Bir hafıza daha yitti!

Şeyhmus DİKEN

 

Dengbêjlik yazı ile alakalı bir “iş” değil. Hafıza ve gelenek işi. Bu sebeple Kürtlerde dengbêjliğin çok özel bir yeri var.

 

Tarihte yaşanmış önemli bir olay, ya da tarihe mal olmuş önemli bir kişilik Dengbêj kılamıyla çağlar boyu ve her defasında bir başka sesle yeniden yorumlanarak çağlar sonrasına aynı tazeliğiyle akıp gelebiliyor.

 

Size bu satırları yazmama sebep, yakın günlerde yitirdiğimiz hayli ünlü bir dengbêjin ardından bir kaç kelam etmek içindir.

 

Mahmut Kızıl, şimdilerde Diyarbekir’in Hazro ilçesine bağlı Kürtçe adı Bolşe olan köyünden. (Eskiden Silvan’a bağlı imiş). Hayatı dengbêjlikle geçmiş.

 

Yaşamını sürdürmek için at sırtında gezici sağlık memurluğu yapmış olmasına rağmen; onu tanıyanlar “Dengbêj Mahmut Kızıl” olarak bilmişler hep.

 

Kürtlüğün kimlik anlamında itiraf ve ifadesinin çok zor ve zahmetli olduğu 1960’lı yıllarda ilk Kürtçe plağını yapmış; “cembelîyê min lorî” adıyla.

 

Sonra o yılların Diyarbekir, Silvanlı sağlık bakanı Doktor Yusuf Azizoğlu üzerine “Lidero” Kürtçe plağını yapmış. Ve 1974 yılına kadar peşpeşe kürtçe plakları sıralamış bir Kürt sanatçısı Mahmut Kızıl...

 

1974 yılında nedenini açıklamadan tam 25 yıl elini eteğini çekmiş dengbêjlik dünyasından.

 

Belki iyi de etmiş. Zaten anılan yıllarda artık dengbêjlik teknolojiye yenik düşmüş.

 

1999 yılından sonra Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurulan suriçindeki Mala Dengbêjan’da (Dengbej Evi) yeniden Mahmut Kızıl icra-i sanat etmeye başladı.

 

Mahmut Kızıl benim için amca, baba dostu bir güzel adam, bir güzel sesti.

 

Hikâyenin bizzat kendisi, kahramanın yaptığı işlerle de yine bizzat kendisi ne denli topluma mal olursa olsun; güçlü bir sesle nefes olduğunda hikâye ve insan sonraya kalabiliyor.

 

İşte, benim için Dengbêj Mahmut Kızıl insanı ve hikâyeyi “modern” ve “tuhaf” zamanlara taşıyan bir adamdı.

 

Şalvarı, omzunda kefyesi ve kırlaşmış bıyıkları ile suriçinde her karşılaşmamızda şimdi ses olup bir şeyler diyecek diye içimden geçirir. Ayıp olmasa sokak ortasında kılamını söylemesini isteyeceklerimdendi.

 

O da sessizlerin sesi olarak öte yakaya göçtü. Şimdi Dengêj Evi bir eksik, Mehmûd Abê’siz...

 

Ruhu şad olsun...

 

Şeyhmus Diken

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.