nereyi tarif ettiğini anladım.

Tatlıcılara ait tarihi evleri tarif ediyordu.

Yani şimdi üzerinde ‘Avukatlar evi’ yazılan yer.

Ama bir türlü anlaşamadık.

Ben aynen bu evi tarif ederek, ‘eskiden o sokağın girişinde Turan gazozlarının imalathanesi vardı. Sokağın tam ortasında ise yarım asırlık büyük bir Çınar ağacı var. Çınar ağacını geçtikten sonraki bitişik iki tarihi ev’ diye anlatıyorum.

 

Oğlum, ‘Hayır diyor. Orada Çınar ağacı falan yok. Ancak diğer söylediklerin uyuyor’ (Tabii Turan gazozları imalathanesi hariç) nereden bilsin çocuk. 40 yıl öncesini anlatıyorum.

Anlaşamadığımız tek nesne yarım asırlık Çınar ağacı oldu.

Sonuçta işin içinden çıkamadım, onunda yanlış yer tarif ettiği kanaatine varıp, konuyu kapattım.

 

Dün sabah Kahvaltıcı Mustafa’ya mutat uğraklarımdan birini yaptım. Tarihi halı ve eşya satan Sait abinin annesinin vefat ettiğini söyledi. Cahit Sıtkı Tarancı müzesinin olduğu sokakta tarihi evdeki taziye yerine uğradık. Başsağlığı dileklerimizi ilettik.

 

Oğlumun tarif ettiği sokak hiç aklımda yoktu. Mustafa ‘bu sokaktan dönelim’ dedi. Değişiklik olsun diye oraya saptık. Havadaki rengârenk şemsiyeleri görünce, ‘tamam’ dedim aynen oğlumun tarif ettiği yer. Tarihi evleri geçip Çınar ağacının olduğu noktaya varınca, neden anlaşamadığımızı anladım.

Çocuk haklıymış.

Çünkü Çınar ağacı yoktu.

 

Biz değerlerin yok edilmediği, sahip çıkıldığı bir kuşaktan geldiğimiz için Çınar ağacının katledilme gibi bir ihtimali kafamdan hiç geçirmedim. Sokak tarifini de yarım asırlık çınar ağacı üzerinden yaptım.

Yanılmışım.

Daracık sokakta araç trafiği için ciddi bir engeldi o Çınar ağacı.

Muhtemelen trafiğin rahatlaması için o ağacın katli ‘vacip’ oldu, kestiler.

Önceki yıllarda da bu nedenden kesmeyi düşünmüş olanlar vardı.

Ancak kentin asli unsurlarının varlığı buna engeldi.

Anladım ki, artık kentin değerlerini koruyacak kimse yok.

 

Trafik için, havalimanı için, yol yapımı için binlerce dönümlük arazilerde ağaç katliamı yapan bir iktidarın yönettiği ülkede yaşıyoruz. Sosyal Demokrat Yalova belediyesi kestiği ağaçlarla yerel yöneticilik yapıyor bu ülkede.

Diyarbakır’da bir çınar ağacı katledilmiş, çok mu?

 

Mustafa, ‘Çınar ağacı yok’ deyince, onun da haberinin olmadığını anlıyorum.

 ‘Yazık’ demekten başka da yapacağımız bir şey olmadığı için olay yerini terk ediyoruz. Durumu yazarımız Şeyhmus Diken’e de anlattım. Dayanamadı, o da bir yazı yazdı.

**

NOT:

Manav sokaktaki Çınar ağacının hikâyesi; 1960’lı yıllarda aslen Mardinli olan kadın terzisi Abdülselam usta dikmiş Çınar ağacını. Abdülselam usta ve o sokağın sakinleri yıllarca gözü gibi baktı o Çınar ağacına. Bizim kuşakla yaşıt bir ağaçtı.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.