Bir eğitim dönemine daha başlarken

Bêjdar Ro Amed

Eğitim konusu, başlı başına incelemeyi gerektiren bir konudur. Bu konu kapsamlı ele alınıp

irdelenmediğinde, eğitim sorunları devam eder ve herkes bundan etkilenir.

Öğrencinin eğitim müfredatı, bir taslaktır. Bu taslağı geliştirecek olan, eğitimden sorumlu

eğitimcilerdir. Eğitimle ilgili olan, eğitimden sorumlu görevliler, taslak olarak aldıkları bu

müfredatı, bulundukları okulun eğitim çalışmalarında, yaratıcı ve üretken bir duruşun sahibi

olarak uygulayabilirler. Eğitmen, ne kadar yaratıcı ve inisiyatif sahibi ise, öğrenciler de o

kadar yaratıcı bir gelişimin sahibi olur.

Mekan

Tarih boyunca, iyi bir eğitim için, eğitim mekanları öne çıkmış veya oluşturulan özel

mekanlarla eğitim çalışmaları yürütülmüştür. Mekanın önemi, insan buluşmasını sağlamak,

belli bir program eşliğinde, insanları, yaşamsal düzene karşı sorumluluk sahibi kılmak

olmuştur. Akademiler, bunun için oluşturulan önemli paylaşım yerleridir. Yaşanan pratik

deneyimler, eğitim ihtiyacını ve eğitim mekanlarını ön plana çıkararak İlkokul, ortaokul, lise

ve üniversite gibi daha sistemli kurumlara gidilmiştir.

Mekan ve dekorasyon

Mekanın önemi kadar iç dekorasyon da önem taşımaktadır. İlkokuldan üniversiteye kadar,

öğrencinin duruş ve gelişim seviyesini göz önüne alan dekorasyonların güncellenmesi önem

arz eder.

Dekorasyonun göz ardı edilmesi, göze ve zihne hitap eden görselliğin ortadan kaldırılması

olur ki, bu da öğrencinin eksik ve yetersiz kalmasına yol açar. Görseller, dikkat çekici bir

özelliğe sahip olduğundan, direk zihne hitap eder. Kullanılacak olan resimler, portreler,

yazılacak yazılar, renkler, desenler, işaretler, ekolojik görsellik bunların başında gelir.

Eğitim ve Bilgi

Eğitim, genelde bilgiye dayalı bir çalışma olduğundan, özenle ele alınıp irdelenmek

durumundadır. Bilgi, çok az sorgulanan bîr konudur. Bilginin düzeyi, seviyesi ve niteliği ne

olursa olsun, insan gelişimini, paylaşımını ve iletişim durumunu kolaylaştıran materyaldir.

Bilgi, insanı yutan, anlamsız bir rekabete yol açan ve güç için kullanılan bir araç değildir.

Çocuklar ve gençler, iyi ve doğru bir eğitim alabilmeleri için bilgiye ihtiyaç duyarlar. Bilginin

önemi, bütün ayrıntıları ve üstlendiği rol itibarıyla açımlandığında ve basit bir anlatıma

indirgendiğinde, çocuklar bilginin kontrolü altında kalmaz ve zihin bu eksende işlenmiş

olmaz. Önce bilgiyi ne için kullandığımız işlenmeli ve bilginin yaşam önemi bu boyutuyla

ortaya konmalıdır. Bilgi amaçlı bir eğitim, insanı bir bilgisayar gibi donanımlı kılabilir ama ne

kadar donanımlı kılarsa kılsın, bu durum sorgulanmaya değerdir. Nitelikli bir eğitim için bilgi

ne kadar önemliyse, bilgiyi kullanan insan da o kadar önemlidir. Çocuklar bu bilinçle

eğitildiğinde, bilgi iyi şeyler için kullanılacak ve yanlışlar içinde kalınmayacaktır.

Öğrenci ve Eğitmen Seviyesi

Öğrencinin eğitim seviyesi, öğretmenin eğitim seviyesi ile paralel ilerler. Gerçeğin farkında

olan bir öğretmen, bilgiyi doğru kullanmak kadar, öğrencisini de bu paralelde eğitir. Kendini

bilen öğrenci, doğru bir yaşamın sahibi olmak kadar, doğru bir duruşun, doğru bir paylaşımın

ve doğru bir iletişimin de sahibi olur. Bu, öğretmenin duruş, ilişki ve iletişimi, paylaşım düzeyi

ve nasıl yaşadığıyla orantılıdır. Duruşu, ilişki ve paylaşımı bütünlüklü olmayan bir

öğretmenin, eğitim düzeyi ne kadar iyi olursa olsun, öğrencilerini doğru yetiştiremeyecek ve

müfredatı da yaratıcı bir şekilde uygulayamayacaktır.

Öğrenci Eğitmen ve Kurum İdaresi

Öğrenci, öğretmen ve kurum idaresi bir bütünü ifade eder. Bu bütünün bozulması, ayrışması

veya kopuklukların olması hem öğrenciyi, hem öğretmeni hem de kurum idaresini zayıflatır

ve güçten

düşürür. Öğrenci, öğretmen ve kurum idaresinin iletişim bütünlüğü, öğrenci üzerinde yüksek

bir etkiye yol açar. Öğrenci, öğretmen ve kurum idaresinin doğru duruşunu önemser. Doğru

duruş sahibi öğretmen ve kurum idaresi, başarılı öğrenciler ve kurum nezdinde güzel

sonuçlar ortaya çıkarır. Hiçbir ayrıntıyı kaçırmadan, duygusal, kişisel, hesapçı yaklaşımlara

tevessül etmeden, göstermelik uygulamalara girmeden kurulacak öğrenci öğretmen ve

kurum idare ilişkisi bütünlüğü getirir. Bu durum, öğrenci ve tüm kurum çalışanları üzerinde

olumlu bir etkiye yol açar.

Disiplin

Disiplinin kelime anlamı, öğrenmek demektir. Katı kurallar, keyfe dayalı uygulamalar,

duygusal ve tepkisel yaklaşımlar kesinlikle disiplin değildir. Disiplinin gerçek içeriği

anlaşılmadığında, yapay kurallar devreye girer. Kural ile disiplin çok ayrı şeylerdir. Öğrenmek

disiplin olduğuna göre, öğrenen insan öğrenme bütünlüğünü esas alan kuralları içselleştirir

ve bu kurallara sahip çıkar. Bunun için birilerinin devreye girmesine ihtiyaç kalmaz. Disiplin,

bir öğrenme hali olarak ele alınmadığında, kurallar bir takım düzen oluştursa da, bu düzen

içsel bir bütünlüğü kapsamadığından, sahip çıkılmaz ve öğrenciler bunu boşa çıkarmak için

çabalar. Öğrenmek, herkesi kapsayan bir uygulama olduğundan öğrenci, öğretmen, kurum

idaresi gibi ayrışmayı getirmez. Öğrenmek, her anda dır. Her an öğreniriz. Öğrenci de olsak,

öğretmen ve kurum idaresi de olsak, her an, bizlere bir şeyler öğretir. Sadece öğretmenler ve

kurum idareleri öğretmez, öğrenci de öğretir. Öğrenmek, içsel bütünlüğü kapsadığından

gerçek disiplini ifade eder. Bunun özel bir koruyucusu da olmaz. Çünkü öğrenen insan,

koruyan, kollayan ve buna sahip çıkan insandır. Öğrenci bu gerçek içinde öğrendiğinde hem

kendisine, hem öğretmenine, hem kurum idaresine ve hem de kurumuna sahip çıkar. İyi ve

doğru bir toplumda bu öğrencilerle gelişir.

Duruş…

Bir kurumun niteliğini gösteren öğretmen ve kurum idaresinin duruşudur. Öğretmen ve kurum

idaresi nasıl bir duruşun ve paylaşımın sahibidir? Durduğun yeri bilmek, kendini bilmek,

kurumunu bilmek, öğrencisini bilmek, paylaşım ve nasıl bir iletişim içinde olmayı

bilmektir. Öğretmen ve kurum idaresi içinde, birbirini gözeten, birbirinin ihtiyaçlarına karşı

duyarlı ve sorumluluk sahibi olan, ne zaman ve nerede ve nasıl hareket edeceğini kestiren

eğitimci, hiçbir zaman sıkıntı, problem yaşamaz. Yaşasa bile bu pek göze batmaz.

Dayanışma, destek, ihtiyaçları giderme, sorumluk sahibi olma, boşlukları doldurma ve

bütünü gören bir eğitim farkındalığı, öğrenci ve kurumu değerli kılan hale gelir. Bunlar

olmadan öğrencinin sağlıklı bir gelişimi olmaz ve olmayacaktır. Neticesinde her öğrenci bu

niteliğe sahip öğretmen, kurum personeli ve kurum idaresine sahip olmak ister ve bu onun

temel hakkıdır. Doğru, çalışkan, dürüst, paylaşımcı, ilişkiyi kolaylaştıran ve iletişimi sağlıklı

yapan öğrenci, kurumun yukarıda saymış olduğumuz özellikleri ile bütünlüklü yapan

öğrencidir. Bu bütünlük sağlandığında, sağlıklı bir eğitim ve öğrenci olacaktır. Başarılı bir

eğitim yılı olması dileğiyle.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.