Naci Sapan
Şimdi demokrasi sınavı zamanı
Şimdi CHP’nin zamanı
Siyasal İslam’ın topyekûn ‘gasp’ dönemi, paylaşım kavgası sonucu anlaşmazlıkla noktalanmış, sona ermiştir.
15 Temmuz akşamına kadar devam eden ortak ‘gasp’ eylemlerinin bu şekilde sona ermiş olması, ittifakın tek taraflı bozulmuş olması diğer tarafın sorumluluğunu, sorumsuzluğunu tartışmanın dışına itmiyor.
14 yıllık zaman diliminde yazılan, yazılmak istenen tarih, tanıklığımız dâhilindedir. Bizden, bizlerden önce yazılmış bir tarihi okumuyoruz.
Gördük, görüyoruz, yaşıyoruz.
Her şey, çok canlı, çok diri, çok taze
Elbirliği ile bizi taşıdıkları uçurumun son noktasında olduğumuzun da farkındayız.
Hala siyasal İslam’ın ideolojik gaspının tehditleri altındayız. Önce ortak, sonrasında da farklı alanlarda yarattıkları değirmenlere su taşıyanlar, bugün birbirlerini tehdit ediyor.
‘Gasp’ dönemi sarsıldı, tehdit dönemi başladı.
Kişisel tehditler toplumsal tehdide dönüştü.
Bizim gibi düşünenler için kişisel tehditlerin hiçbir anlamı yok.
Bizleri ilgilendiren toplumsal tehdittir.
Bizim için önemli olan; Laik demokratik cumhuriyete ve parlamenter demokratik sisteme yönelik tehditlerdir.
Bu tehdidin karşısında duracak güç, bu gücün tehdit karşısında alacağı tavır, dik duruş, karşı çıkış, demokrasiye sahiplenme son derece önemli. Toplumsal talep bu gücün devreye girmesi için kendini dayatıyor. Bu toplumsal talebin adresi de elbette ki Cumhuriyet Halk Partisidir.
Türkiye’nin siyaset arenasında uzun yıllardır sağ ideolojinin alternatifi yine sağ ideolojiydi. Geldiğimiz noktada ise, yönetimdeki siyasal İslam ideolojisinin alternatifinin yine siyasal İslam ideolojisi olduğu gerçeği ile karşı karşıyayız.
Onlar, yıllardır biriktirdiklerini kullanıyorlar.
Sol, sosyalist, sosyal demokrat kesim ise, kendi arasındaki temelsiz ideolojik kavgalar nedeniyle tüketti, üretemedi, kullanamıyor.
Şimdi kazanma zamanı.
Çünkü verilecek mücadele kişisel değil, toplumsal.
O nedenle;
‘Şimdi demokrasi sınavı zamanı
Şimdi CHP’nin zamanı’ diyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi, demokrasi mitinglerini yaygınlaştırmalı, ötekileştirilen bütün kesimlerin ortak paydası olduğunu meydanlarda kanıtlamalıdır. Demokrasi mitinglerinin toplumsal ruhunu bütün ülkeye yayarak, laik demokratik cumhuriyete ve parlamenter demokratik rejime sahip çıkmak için ortaklaşmanın zeminini yaratmalıdır.