Bu şehir bizim

Nesrin Erdoğmuş
Sevgili okuyucularım merhaba,
Bu kadim kent bu kadim topraklar ve 33 medeniyete tanıklık eden bu kadim şehir neden turizme fazla açıklamıyor.
Neden bu kadim kentimizin tanıtımı hak ettiği kadar yapılmıyor.
Geçtiğimiz Cumartesi günü Silvan ilçemizde gerçekleştirilen "Silvan Gastronomi Festivali" "Xemê Cazê Kavurması" Lansman tanıtım programı yapıldı. Emeği geçen herkesi kutluyorum.
Her zaman derim hangi bölgede yaşanılıyor ise o bölgeye ait kayda değer ne varsa tanıtılması gerekir.
Silvan ilçemizde ayrıca Aşıklara konu olan, efsaneler anlatılan, adına şarkılar yakılan Malabadi Köprüsü bilindiği gibi UNESCO Dünya Kültür Mirası geçici listesinde yer almaktadır. Silvan ilçemizle beraber bu köprünün de tanıtılması ayrıca Hasuni mağaralarının tanıtılması Silvan ilçemizin Gastronomi alanında damak tatlarıyla beraber tanıtımlarının yapılmasını ilgililere öneriyorum.
Ayrıca Bu Kadim şehrin on bir ilçesinin her bir yerinde gezilecek görülecek tanıtılacak turist çekecek turizmi canlandıracak o kadar farklı yerleri var ki
Son yıllarda Eğil Barajından sonra Eğil ilçemiz turizm alanına hakkettiği tanıtım yeterli olarak yapılmasa bile, yine de Diyarbakır'a gelen yerli ve yabancı turistlerin ilgi alanına girip, gidip görmek istedikleri bir ilçemiz.
Peki neden ilçelerimiz hakkettikleri tanıtımı da olamıyorlar.
Çermik ilçemiz kaplıcalarıyla meşhur bir ilçe.
Ama bir Afyon Karahisar ilindeki kaplıcalar gibi Türkiye 'ye tanıtılamadı.
Dicle ilçemizin köylerindeki üzüm bağlarıyla tanınan bir ilçemiz.
Dicle ilçemiz denildiği gibi aklımıza ilk gelen şire üzümü oluyor.
Ki bu üzüm çeşidi dünyada yok
Ama bu üzüm çeşidini sadece ve sadece
Diyarbakır halkı biliyor.
İşte dünyaya tanıtılacak bir lezzet bir türlü bu şehrin sadece yerel bir tadı olarak kalmış. Halbuki Dicle ilçemizdeki üzüm bağlarımızın tanıtımlarıyla beraber olanak sağlandığı taktirde hem bu ilçedeki Üzümcülük gelişir, hem de Dicle halkına iş aş ekmek kapısı çıkar. Sonuçta bu üzümlerden pestil pekmez yapılarak şire üzümünün değişik tatlarda sunumu yapılıyor.
Her zaman için eğer destek verilirse Bismil ilçemizin buğday tarlalarının Türkiye'nin yarısından fazlasının karşılayacağını arazilerini ekip biçen çift- çiler de biliyor.
Son bir kaç senedir Kulp ilçemizin karayolu güzel bir şekilde yapıldıktan sonra bu kente en uzak dağlık ilçemizi gidip gezdikten sonra bu ilçemizde o kadar farklılıklar yaratılabilir ki diye düşünmeden edemedim
Mesela;
Diyarbakır'ın merkezi haziran temmuz ağustos aylarında sıcaktan asfalt bile eriyor.
Kulp ilçemiz dağlık alanda kurulduğu için serin bir iklime sahiptir
Yaz aylarında bu şehirde yaşayan çoğu aileler Hazar gölünde ya yazlık evlerine gider gelirler ya da ev kiralarlar. Aslında Hazar gölüne giden halkın
çoğu göle bile girmezler. Sadece şehrin sıcağından kaçarak serin bir yerde yazı geçirmeye çalışırlar. Hatta çalışan eşleri veya yakınları hafta sonu gider gelirler. Hazar gölü serin bir iklime sahip. Göl de yüzmek de insanlarımıza cazip gelebilir. Ama sadece sıcaktan bunalan ve serin bir yerde yaz ayını geçirmek isteyen o kadar çok vatandaşımız var ki
Sevgili okuyucularım inancınız Kulp ilçemiz de ilk etapta küçük otel ya da pansiyonlar yapılsa insanların buraya yaz aylarında nasıl geleceklerini sizler de sanırım tahmin edebiliyorsunuzdur.
Şu an aklıma gelenler bunlar dersem sakın “Nesrin hanim eksiklikleri var” demeyiniz olur mu?
Benim fikirlerim halkın fikirleri.
Benim burada yazdıklarım bu memleket de yaşa- yan çoğu vatandaşımızın fikri idi.
Hayata geçirilmesi hiç de zor değildir.
Sadece biraz yetkililerin ilgilenmesiyle bu Kadim şehrin merkezi ve ilçeleriyle beraber daha iyi bir tanıtımı olacağına inanıyoruz.
Bu memleket bizim.... Sevgilerimle...