Boş tutulan gayrimenkul israfı

Boş tutulan gayrimenkul israfı

Konuk Yazar Murat Araz

Son 2 yıldır dizginlenemeyen enflasyon paralelinde toplumun her aşamasında ciddi zorlukların baş gösterdiği bir döneme de girmiş bulunmaktayız. Satın alım gücünün freni patlak kamyon gibi rampadan aşağı indiği bu dönemde “çıldırmışçasına fiyat artışlarına da” ayrıca tanıklık ettiğimiz günlerden geçiyoruz. Tüm sorunların “SEÇİM EKONOMİSİ” odaklı ilerlediği bu dönemde denetimsel bakımdan inanılmaz bir başıboşluğun oluştuğuna ve yırtık kumaşa atılan yama gibi sorunların üstünün geçici çözümler üretilerek kapatıldığını izlemekten öteye gidememenin ıstırabını hep birlikte çekiyoruz ve görünen o ki çekmeye de devam edeceğiz. Birkaç aydır gözlemlemiş olduğum KİRACI-MÜLK SAHİBİ konusunun, Devlet mekanizmasında oluşan başıboşluktan kaynaklı olarak toplumsal kesimleri karşı karşıya getirdiği ve müdahale eksikliğinden ötürü korkunç denecek boyutlarda zararlara yol açtığı hepimizce görülmektedir. Mevcut hükümet “gayrimenkul stok yetersizliğinden ötürü” gövde gösterisi mahiyetinde TOKİ kuraları çekmekle meşgulken ülkenin neredeyse her sokağında “MEVCUT KİRACININ ÇIKARILARAK veya İSTEDİĞİ KİRA VERİLMEDİĞİ İÇİN KİRAYA VERİLMEYEN” çok sayıda Ev ve İş yerlerinin uzun süreler boş tutulduğunu hepimiz görmekteyiz. İstihdam yatırımı olmaktan uzak, üretimsel anlamda faydası düşük ve risksiz para kazanma yolunu tercih eden gayrimenkul yatırımcılarının zorba dayatmalarınamüdahale edilememesi, bu sorunun daha da derinleşmesine sebebiyet vermekten başka bir sonuç vermemektedir. Örneğin kiralama sürecinden hemen sonra, yatırımcı tarafından ciddi masraflar yapılarak açılan bir mağazanın, “2 yıl önce 7 bin TL ile başlanan kira bedelinin geçen yıl 15 bin TL bu yılda 35 bin TL’ye” çıkarılması karşısında “kiracı konumundaki yatırımcının” mülk sahibine ezdirildiği çaresiz bir döneme tanıklık etmenin acısını iliklerimize kadar hissediyoruz. Peki,Hükümet ne yapıyor bu durum karşısında? Cevap vereyim; HİÇBİR ŞEY!

Çözümü nedir peki?

Boş bırakılan gayrimenkuller “fahiş fiyat talepleriyle Emlakçıve/ya internet üzerinden platformlara verildiği, talep edilen kiralama bedeli gelmeyene kadar kiraya verilmediği” net bir şekilde görülmektedir. Çeşitli platformlarda dile getirdiğim ve bir dönem CİMER üzerinden de öneri olarak girdiğim konu olan “3 ay boş bırakılan gayrimenkullerden STOPAJ alma” döneminin başlatılması gerektiğine inananlardan biriyim. Bu doğrultuda Devlet mekanizmasının SATIŞ ve KİRALAMA siteleri yanı sıra Emlak işleriyle iştigal eden firma / şahıslarla tam ve düzenli bir şekilde entegrasyonsistemi kurarak bu sorunun önüne rahatlıkla geçebilecektir. Bu durumda gayrimenkullerini keyfi bir şekilde boş bırakmanın “olumsuz toplumsal ve ekonomik sonuçlarına” bir nebze de olsa katılım sağlayacaklardır. Söz konusu ilanlar ispat gösterilerek gayrimenkul yatırımcısından istenen kira bedelleri üzerinden stopaj talep edilmesinin yasalaştırılması durumunda hep beraber KİRA BEDELLERİNİN ciddi düzeyde düştüğüne tanıklık edeceğiz. Şuan tamamen seçime odaklanan hükümet yetkililerinin kiracılar nezdindeki bu feryadı duyması dileğiyle…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri