TİGRİS HABER - Muhalefetin yanı sıra, AK Partililerde Yargıtay’ın Anayasa mahkemesi üyeleri hakkındaki suç duyurusuna tepki gösterdi.
Yargıtay kararına tepkiler çığ gibi büyürken, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ile görüşerek, meclisi olağanüstü toplamasını istedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş ile telefonda görüştüğünü belirterek, "Kendisinden içinde bulunduğumuz yargı krizi ve darbe girişimiyle ilgili Meclis Danışma Kurulu'nu olağanüstü toplamasını talep ettim. Gün içerisinde bu yönde bir çağrı yapacağını belirtti" dedi.
Yazıcı: Yazık, çok yazık
TBMM’nin Sosyal medya hesabından açıklama yapan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, “Öyle olaylar olur ki, analiz yapmak için, konuşsan da konuşmasan da sorun olur. Hiç ve asla olmaması gereken öylesi bir olay yaşıyoruz. Yazık, çok yazık. Devleti oluşturan erkler, sorun çözümler. Asla sorun üretmez, üretemez. Birbirini çelmeleyemez” dedi.
AKP’li Gül: Endişe verici
AK Parti Grup Başkanvekili Abdülhamit Gül de sosyal medya hesabından paylaşımda bulunarak, şu ifadeleri kullandı:
“Yüksek yargı mercileri arasındaki çatışma görüntüsü, hukuk devleti ve mülkün temelinde yer alan adalet duygusu için endişe vericidir. Yargı hakemdir, sorunları çözer. Yargı hakem olma vasfını yitirirse, çözümün değil sorun ve çatışmanın kaynağı haline gelir.
Her kurumun kaynağını milletten alan yetki ve fonksiyonunu hukuk çerçevesinde kullanması esastır. Yargı organlarının da ihtilafları derinleştirmeden, anayasal sınırlar içinde kalarak sorun çözmesi milletimizin en tabii beklentisidir.”
Bakırhan: Can Atalay derhal serbest bırakılsın
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan sosyal medya hesabından şu paylaşımı yaptı: “Yargıtay, HDP kapatma davasıyla başladığı siyasi darbelerine Hatay Milletvekili #CanAtalay’ı rehin alıp Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunarak devam ediyor. Hukuki güvenlik ve kurumsal işleyişi çıkarları uğruna ortadan kaldıran siyasi iktidar, hukuk tarihinin kara sayfalarına adını yazdıran bu olayın baş sorumlusudur.
Can Atalay derhal serbest bırakılsın. Türkiye’de hukuk sisteminin ve tüm yasaların demokratikleştirilmesi için siyasi partiler devreye girsin çağrısı yapıyoruz.”
Kılıçdaroğlu: Bunlar yargıç müsveddesi bile olamazlar
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Ülkemizde anayasayı sadece Saray ihlal etmiyor, artık Sarayın yargıçları da anayasayı tanımaz hale geldi. Bu kararı ancak, yasaya uymayan, hukukun üstünlüğüne inanmayan ve vicdan sahibi olmayanlar alabilir. Bunlar yargıç müsveddesi bile olamazlar. Meslek onurunu koruyan, hukukun üstünlüğünü savunan ve vicdanını dinleyen AYM üyeleri tutuklanırsa şaşırmayacağım! Ayrıca… Yargıtay üyeleri önce, hiçbir kararın altında imzası olmayan bir kişiyi, Anayasa Mahkemesi üyesi yapmalarının utancını temizlesinler.”
Davutoğlu: Bunun adı darbedir
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu: “Bunun adı darbedir. Yargıtay'ın Anayasa Mahkemesi kararını tanımayıp, üstüne hak ihlali kararı veren üyeler hakkında suç duyurusunda bulunmasının başka izahı olamaz. Bu karar demokrasiye ve hukuk devletine darbedir, asla kabul edilemez.”
Uysal: Daha büyük maliyetlere neden olacak
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal: “AKP iktidarının iş bilmezliği ülkeyi ve Milleti onmaz bir sefalete, ekonomik bir krize sürükledi. Şimdi ise AKP’nin yargıdaki teşkilatlanması haline gelmiş Yargıtay, Anayasa Mahkemesinin kararını tanımayarak, bir de üstüne AYM’nin Can Atalay hakkındaki ‘hak ihlali’ kararını onayan üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunarak bir Anayasal krize neden oluyor. Yaşadığımız bu ekonomik sefalet elbet aşılır lakin sebep olduğunuz hukuki sefalet her alanda daha büyük maliyetlere neden olacaktır. Buradan Yargıtay Başkanına, üyelerine sesleniyorum; Bu devran döner, adalet işler elbet. Adaleti katledenler olarak hesabını vermek zorunda kalırsınız! Anlaşılıyor ki bir tek, iktidar mensupları ve talimatları karşısında iliklemek için düğme aradığınız cüppeleriniz değil vicdanınız, iktidara şirin görünmek için gözünüz de karaymış! Yalnızca nutuklarınıza konu ettiğiniz ama bir türlü anlamadığınız Fatih Sultan Mehmet ne diyor bakın; ‘Aklı öldürürsen ahlak da ölür. Akıl ve ahlak öldüğünde millet bölünür. Kadı'yı satın aldığın gün adalet ölür. Adaleti öldürdüğün gün Devlet de ölür.'”
İnce: Hukukun bittiği yerdeyiz
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce de Yargıtay’ın kararına sosyal medyadan tepki göstererek, “Sözün ve hukukun bittiği yerdeyiz” ifadelerini kullandı.
Baş: Açık bir darbe girişimi
TİP Genel Başkanı Erkan Baş da sosyal medya hesabından bir açıklama yaparak TİP Merkez Yürütme Kurulu’nun olağanüstü toplanacağını duyurdu. Baş, “Yargıtay 3. Ceza Dairesinin, Anayasa'nın açık ve net hükmüne rağmen ‘AYM kararına uyulmaması’ kararı alması açıkça anayasayı çiğneme girişimidir. Herhangi bir makamın, ‘Anayasa ve Anayasa Mahkemesi’ni tanımıyoruz’ açıklaması yapması, üstelik Anayasaya ve yasalara uygun olarak aldıkları bir karar nedeniyle AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması, yetmezmiş gibi bir de TBMM'ni tehdit etmesi açık bir darbe girişimidir! Tüm yurttaşlarımızı, tüm siyasi partileri bu paralel yargı darbesi girişimi karşısında ortak tavır almaya çağırıyorum. Merkez Yürütme Kurulumuz birazdan bu konu hakkında görüşmek üzere olağanüstü toplanacaktır” dedi.
Erdoğan’ın danışmanı kararı savundu
Cumhurbaşkanı Danışmanı Ayhan Ogan, Yargıtay’ın, çığ gibi tepkilerin neden olan ve “Demokrasiye, Anayasa darbe” olarak nitelendirilen kararını savundu. Sosyal medyasından paylaşım yapan Ogan, “Yargı hiyerarşisinde en üst yetkili mahkeme Yargıtay'dır. AYM yargısal aktivitede bulunamaz. Esas itibarıyla AYM kanunların anayasaya uygunluğunu şeklen denetleme yetkisi dışında yargı yetkisi yoktur” ifadelerini kullandı.
Zorlu: Tarafsızlığı rafa kaldırma girişimi
İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu da Yargıtay’ın, Anayasa Mahkemesi'nin Can Atalay kararı ile anayasayı ihlal ettiğini öne sürerek yüksek mahkemenin üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmasına tepki gösterdi. Sosyal medya hesabından yazılı bir açıklama yapan Zorlu, “100 yıllık Cumhuriyetimizde maalesef vahim bir hukuk skandalı daha yaşanmıştır. Yargıtay, Can Atalay hakkında hak ihlali veren Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştur. Oysa AYM kararları yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzelkişileri bağlar. Yargıtay'ın AYM kararına uymaması hukuken izah edilemezken AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması “Artık Türkiye'de hiçbir vatandaşın hukuk güvenliğinin kalmadığı” anlamına gelir. Ne yazık ki mahkemeler vasıtasıyla hak, hukuk, adalet tesis edilmediği gibi siyasi iktidar eliyle ülkenin adalet kalelerine darbe vurulmaktadır. Bu karar kuvvetler ayrılığı, hukukun üstünlüğü, mahkemelerin bağımsızlığı ve tarafsızlığını bir kez daha rafa kaldırma girişimidir. Bilinmelidir ki Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve devletin de mahkemelerin de meşruiyet kaynağı anayasamızdır. İktidarın gücünü pekiştirmek için hukuku bir araç olarak kullanmasına, AYM'yi itibarsızlaştırmasına ve mahkemeler eliyle gövde gösterisinde bulunmasına izin vermeyeceğiz” dedi. (Haber Merkezi)