Kırıklar 2 Nolu F tipi Kapalı Cezaevi'nden tutsakların soğuktan korunmak için kullanmak istedikleri bere, eldiven ve atkı gibi ihtiyaçların doktor raporuna tabi tutulduğu belirtildi. Kamera ile gözlenme, yazışmaların fiili olara engellenmesi gibi birçok hak ihlaliyle karşı karşıya olduklarını dile getiren tutsaklar duyarlılık çağrısı yaptı.
ANKARA - Elbistan, Silivri, Kırıklar ve Balıkesir cezaevlerinde bulunan tutsaklar, yaşadıkları hak ihlallerini ve keyfi uygulamaları yazdıkları mektuplar ile dillendirdi. Elbistan E Tipi Cezaevi'nden mektup yazan Hasan Göksungur, cezaevinde kaloriferlerin yanmadığını ve sağlık sorunu yaşadıkları durumlarda ise, hastaneye gittiklerinde kelepçeli tedavi ile karşı karşıya olduklarını belirtti. Göksungur, "Yazı yazmak istiyoruz; ancak daktilolardan yararlanamıyoruz. 90'lı yıllarda bile bu sorunlar yoktu" derken, yaşadıkları sorunlara ilişkin geçtiğimiz haftalarda DİHA'ya faks çekmek istediklerinin; ancak cezaevi yönetimi tarafından bunun engellendiğini belirtti. İnebolu M Tipi Kapalı Cezaevi'nden mektup yazan Rıdvan Er ise, açlık grevi eylemlerinin ardından sistematik olarak başlatılan baskıların artarak devam ettiğini kendilerinin bulunduğu cezaevinde ise, her yere kamera takıldığını kaydetti.
Kürtçeye tahammülsüzlük
Silivri 1 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi'nden mektup Yazan Mehmet Emin Sürmeli adlı tutsak ise cezaevlerinde Kürtçe'ye yönelik yaşanan tahammülsüzlüğü gözler önüne serdi. Sürmeli, kendilerine Azadiya Welat gazetesi ile birlikte Kürtçe kitapların verilmediğini belirterek, "Hiçbir neden yokken bunu yapıyorlar. Savcılığa ve Adalet Bakanlığı'na başvuruda bulundum. Burada cevaplar 1-2 ay sonra veriliyor. Yani tamamen idarenin takdirine kalmış durumda" dedi.
'Keyfi uygulamalarla karşı karşıyayız'
Kırıklar 2 Nolu F tipi Kapalı Cezaevi'nden mektup yazan Bahoz Tanhan, cezaevinde keyfi uygulamalar ile karşı karşıya olduklarını vurgulayarak, şunları kaydetti: "Hiçbir gerekçe gösterilmeden insani ihtiyaçlarımız bile karşılanmıyor. Sürekli olarak yemeklerden ip, tel, yara bandı gibi cisimler çıkmaktadır. Sıcak su sadece 1 saat verilmektedir. Soğuktan korunmak için bere, eldiven, aktı gibi insani ihtiyaçlar doktor raporlarına tabi tutulmakta ve bu raporlar hastaneler tarafından verilmemektedir. Akıl ve mantığı aşan bu uygulamalar cezaevinde uygulanıyor. Yöresel kıyafetler şalvar ve yelek ise 'güvenlik' gerekçesi ile içeri sokturulmuyor. Bize yasak bu giysiler Hizbullahçılara ve El-Kaideci çetelere veriliyor."
Balıkesir 1 Nolu T Tipi Cezaevi'nden Rızgar Turhan adlı tutsak ise, yaşadıkları hak ihlallerine ilişkin mektup yazdı. Turhan, Kasım ayında 72 kişi ile birlikte Siirt E Tipi Cezaevi'nden sürgün edildiklerini hatırlatarak, "İzletilen kanalların çoğu magazin veya hükümete yakın kanallardır. CNN veya NTV gibi liberal kanalları bile yok. Ortak kullanım alanları olmasına rağmen hepsi boş bekletiliyor ve kullandırılmıyor. Bunları dillendirdiğimiz zaman ise, sürekli 'Cezaevi yeni sorunlar olabilir' yanıtını alıyoruz. Burada sorun cezaevinin yeni olması değil yönetimin zihniyetidir" dedi.
Buna da mı doktor izni…
Cezaevinde bere ve atkı için doktor raporu talebi