Zihinsel şifa, tüm gördüklerimizden ve dinlediklerimizden özgürleşmektir. Görmek ve dinlemek eyleminde esas olan, baktığımız ve dinlediğimiz her ne ise bunlardan özgürleşmektir. Bakıp gözlemlerken veya dinlerken baktığımız ve dinlediğiniz şeylerin tesiri altında kalıp bunları
biriktiriyorsak, bunların taşıyıcısı, hizmetçisi ve kölesi oluruz. Ama tesiri altında kalmadan ve biriktirmeden dinler veya gözlemlersek büyüleyici bir keşif içinde oluruz. Kölelik, dinlediğimiz ve gördüğümüz şeylerin bizleri esir alması ile başlar.
Tayışıcılık
Bizzat keşfetmediğimiz bir şeyin taşıyıcılığını ve aktarımını neden yaparız? Bu, dehşet verici bir kölelik ve hizmetçilik hali değil midir? Bizzat görsek bile gördüklerimizin ve dinlediklerimizin taşıyıcılığını neden yaparız? Bunu yapmak insanı böler ve içsel çatışmaya yol açar. Bunu göremiyorsak, yaptığımız psikolojik yük taşıyıcılığı ve bunun derin hamallığıdır.
Huzur
Zihinsel şifa tüm yaşamımızın huzurla dolmasıdır. Zihinsel şifa bütünlüğüne girmeden sağlıklı bir yaşamın içinde olamayız. Basit haliyle zihinsel şifa görmek ve dinlemektir. İçinde olduğumuz gerçeği hiçbir etki altında kalmadan ve hiçbir etki oluşturmadan özgürce görüyor ve dinliyorsak bu gerçek anlamıyla huzur halidir. Bu, dikkat ve farkındalık hali, zihinsel şifayı ifade eder ve getirir. Etki altında kalan bir zihin yani korku, kaygı, veya haz gerçekliğiyle kuşatılmış bir zihin göremez ve dinleyemez. Bu gerçeği görmek ve bu gerçeğin ötesine geçerek zihinsel bir temizlenme içinde olmak şifadır.
Şifa Bütünlüğü
Saf haliyle görme eylemi içinde olmak zihinsel bütünlüğü gösterir ve anlatır.
Sadelik Zihinsel Şifayla Gelir
Yöntem veya kuramlar dağıtıcı ve görmeyi engelleyici etkenler olduğundan, zihinsel şifayı engeller. Bu etkenlerin olduğu yerde zihinsel sadelik yoktur. Sevgi, aşk ve özgürlük zihinsel şifa ile gelir. Psikolojik- düşünsel bariyerlerin dağıtıcı, bölücü etkisi zihni bozduğundan, böyle bir zihin yapısı ile yürümek mümkün değildir. Zihinsel şifa bu gerçeği görmektir. Böyle bir zihinde huzuru aramamak gerekir. Huzur, bu bozulmayı görmek, bütünü parçalayan olguları izlemek ve bunları dinlemektir. Sadelik ve özgürlük, zihnin şifa bulmuş bu haliyle gelir.