Çarşı Pazar bel büküyor

Mahsum Rençber
Her gün sokaklardayız, vatandaşın nabzını sorguluyor, yansıtıyoruz.
‘Bir dokun, bin ah işit’ dedikleri dozda bir durum söz konusu.
Hele ki, TMO binaları önündeki uzun kuyruklar var ya, işte o kuyruklar yürek burkuyor.
Çağdaş, hukuk devletinin yurttaşlarının saatlerce kuyrukta bekleyerek, 3-5 kilo sıvı yağ, 3-5 kilo pirinç alma gayretinin mutlaka bir karşılığı olmalı. Bu karşılık elbette ki, iktidarın lehine bir karşılık olmayacaktır. Adres sandıktır ve oraya gömmektir.
Bunları vatandaşın görüşü olduğu için yansıtıyorum.
Konuştuğumuz görüş aldığımız her kesimden birey, erken ya da zamanında yapılacak seçime işaret ediyor, o tarihi ve sandığı adres gösteriyor. Dünyada da böyledir, iktidarların gidişini hızlandıran, gidişine zemin hazırlayan tek neden, ekonomidir.
Vatandaşı ‘muhtaç’ hale getiren ekonomik politikaların bu saatten sonra düzelme ya da rayına girme gibi bir reaksiyonu söz konusu olmadığı için, önümüzdeki günler daha ağır koşullara hitap ediyor, öyle bir zemine doğru gidiyoruz gibi.
Evet, çarşı Pazar bel büküyor.
Gençler işsiz, perişan.
Öğrenciler, zor koşullar altında eğitim görüyor.
İş dünyası yatırım yapmaktan imtina ediyor.
Çiftçi ürününün karşılığını alamıyor, masraflarını dahi kurtaramaz bir halde.
İktidar ise, hala pembemsi tablolar çizip gözümüze sokmaya çalışıyor.
Onlar ya sokakta gezmiyor, ya da her şeyi bildikleri halde umursamaz davranıyorlar.
Liyakatsizlik denen şey de böyle bir şey zaten.
Vatandaşın kararlı tavrının seçime dönük olduğu gerçeğini kimse gözden kaçırmasın.
Şunun şurasında da ne kaldı ki?
Göz açıp kapayıncaya kadar bir süre kaldı boy ölçüsü için.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.