Editör: Mehmet TÜRK
TİGRİS HABER - Mezopotamya Turizm ve Gastronomi Fuarı’nın açılışında konuşan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Serra Bucak, turizmi Mezopotamya’nın tarihinden ve kültüründen ayırmanın mümkün olmadığını belirterek, 8 yıllık kayyum sürecinde pek çok sorunun biriktiğinin farkında olduklarını söyledi.
"Kaynaklar bölgedeki üretim ve istihdama dönüşmesi gerekir"
Fuarın açılışında konuşan Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Serra Bucak, fuara katkı sunan başta kadın yatırımcılar olmak üzere herkese teşekkür etti. Bucak, kaynakların bölgedeki istihdama, zenginleşmeye ve üretime yol açması için yerel yönetimlere, ülkenin siyasi partilerine ve merkezi sisteme büyük görev düştüğünü, bu görevlerin başında ise ülkede ve bölgede barış ve istikrarın sağlanmasının geldiğini söyledi.
Adaleti, demokrasiyi, hak ve özgürlükleri gören bir yerden toplumsal birlikteliğin inşa edilmesi gerektiğine dikkat çeken Bucak, 12 bin 500 yıllık tarihe sahip, pek çok medeniyetin izlerini taşıyan kadim coğrafyanın; doğru, eşit ve özgürlükçü politikalarla Türkiye’nin ve bölgenin ihtiyaç duyduğu tüm gereksinimlere cevap olabilecek bir yaşamı hep birlikte yaratabileceklerini ifade etti. Bucak, "Bu anlamıyla yerel yönetimlere, yerel dinamiklere, yereldeki iş insanlarına ve yatırımcılarına rol ve misyon düşmektedir. Turizmi Mezopotamya’nın tarihinden, kültüründen ve toplumlaşmasından ayırmak mümkün değil. Bugün Mezopotamya’da turizmin geliştirilmesi ve bunun halka bir yatırım ve kalkınma olarak dönmesini istiyorsak, elbette ki turizmin ve bu sektörün bazı ilkelerini gözetmek ve bu ilkeleri beraber geliştirmek zorundayız. Bu ilkeleri geliştirirken toplumu gören, bu kadim halkların kendi özgünlüklerini gören, dillerini, aidiyetleri ve inanç özgürlüklerini gören ve bunları turizmin bir parçası, öğesi ve öznesi olarak fark eden bir yerde durmak gerekiyor" dedi.
"Turizmde, çok kültürlülüğü ve çok dilliliği unutmamak lazım"
8 yıllık kayyum sürecinden sonra şehirlerde pek çok sorunun biriktiğinin farkında olduklarını belirten Bucak, tüm bu sorunlara eşit ve doğru temelde yaklaşarak, yerel yönetimleri güçlendiren bir noktada durduklarını vurguladı. Bucak, "Kentlerimizde ve bölgemizde turizmi geliştirmek ve yatırım yapmak isteyenlere yerel yönetimler olarak, daire başkanlıklarımızla ve perspektiflerimizle katkı sunmak istiyoruz. Turizme baktığımız yeri ve bu felsefeyi önemsiyoruz. Şayet Göbeklitepe’nin tarihselliğini, Çöyönü ve Hilar’ın evrenselliğini, kültürel zenginliğini konuşuyorsak, elbette geliştirebileceğimiz turizm turları, yerli ve yabancı turistleri buraya çekmenin özünde, bu çok kültürlülüğü ve çok dilliliği unutmamamız gerekiyor" diye konuştu.
"Tarihini bilen bir turizmi geliştirmek istiyoruz"
Turizmin ana odağının yabancı dil konuşmak olduğunu kaydeden Bucak, Türkiye’deki eğitim sisteminin de bunun için uygun olmadığını dile getirdi. Bu konuda bir ilki gerçekleştirmek istediklerini belirten Bucak, konuşmasının son bölümünde şunları söyledi:
"Bu açıdan gelin Amed’ten, Van’dan, Mardin’den, bölgedeki tüm illerimizde bir yandan turizmi geliştirirken, öte yandan kentin tüm dinamikleriyle eğitim alanlarımızı, İngilizce dil eğitimini, turizme dair eğitimleri hep birlikte oluşturalım. Bizler popüler kültürün bir parçası olan turizmi değil, özünü, tarihini ve kökünü bilen bir turizmi geliştirmek istiyoruz. Popüler kültürün bir parçası olan gastronomiyi değil, bu coğrafyanın, Muş’un, Varto’nun, Dersim’in, Ağrı’nın topraklarında ve dağlarında yetişen otların isimlerini, bilgeliğini, şifasını bilen bir yerde turizmi geliştirmek istiyoruz. Tam da perspektif diye ortaya koyduğumuz şey, demokratik kültür, bununla mümkün olacak."