İnsan daraldığında hani derler ya nefessiz kaldığında çocukluk ve gençliğini ararmış. Ben de öyle yaptım. Çocukluğumun ve gençliğimin hatırasını, Sur’un bazalt taşlı sokaklarında arkamdan yankılanan topuk seslerinde aradım. Epeyce bir sokak turundan sonra Xale Pişar’a uğradım.
Her zama ki yerinde kürüsüye oturmuştu. Serinleyen hava ile omzunda ceketi, başından hiç eksik etmediği sekiz köşe şapkası vardı. Hemen köz ateşinden demli iki kaçak çay istedi. Hal hatır sorma işinden sonra tahrik edici damardan bir soru sordum.
-Xale Pişar son günlerde bir tartışma almış başını gidiyor. Kürt sorunu yokmuş. Varsayalım ki vardır diyenlerde muhatabını arıyormuş.
Xale Pişar birkaç saniye konuya yoğunlaştıktan sonra;
-Yeğen mevzu derin hele bir kaçak sigara sar. İki kaçak çay daha getirin. Bir kere sorun Kürtler’de değil. Varsa bir sorun Tükler’de, Araplar’da, Acemler’de, İngilizler’de vs dir.
Biz kimin toprağına el attık, kimden hakkımız olmayan bir şeyi istedik. Kimin adını ve kimliğini inkar ettik. Kimin inancına saygısızlık yaptık.
Ne yaptıysak en başta kendimize yaptık sonra başkalarının yapmasına boyun eğdik. Buna, yukarda Allah, aşağıda tarih şahittir.
Biz mi? kendi topraklarını savunan Afrin’lileri topraklarından edip, talan edilen zeytinlerini pazarlarda beş para ettik. Biz mi? seçilmiş belediye başkanlarına kayyum atadık. Biz mi? kumpas davaları ile seçilmişlerini tutukladık. Valla biz Sihaları ve İhaları, tarihsel kardeş halkın çocuklarının başına sürmedik. Uçak bombardımanı ile kimsenin çocuklarını parçalamadık. Kimsenin mezarlıklarını tahrip etmedik. Annelere çocuklarının cenazelerini kargolamadık.
Bak yine tansiyonum yükseldi. Piyango,bahis ve ihale paraları ile beslenen tv’lerinden, her gün bizi tartışıyorlar ama bizden birini korkudan çağırmıyorlar. Çağırsalar hatırım kalır. İzlemiyoruz zaten. Ha birde muhatap diyorlar. Hele bir mikrofon alsınlar Amed sokaklarını gezsinler. Halk, muhatap kim diyorsa o olsun. Muhatabın kim olduğunu biz iyi biliyoruz. Onlarda çok iyi biliyor ama görmezden geliyorlar. Hele bana limonlu su getirin yine tansiyonum yükseldi.
Yeğen senin soruna tek kelime ile cevap vereyim. Amed’in meşhur bir sözü var. Üslubumuz değil kusura bakma sinirime ver.
“ Yalancının alnında ampül yansın”…
Xale Pişar her zamanki gibi yine süreci noktaladı.
Ne diyelim şaka gibisiniz ülke karikatür dergisi olmuş
Bir varmış
Bir yokmuş
Kürt sorunu varmış.