Ne kadar gerçek bilmiyorum çünkü belgelerini bulamadım ama çok yerde yazılı olduğunu gördüm. Hoşuma gitti ben de size aktarayım dedim.
Kristof Kolomb, gemilerinin zorunlu tamiratı için Jamaika'ya uğrar.
Oradaki yerliler tamirata yardımcı olur, gemi tayfasına yiyecek içecek verir. Ancak aradan aylar geçmesine rağmen tamirat bitmez. Üstelik gemi tayfası, yerlilerin yiyeceklerini yağmalamaya başlamıştır. Bu duruma kızan yerliler, yardımı ve yiyeceği keser. Çaresiz durumdaki Kolomb, o dönemlerde gemilerde bulunan ve yıldız pozisyonlarını da içeren takvimi karıştırırken, ertesi gün Ay tutulması olduğunu öğrenir. Aklına parlak bir fikir gelir, hemen yerlilerin şefine gider, “Tanrı ile haberleştiğini ve Tanrı'nın yardımın kesilmesine çok kızdığını, bu kızgınlığını da Ay'ı kan kırmızıya çevirerek göstereceğini söyler.”
Ertesi gün yani 1 Mart 1504 akşam Ay tutulması başlar ve Ay'ın rengi tutulmadan dolayı kızıla döner.
Kolomb'un oğlu, o anı günlüğüne şöyle yazmış:
“İnleme ve feryatlarla birlikte, her yerden gemilere doğru geldiler, yiyecek ve içecekler getirdiler, Tanrı'ya onları affetmesini söylemesi için amirale yalvardılar”
Kolomb kum saatine bakar, 48 dakika süren tutulma bitmek üzeredir.
Onlara Tanrı'nın kendilerini affettiğini ve Ay’ı birazdan normal rengine çevireceğini söyler.
Tutulma biter, Tanrı tarafından affedilen yerliler de mutludur.
Kolomb Seyir defterine “Cehalet her zaman köleliği getirir” diye yazar.
Bizde deki kayıtlı olan gerçekte şöyle
21 Mart 2016’da Rektör Yardımcısı Bülent Arı, katıldığı televizyon programında, “Ben daha çok cahil ve okumamış tahsilsiz kesimin ferasetine güveniyorum bu ülkede. Yani ülkeyi ayakta tutacak olanlar, okumamış, hatta ilkokul bile okumamış, üniversite okumamış cahil halktır… Yani ülkeyi ayakta tutacak olanlar, okumamış, hatta ilkokul bile okumamış, üniversite okumamış cahil halktır. Onlar bu yanlışların hiçbirini yapmazlar, o beyannamenin ben neresinden tutayım. Daha önce Jön Türklerin yaptığı gibi ateşe sürüklüyorlar Türkiye’yi. Türkiye’nin okumuş kesimi, profesörlerden başlayarak geriye doğru en tehlikeli olanlar üniversite mezunları. Olayları en rahat okuyanlar ilkokul mezunları. Çünkü zihinleri berrak. Üniversite ve sonrası durum çok vahim çünkü gidişatı okuyamıyorlar, zihinleri bulanık…” olduğunu söyler.
Çünkü onların felsefesinde kitleleri peşinde sürüklemenin formülü.
1. Yığınlar ne anlattığına değil nasıl anlattığına bakar. İçeriği bırak. Show yap.
2. Kelime oyunları ve laf salatası ile konuyu iyice uzat. Bir süre sonra kopacaklar ve saçmalıklarını yakalamayacaklar.
3. İnsanlar anlamadığı şeylere değer yükler. Karmaşık hatta anlamsız cümleler kur.
4. Polemiklerde mantık aranmaz. Mantıksız, alakasız ve abartı iddialar ortaya sür.
5. İnsanların bilincine değil, bilinçaltına; aklına değil duygularına oyna. Akıllı insan zaten bizi dinlemez.
6. Ajitasyon, manipülasyon, dezenformasyon. Bunlar kilit sözcüklerin.
7. Sakın nezaket gösterme. Mütevazı davranma. Diğerlerini dinleme. Bunlar zaafiyet göstergesidir.
8. Bilgiyi kim takar? Bilsen de bilmesen de her konuda %100 özgüvenle konuş.
9. Dünyada her şeyi çözdüğün imajını ver. Sıkışınca 2. maddeyi uygula.
*
Tarih
e-mail m.nesim.sevinc@gmail.com
Not: Wikipedia= Kristof Kolomb; Jamaika'da yaşayan insanları, kendisine ve aç adamlarına erzak sağlamaya devam etmeleri için ikna etme çabasıyla, 1 Mart 1504 (Amerika'da 29 Şubat akşamı olarak da kabul edilebilir) tarihinde tam zamanlı bir Ay tutulmasının yaşanacağını tahmin etmiştir. Bazıları Kolomb'un, bu tahmini Alman astronom Regiomontanus'un Efemeris'i sayesinde yapabildiğini iddia etti ancak Kolomb bu iddianın yanlış olduğunu belirtmek için Abraham Zacuto'nun Almanach'ını kullandığını söyledi.