31 Mart tarihli yazımın bir bölümü şöyleydi;
“Muhafazakâr, sağ kesimle güçlendirilmiş parlamenter sistem için yapılmış ittifakın, bütün zamanlarla ilgili geçerli olmadığını, günü geldiğinde bu birlikteliğin, bu fotoğrafın olmayacağını hepimiz biliyoruz.
O nedenle; Birlikte yapılmış, yapılacak olan hamlelerin dışında, CHP’nin kendi hamlelerini yapması gerektiğini söylüyoruz. Bu hamleler, kendi tabanı için, kendi içindeki ve dışındaki sosyal demokratlar ve sol-sosyalist kesime de umut verecek hamleler olmalı.”
Yeni seçim kanunu nedeniyle seçim mantığı da değişmelidir. Nitekim SP lideri Karamollaoğlu, mevcut durum karşısında en doğru açıklamayı yaptı, ‘3.ittifak olabilir’ dedi.
Evet, doğru, hatta farklı ittifaklarda olabilir.
Günlerdir ben de aynı konuyu anlatmaya çalışıyorum.
Özellikle seçim kanunu değişikliğinden sonra parlamento aritmetiği açısından partilerin kendi hesaplarını yapması gerekiyor. Partiler kendi hesaplarına çalışmak zorunda.
Kanun değişikliğinden dolayı muhalefet partilerinin sürekli çalışması gerekiyor, yoksa ‘vatandaş kararını vermiş, nasıl olsa kazanıyoruz’ diye yan gelip yatılırsa, iktidar herkesi yan yatıracak!
Kanun değişikliğinden dolayı muhalefet partilerinin sürekli çalışması gerekiyor, yoksa ‘vatandaş kararını vermiş, nasıl olsa kazanıyoruz’ diye yan gelip yatılırsa, iktidar herkesi yan yatıracak!
2 ana başlık altında durumu netleştirelim.
1-Cumhurbaşkanlığı seçimi
Burada 6’lı ittifak, hatta ittifak dışındaki muhalif parti ve güçler burada yerlerini alabilirler. Yani sandıkta ortaklaşabilir, Cumhurbaşkanını değiştirebilirler, bu noktada herhangi bir sıkıntı yok. Zaten Karamollaoğlu’nun da kast ettiği budur. Parlamento seçimi için kimsenin kimseye faydası yok. O nedenle yeni ittifak arayışları şart. 6’lı ittifakın ise, Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili çalışmaları ise muhalif olan bütün ittifaklarla devam eder.
2-Parlamento seçimi
Daha öncede yazmıştım. İttifak partilerinin oyları Milletvekili çıkarılması ile ilgili sonuçlara hitap etmiyor. CHP’nin bu nedenle kendi çalışmalarını farklı bir mecrada kendi ideolojik bakış açısı ile sürdürmesi gerektiğine işaret etmiştim. Ana muhalefet partisi olarak, ayrıca sosyal demokrat kimliği nedeniyle geniş kitlelerdeki ‘umut’ görüntüsünü netleştirmesi gerekiyor.
Muhafazakâr sağ’ın çok sayıda adresi var. Oradan gelecek oy sayısı iktidara taşımaz. Ancak, silkelenen bir CHP, tek başına iktidar olacak gibi bir pozisyon yaratıp, küskünlerini, genel anlamda kararsızları, sol-sosyal demokrat kesimleri tarafına çekebilir.
‘Utangaç’ siyaset yapmanın zamanı değil.
Eskiye ait siyaset yapma yönteminin de değişmesi gerektiğini kabul etmek gerekiyor. Geçmişe ait yöntem, Cumhuriyetin ikinci yüzyılının hazırlıklarının yapıldığı sürecin bir parçası değil. İktidar olmak için çalışan partinin siyaseti kendi kontrolünün dışındaki güçlere, yani siyasetin oligarklarına kaptırmaması gerekiyor.
Gençlik var, kararsız ciddi bir yurttaş topluluğu var.
Şartlar uygun.
Eksik olan samimiyet!
Aranan da SAMİMİYET
Herkes, toplumun bütün kesimleri sadece samimiyet arıyor.