Neyi, nasıl yazacağımı şaşırdım. Kripto muhafazakârları mı, onlara CHP’de zemin yaratanları mı, konuşsak, gerçekten neyi, nasıl ne şekilde yazıp nereye oturtacağımızı şaşırdık.
İktidar işini bitirdi geri çekildi, CHP listesinden seçilen sağcı-muhafazakâr milletvekilleri kendilerine yeni yuva inşa ederek mutlu olmakla meşguller. Herkesimde sular durulmuş gibi görünüyor.
Suları durulmayan tek siyasi organizasyon Cumhuriyet Halk Partisi, içeriden, dışarıdan vurgun yemeye devam ediyor. Ancak, Kemal beyin direnişi olumlu sonuç verecek gibi duruyor.
Çok ilginç değil mi; Sürekli hak, hukuk, adalet vurgusu yapan bir parti, sürekli birilerine iyi niyetli kucak açtığı için ihanete uğruyor, yoluna taş konuluyor. Geçmişte kendi içinde kavgaları olurdu, parti içi bir yarış vardı. Gürültülü, patırtılı bir ortam olmasına rağmen, ‘Kol kırılır yen içinde kalır’ dı…!
Şimdi kavganın muhatapları dışarıdan olduğu için kontrol sağlanamıyor. Bu çerçevede, CHP’nin kendi tercihlerinden dolayı kendisine yönelik haksız, hukuksuz, adaletsiz tokatlara maruz kalmasının ne anlama geldiğini irdelemek, analiz etmek şart.
Cumhuriyet Halk Partisi tabanından gelmeyen, sonradan eklentiler çok rahat. Partide, geçmişe dayalı bir sorumlulukları olmadığı için çok rahat sorumsuzluk kisvesine sarılabiliyorlar. Kazanç haneleri doluysa kendilerine bir yol buluncaya kadar sabırla bekliyorlar. Işığı gördükleri andan itibaren kendilerini ‘Haklı’ çıkaracak bütün pozisyonları deniyorlar.
Abdüllatif Şener örneği, sanırım Cumhuriyet Halk Partisinin bundan sonraki süreci için iyi bir örnek olarak kapısında asılı duracaktır. Yıllarca ailece CHP’ye hizmet veren sol sosyal-demokrat gençler işsiz dolaşırken, bu kişiler kendileri yetmezmiş gibi çocuklarını da aynı görüşü paylaşmadığı halde CHP grubunda personel olarak yerleştirebiliyorlar.
‘Eş-dost, sen ben, sizim oğlan’ muhabbeti ile yol yüründüğü içindir bu başarısızlık, kadrosuzluk. Gelecek için hazırlanan bir gençlik kadrosunun olmamasının nedeni, gerçek olmayan sanal kadrolar dayatıldığı içindir. Son 10 yılda yüzlerce eğitimli genç bugünler için hazırlanabilirdi. CHP’nin böyle bir gücü vardı, ancak, sağ-muhafazakâr Truva atları ve içerideki işbirlikçilerinin marifetiyle bunlar engellendi.
Seçmenler dikkate alınmadı, 5-6-7 dönem aynı kişiler önlerine sürüldü ve ‘Seç’ denildi. Aynı şeyler denenince farklı sonuçlar alınmıyormuş. Bir kez daha bu teori de kendini kanıtlamış oldu.
Kemal bey, bence şimdi şapkasını önüne koyup eskiye doğru yolculuk yaptığında, yapılan, yaptırılan bütün yanlışların da şifrelerini çözüyordur.
İş işten geçti mi?
Asla.
Yeter ki kadro oluştururken eski yanlışlara düşülmesin, aynı şeyler tekrarlanmasın.
Danışmanların görevden alınması çok doğru oldu, umarım eskilerden bir tek kişi kalmamıştır.
Sokakta sıradan yurttaşlarımız daha samimi, içten yönlendirme yapar.
Danışmana hiç gerek yok, halkın kendisi var zaten.
CHP’nin yapacağı en iyi iş, kendi içinden gençleri tespit edip çok acil bir şekilde kadro olarak hazırlamasıdır. Bunu yaptıktan sonra devşirme danışmana ne gerek var.