“Mustafa Kemal’in askerleriyiz” Harp Okulu Mezuniyet töreni sona erdikten sonra mezun olan teğmenler kendi aralarında kılıçlı yemin edip, yeminin sonunda da ‘Mustafa Kemal’in Askerleriyiz’ dedikleri için Milli Savunma Bakanlığınca suç duyurusuna bulunup soruşturma başlatıldı… Mutlaka “MSB”nin haklılık payı ve gerekçeleri vardır: Anayasaya göre ülkenin Cumhurbaşkanı Başkomutandır. Ülkedeki tüm kolluk güçleri Cumhurbaşkanı’nın askerleridir, ordu içinde ordu olur mu, onun askeri bunun askeri olur mu? Bu askerleşme olayı “Paralel Asker” ve paralel bir yapıyı oluşturur, bu tip paralelleşmenin önünü kesmeliyiz, kesmeliyim dediğime bakmayın ha; burası bir hukuk devletidir. Anayasayla yönetilen ‘Hak-Hukuk-Adalet’ çerçevesinde demek istedim, sonra vay efendim ben yanlış anladım, kötü niyetim yoktu demeyin! Gerçi Diktatör Kenan Evren “Asmayalım da besleyelim mi!” deyip, bir sağdan bir soldan asmaya başladı, sokakta sek-sek oynar gibi!
Diyanet işleri Başkanı Ali Erbaş elinde kılıçla Minbere elinde kılıçla Cuma Hutbesi okudu, bir din adamının silahla kılıçla, zırhlı arabayla ne işi olabilir, ondan sonra da “İslam hoşgörü dinidir!” diye nutuk atar.
Kılıcın hoşgörüyle ne tür bir ilintisi var; bilen var mı? Bizim halk olarak olarak dinimizi kimse sorgulayamaz, dinin içini boşaltanlar bizlere fetva vermeye kalkışıyorlar.
Biz halk olarak Allah’ı da biliriz dinimizi de en iyi şekilde biliriz! Yoksa, Arapça bilmeyen Diyanet İşleri Başkanı Şeyhül İslamlığa mı özendi bilinmez! Ali Erbaş sevenleri de bundan etkilenip: “Ali Erbaş’ın askerleriyiz” deyip slogan atabilirler… Demedi demeyin!
Reis en kısa zamanda Gazze’ye gideceğini söyleyince Urfa’da Reis’i sevenler, tül perdeli kefen giyip gövde gösterisi yapıp, Reis’e olan bağlılıklarını gösterdiler… “Reisin askerleriyiz!” demeye getirdiler… –Reis Gazze’ye gitmedi ki, gitti de benim mi haberim olmadı? -Evet, Reis Gazza’ye gitmedi, doğru diyorsun, çünkü şartlar olgunlaşmadı o yüzden gitmedi!
Menzil Tarikatı, ülkenin en güçlü cemaatidir, devletin tüm birimlerinde palazlanıp büyümeye devam ediyor. Bu tarikatın üyeleri “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” cümlesini kıskanıp kendi güçlerini göstermek için gövde gösteri yapmak ve miting düzenleyip: “Menzil’in Askerleriyiz” diye slogan atabilirler! Biliyorsunuz bu tarikat şeyhleri ‘Matruşka’ gibiler, demedi demeyin!
Kâhtalılar ve Kâhtalı Mıçé hayranları Menzil’e sinirlenip mitingler düzenleyip, sloganlar atabilirler. “Kâhtalı Mıçé’nin Askerleriyiz!” diyebilrler. Demedi demeyin!
Bir siyasi partinin genel başkanı Ferdi Tayfur şarkısıyla ültimaton ve üstü kapalı mesaj verir. Mesajın Kod adı; Ferdi Tayfur! Pin kodu, Allah Bize Yeter!” Ferdi Tayfur hayranları da slogan atıp: “Ferdi Tayfur’un Askerleriyiz!” diyebilirler. Demedi demeyin!
Bunu duyan ve kıskanan Mustafa Keser hayranları da miting düzenleyip slogan atabilirler: “Mustafa Keser’in askerleriyiz!” Demedi demeyin!
Marinaya mafyavari bir sistemle çöken ve mafyanın ağababası olarak iddia edilen Mehmet Ağar hayranları mafya bozuntuları da seslerini yükseltebilirler. “Mehmet Ağar’ın askerleriyiz!” diyebilirler. Demedi demeyin!
Adnan Oktar’ın cezaevinde oluşandan dolayı, işsiz kalan manken motorlar, geçim sıkıntısı çektikleri için seslerini yükseltebilirler. İki yüzlü Adnan Oktar, pardon iki isimli, bazı çevrelerce ‘İslam Alimi’ olarak kabul edilen “Harun Yahya” hayranları da seslerini yükseltebilirler: “Adnan Oktar’ın Askerleriyiz” diyebilirler. Demedi demeyin!
Bu olayları duyan “LGBT”’ bireylerde seslerini yükseltip slogan atabilirler: “Fatih Ürek’in askerleriyiz!” diyebilirler. Demedi demeyin!
Kripto paracılar, sosyal medya fenomenleri, dolandırıcılar, asalaklar da içten içe asker toplama peşine düşebilirler. Demedi demeyin!
Bu kadar askeri bol olan bir ülkede yaşanamayacağını anlayan halk Wan Gogh gibi kulaklarını kestiler, ama tele-kulak operasyonuna takıldılar, bu kez de törenlerle dillerini kesip hindiye dönüştüler. konuşmayan, duymayan sadece düşünen bir hindiye dönüşüp glu-glu dansına başladılar, üç maymunlarını itina ile büyütmeye devam ettiler. Gulu-gulu Krallığında resmi bayram ilan edildi… MadeinTurkey; demedi demeyin! Şimdi bizler kimin askerleriyiz bilen var mı? Bilen varsa bizleri de bilgilendirsin malum bizler cahil halktanız! Ne demişti Reis: “Fakir neden fakirdir, çalmasını bilmediği için fakirdir!”
Evet doğru söz; fakirler namuslarıyla, alınterleriyle yaşamlarını idame ederler, çalmasını, çırpmasını bilmezler öyle Ali Cengiz oyunlarına kafaları basmaz! O yüzden: “Askerimiz fakirdendir, zenginimiz bedel verir!” Soruyorum; şimdi bizler kimin askerleriyiz bilen var mı? Yoksa; onun bunun askeri miyiz?