Bir gün mutlaka görme umuduyla…

Zülküf Kışanak
Garzan’ın damıdır Mereto, asidir, dağ kavmi gibi özgürlüğüne düşkündür, bildiğim dağların belki de en inatçısıdır, gecelerini aydınlatan yıldızların, illaki güneşin yoldaşıdır. Ne işgalci Asur’un barbarlarına, ne Roma’nın had bilmez imparatorlarına, ne Persli şahlara, ne Osmanlı padişahlarına, ne ansızın Mala Eliyê Ûnis’ın kapısına dayanmış Cumhuriyet’in seçkin generali Cemal Madanoğlu’nun korkunç toplarına boyun eğmiştir, iradesi kırılmıştır. Mereto’nun kol kanat olduğu komşusu, Garzan’ın hayat kaynağı, dağlarının en güzeli, kadim koçerlerin yurdu ise Helkis’tir, Cîlo Sat, Berçelan, Faraşîn, Çemê Karê, Tendürek, Şerafeddin, Şên, Buyer, Mercan neyse odur gülistanımın. Helkis’in güzeli ise Timoq’tur, efsane alim, bilge insan Mele Evdilayê Timoqî’nin evidir, dahası özgür her Kürdün evidir, evimizdir…

*

Helkis dağının eteğindeki Timoq (Gömüşörgü) köyü, muhteşem şelalelerle beslenen Çirik gözesinin aktığı dar bir vadinin girişinde, gür ağaçlarla kaplı, her türlü meyvenin bulunduğu bir yerde kurulmuş kalubeladan bu yana. Vadinin iki yanına yayılmış toprak damlı köyün taş evlerinin her biri bir konak sanki. Ağır çatışmalı ortamda askerler tarafından boşaltıldıktan sonra yakılıp yıkılan Timoq, uzun yıllar boş, kendi halinde, öylece sahipsiz kaldı. Batman’ın Kozluk ile Sason ilçeleri arasında yer alan dar bir vadide bulunan Timoq köyü, bölgenin aydınlık yüzü olarak tanınan, okuma yazma oranı epey fazla olan, pek çok aydın ve alimin çıktığı Timoq köyü, en çok ünü tüm Ortadoğu’ya, hatta dünyaya yayılmış aksakallı yaşlı devrimci, özgür insan Mele Evdilayê Timoqî ile tanındı, bilindi. Köyden birkaç yüz metre ayrı bir yerde bulunan Mele Evdilayê Timoqî’nin evi, uçaklardan atılan füzelerle vurularak adeta yeryüzünden silinmiş, temelleri bile yok edilmiş…

*

Garzan bölgesinin ender orman köylerinden biri olan Timoq’a gazeteci arkadaşım Timoqlu Hayrettin Çelik’le birlikte, Sason üzerinden yer yer kaymış, yer yer de sel sullarına kapılıp gitmiş bozuk toprak yolun izinden dereleri, tepeleri aşa aşa gitmiştik. Kozluk üzerinden köye giden kestirme şose yolu üzerinde bulunan Gömüşörgü Kalekolu, köyde kaydı olmayanlara geçiş izni vermediği için oldukça riskli, bir o kadar zahmetli olan yolu tercih etmiştik. Onlarca evin boş, çoğunun ise yıkık, harabe halinde olduğu köyde sadece üç aile derme çatma evlerinde çoluk çocuk olarak yaşıyordu. Helkis dağından köye inen vadide bulunan Çirik gözesinin hemen yakınındaki evin sahibi, Hayrettin’in yakından bildiği tanışları bizi karşıladı. Zaman kaybetmeden kalekolun menzilinde olmayan Çirik gözesini, bir kademe üst tarafındaki güzelim şelaleyi, vadinin batı yamacındaki bir iki yıkık evi ancak ziyaret edebildik. Zaman zaman kalekoldan köyün etrafındaki boş arazilere, sık ormanlık bölgelere, dağın dik yamaçlarına, vadinin üst taraflarına rastgele top atışları yapıldığı için köyün dışına çıkamadık, vadinin sol yamacının üst taraflarındaki boş evlere gidemedik. Çok istememize rağmen kalekolun görüş menzilindeki Mele Evdilayê Timoqî’nin evinin bulunduğu yeri ziyaret edemeden, gün aydınlığında köyden ayrıldık...

*

Timoq köyüne bir daha gidebilme, Çirik gözesinin bulunduğu dik vadi boyunca Helkis’in zirvesine tırmanma, sonu gelmeyen yaylalarını bir bir ziyaret edebilme, illaki Nisan ayında açılan kırmızılı, sarılı ters lalelerini görebilme, her bir taraftan akan dereciklerin etrafını saran mavili, sarılı, morlu çiçekleri ile kucaklaşabilme hayaliyle Garzan’ın, en çok da Mele Evdilayê Timoqî’ye can olmuş, bana Genç’in Rîz köyünü, Yüksekova’nın Şitazin köyünü, Dicle’nin Herêdan köyünü, Uludere’nin Mijîn köyünü, Dersim’in Pîlveng köyünü, Palu’nun Zivêr köyünü, Lice’nin Sipênî köyünü, adı şimdi hatırıma gelmeyen gülistanımın daha bir çok kadim köyünü, köylerini hatırlatan Helkis dağına sırtını vermiş köyden, bilge adamın yuvasından ayrılırken, Kürtçe;

“Ez ba me
bahoz im
ji çemê jiyana azad dilopeke av im
li Helkisa xweşik stêrk im
û carinan jî dibim war
xwêdan
hêsir
hêvî
heval
belê, ez Mele Evdila me
her diherik im
û her diçim…” şiirini sessizce mırıldayarak uzaktan, ta ova kavminin yurdu Bekiran’dan bizi izliyormuş gibi, eski zamanlardaki gibi yabancı yolcuları pür dikkat takip ediyormuş gibi ovaya dikilmiş başı göklerde heybetli Rabat kalesini uzaktan izleye izleye Kozluk’a doğru yol aldık, bir gün yine gelme, Mele Evdilayê Timoqî’nin yuvasını bir gün mutlaka görme umuduyla…

Çirika Timoqê.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.