Hisami apartmanında 99 kişi, Dündar apartmanında ise 38 kişi yaşamını yitirdi.
İki binanın da kapsamlı bilirkişi raporları netleşti, binalar kusurlu çıktı.
Şimdi biz, bunu sorgulayalım.
Binalar mı kusurlu, insanlar mı?
Binalar yapıldıktan sonra kusurlu hale geldiğine göre, en baştan başlamak lazım.
Yani, binayı yapan, yapılmasına göz yuman belediyede, ilgili kurumlar, her neyse oradaki sorumluların kusurlarına bakacağız.
Raporlar şöyle;
Hisami apartmanı: 1990’lı yıllarda ruhsatsız ve kaçak olarak yapılmış, 2007 yılında imar planına alınmış. Yapının belediye arşiv dosyası yok. Dosyası olmadığı içinde, yapı ruhsatı, ruhsat ekleri, mimari, statik betonarme ve tesisat projeleri de doğal olarak yok.
Bilirkişi kararı:
“Binanın projesiz, ruhsatsız ve denetimsiz yapılması nedeniyle inşaata izin veren arsa sahibi ve inşaatı yapan bina müteahhidi ile bina müteahhidinin işi bıraktıktan sonra işi tamamlayanların, binanın bazı kolanlarına projesiz, ruhsatsız ve denetimsiz bir şekilde mantolama yapılarak taşıyıcı sisteme müdahale edenlerin, binanın projesiz, ruhsatsız ve denetimsiz olarak yapılmasına müsaade eden gerekli yasal işlemleri yapmayan ilgili belediye ve varsa diğer kurum yetkililerinin sorumlu olduğu görüş ve kanaatlerine ulaşılmıştır."
*
Dündar apartmanı:
1992-1999 yılları arasında kaçak olarak yapılmış, 2010 yılında imar planına alınmış. Yapının belediye arşiv dosyası yok. Hisami’de olduğu gibi, dolayısıyla yapı ruhsatı, ruhsat ekleri, mimari, statik betonarme ve tesisat projeleri de ortada yok.
Bilirkişi kararı:
“Dündar Apartmanı'nın ruhsatsız, projesiz ve kaçak olarak inşa edilmesi, malzeme özelliklerindeki yetersizlikler, uygulama ve işçilik hataları, binanın denetimsiz olarak yapılmış olması nedeniyle yıkılmış olduğu görüşüne varılmıştır. Binanın projesiz, ruhsatsız ve denetimsiz yapılması nedeniyle inşaata izin veren arsa sahibi ve inşaatı yapan bina müteahhidinin, binanın projesiz, ruhsatsız ve denetimsiz olarak yapılmasına, kullanılmasına müsaade eden ve gerekli yasal işlemleri yapmayan ilgili belediye ve varsa diğer kurum yetkililerinin sorumlu olduğu görüş ve kanaatlerine ulaşılmıştır."
Evet, geldik şimdi asıl meseleye. Yıllar, Diyarbakır’da ve bölgede çatışmalı ortamın zirve yaptığı döneme denk geliyor. Hani savaş rantçıları deriz ya, fırsatı kollayanların tam da ‘Malı’ götürdüğü ortam. ‘Getir avantayı, yap istediğini’ modeli çalışanların olduğu 90’lı yıllardan bugüne yansıyan ölümler, sanırım bunu yapanları rahatsız diyordur, etmiyorsa da etmek lazım.
Adli makamlar bilirkişi raporlarına göre harekete geçmeli, orada belirtildiği gibi tüm sorumlular ortaya çıkarılmalı ve yargılanmalı. Ölümle sonuçlanan yolsuzlukların olduğu bu dönemle ilgili adli makamlara bu çağrıyı yapıyoruz, ancak, bunun yanında da yakın tarihte hepimizin tanıklığında gerçekleşen Sayıştay raporu ile netleşen Kayyım ile ilgili yolsuzlukları da devreye sokmalarını rica ediyoruz.
Pislikler halının altına süpürüldüğü için Dündar ve Hisami felaketleri oldu. Dönem belli, görevliler, memurlar, belediye sorumluları, bina müteahhitleri, sahipleri hepsi belli. Ölen ölmüştür, sağ olanlar beri gelsin.