12 Eylül 1980 Darbesi üstünde 44 yıl geçmiş.
Emir komuta zincirinde görev yapanların büyük çoğunluğu dünya hayatları bitmiş ahiret gitmişlerdir.
Allah'ın rahmetinden önce Mahkeme-i Kübra da "miskali zerre kadar" olsa dahi hayır ve günahların hesabını vermişlerdir.
Günah terazisi ağır basanlar; "eyvah" demeleri "keşke toprak olaydik" pişmanlıkları da onlara fayda vermemiştir.
Yaptıklarının cezasını çekmeleri için "CEHENNEME" sevk edilmişlerdir.
Mazlumun ahı ve de zalimin ceza görmesi için Mahkeme-i Kübra ve de cehennemin var olması ne de güzel.
Adaletin tecelli ettiği "boynuzlu dan boynuzsuz un" hakkının alındığı CEHENNEMİ seviyorum.
Tekrar darbeye dönelim.
O dönemde lisede okuyordum.
Her gün cinayetler, protestolar, grevler ve "akşama eve döne bilir miyim?" Endişesi ve kâbus dolu "Öldürenin niçin öldürdüğü ve öldürülenin de niçin öldürüldüğü" bilmediği günler idi.
Giydiğin elbise, saç ve sakal şekli, pantolonun paçası, favori ini biçimi "faşist veya komünist" olman için yeterli idi.
Huzuru sağlamak la görevli olanların "kıvama" gelsin diye yangına körükle gitmeleri ise en büyük sıkıntı idi.
Nihayetinde istenilen kıvam oluşmuş 12 Eylül Cuma günü darbe yapılmıştı.
Darbenin üstünde 44 yıl geçti.
Büyük çoğunluğu ahiret göçtü.
Yaptıkları yanlarına kar kalacağını düşünüyorlardı.
Ancak öyle olmadı.
Ölüm ve sonrası "tahtalı köy dinlenme tesisleri" yerine Mahkeme-i Kübra ya sevk edilmeleri.
Şimdi hesap verme sırası onlara geldi.
Darbe zemini oluşması için bunca canın öldürülmesine seyirci kalanlar, darbe yapanlar, destekleyenler, "biri sağdan, diğerleri soldan" idamlari ile canlara kıyan lar, milletin malını çalanlar... Ve nice zulme ortak olanlar.
12 Eylül'ün mimari, destekçileri, yalakacilari, seyircileri, sevicileri, yiyicileri ve "güç bende" diyenler dünya size de kalmadı.
Sizler "dünyada kaç gün kaldınız?"
Hak etmeden edindiğiniz servetin ne kadarını kendinizle mezara götürdünüz?
Kudretiniz, saltanatiniz, servetiniz şimdi nerede?
Uğruna bunca masumun ölmesine sebep olduğunuz servetiniz de elinizden gitti.
Size faydası da olmuyor.
Sıra "Allah'ın rahmetinden" önce hesap vermeye geldi.
Demek ki "Cehennem lüzumsuz" değildir.
Allah'a emanet olun.