Çermik Milli Eğitim Müdürlüğünce düzenlenen Çermik 3. Kitap Fuarının ardından içimde umutlar yeşerdi kitaba ve Edebiyata dair…
Yaklaşık bir ay önceydi, telefonun öbür ucunda Çermik Milli Eğitim Müdürü Sayın Murat Bozdoğan vardı. Önce şaşırdım, ardından sevindim. Çünkü emekli olalı bir hayli zaman olmuştu. Milli eğitim Müdürü beni neden arar diye şaşırmış ardından kitap fuarına davetiyle sevinmiştim. Çok geçmeden telefonum tekrar çaldı, fuar organizasyonunda görevli genç bir öğretmen, fuarda bulunacağını süre içinde benimle birlikte olacağını yani mihmandarlık yapacağını söyledi. Bu durum daha öncesinde katıldığım hiç fuarda yaşadığım bir şey değildi. Bu bağlamda Çermik Kitap Fuarı, farkındalığını daha fuara gitmeden gösteriyordu.
12 Mayıs sabahı Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından görevlendirilen bir araçla evimden alınarak, Çermik’e doğru yola koyulduk. Çermik girişinde büyük bir sürprizle karşılaştık. Büyük bir Billboarda fotoğrafım, altında da ‘İlçemize Hoş Geldiniz’ yazıyor. Bu inceliğin karşısında büyük bir mutlulukla ilçeye vardık. Araçta İstanbul’dan gelen Yazar Birsen Ekim Özen de vardı. Bizi mihmandarlarımız karşılayarak kahvaltıya görürdüler. Kahvaltı esnasında pencereden dışarıyı gözlemliyordum. Çermik’te olağanüstü bir kalabalık ve hareketlilik vardı. Tabii ki bu durum fuarın etkisindendi. İlçe adına çok sevindim. Bu sevinçle her birimize eşlik edecek mihmandarlarımızla fuara doğru yola koyulduk. Fuara sevgili mihmandarım, meslektaşım İmren BÖLE’nin eşliğinde girdim. İmza için oturduğum yerden fuar alanını hayranlıkla gözlemledim. Müthiş bir atmosfer vardı. Coşku zirvedeydi. Bir yandan palyaçolar fuarı gezmeye gelen çocuklarla oynuyor, fotoğraf çektiriyor, diğer yandan renk renk giysiler içinde animasyon yapan öğrenciler dans ediyor, halk oyunları gurubu otantik giysileri içinde öğrenciler sıralarını bekliyordu. Her şey çok güzeldi. Fuarı gezmeye gelen konuklar, çocuklar sinevizyonda konuk yazarları izliyor, şövalelerde sergilenen konuk yazar ve sanatçıların resimleri bakıyor ve özgeçmişlerini okuduktan sonra standa yaklaşıyorlardı. Mutlulukları yüzlerinden okunan o dünya tatlısı çocuklar, ‘Abla, teyze, oradaki yazar siz misiniz? sorusuna aldıkları ‘evet’ cevabının coşkusuyla ellerindeki kağıdı ya da, okulda kullandıkları ödev defterlerini uzatarak, ‘Buraya benim de adımı yazarak bir imza atar mısın?’ diyorlardı. Kırılır mı bu güzellikler? İmzalar atılıyor ve çocuklar mutluluktan adeta uçarak ellerindeki kağıdı her önüne gelene göstere göstere standları geziyorlardı. Beni son derece mutlu eden bir başka konu ise; ilk defa Çermik’i gören köy okulu öğrencileriydi. Görülmeye değerdi çocukların mutluluğu. Yüz boyama etkinliğiyle girişte boyanmıştı yüzleri kendi istekleri doğrultusunda. Öğretmenlerinin kontrolünde biraz ürkek biraz şaşkın ama çokça mutlu bakışlarla dolaşıyorlardı fuar alanını. Bu ürkek gönüllere dokunmanın hazzını çok iyi bilirim eski bir köy öğretmeni olarak ben. Fuara halkın ilgisi de bir hayli fazlaydı. Biri kucakta\pusette, ikisi etekte, dolaştırıyordu anneler çocuklarını hiç üşenmeden. Okuldan çıkan çocuklar sırtlarında çantaları, bir elinde on lirası diğer elinde pamuklu şekeri büyük bir heyecanla seçiyordu alacağı kitabı.
Gitmeden önce basından,‘İlçe nüfusunun 6 katı kitap okuyucuyla buluşacak.’ diye okumuştum. Yani 50 bin nüfuslu ilçede 300 bin kitabın okuyucuyla buluşması hedeflenmişti. Hedefe yüzde yüz ulaşılmasa da çocukların gönlüne mutluluk ulaşmıştı çokça. Çünkü fuarda, kitapların dışında oyun ve beceri atölyeleri, palyaço gösterileri, açık hava sineması, konser ve sanatçı buluşmaları da vardı. Hemen hemen her köşede ayrı bir etkinlik vardı. Hele hemşehrimiz Erkan PETEKKAYA’nın ilçeye ve fuara gelişi ilgiyi, coşkuyu zirveye taşımıştı. Özellikle ergen grubunun coşkusu görülmeye değerdi. Erkan Petekkaya, fuar alanında görünür görünmez, gençler Petekkaya’nın etrafını öyle bir sardılar ki, sanatçı konuşmakta zorluk çekti. Gençlere eğitimle ilgili nasihatler vererek, kucaklaştı, fotoğraflar çekti, gönülleri bir kez daha fethetti.
Bir hafta süren fuara 104 yayınevi katılmış, 32 yazar davet edilmişti. Türlü etkinliklerin yanı sıra fuar kapsamında yazar söyleşileri de yapıldı. Her bir yazar ayrı bir okulda söyleşiler yaptı. Söyleşiler genelde eğitim ağırlıklıydı. Yazar-öğrenci buluşmalarında; öğrencilere dijital çağ ve medyanın doğru kullanılması, yaratıcı düşünmenin eğitimdeki rolü, geçmişten günümüze ilçede eğitim ve eğitimciler, okuma sanatı ve kitap okumanın önemi, sınava ve hayata hazırlık, bir kitabın çıkış serüveni, kitap tahlilleri, il ve ilçe tanıtımının önemini vurgulandı.
Bu fuarda genç, idealist, girişimci, bir o kadar da mütevazı bir müdür tanıdım. Girişimci, çünkü ilçe bazında kısıtlı imkânlarla kitap fuarı düzenlemek, onca yayınevi ve yazarı ağırlamak çok kolay bir şey değildir. Her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüştü. Murat Hocam, her yazarla ayrı ayrı ilgilenerek sohbet etmeyi de ihmal etmedi. Gün sonunda takdim edilen hediye ve fuar hatırası olarak çekilen fotoğraf da ayrı bir incelikti. Murat ÖZDOĞAN’a ve tüm festival ekibine bu olağanüstü çabalarından, misafirperverliklerinden, saygılarından dolayı çok teşekkür ediyor, yürekten kutluyorum. Bu işler ekip işidir. Bu bağlamda katkı sunan kurum ve kuruluşlara da ayrıca teşekkürü borç bilirim.
Son olarak dileğim, Çermik Kitap Fuarının diğer ilçelere örnek olması. Zira fuarlar il-ilçe tanıtımlarında çok önemli rol oynar.