Eğer gelecek yıldızların arasında bulunmamızı içermiyorsa bu son derece üzücü.(ElonMusk)
Sizi bilmem ama bana göre son zamanların en popüler ismi tartışmasız SpaceX ve Tesla’nın kurucusu ElonMusk’tır.
16 Kasım 2020 de fırlattığı SpaceX uzay aracı ile bilim dünyasının ilgisini fazlasıyla üzerine çekti.
Marsta kolini oluşturma ve uzay turizmi gibi çok dâhiyane fikirleri olan muhteşem bir bilim insanı. Geçenlerde bir röportajını izlerken; kullandığı şu enfes cümleler bir bilim delisi olarak bende hayranlık uyandırdı.
“Eğer gelecek yıldızların arasında bulunmamızı içermiyorsa bu son derece üzücü”
Acaba dedim, ülke insanı olarak böyle hayallerimiz olamayacak mı?
Bu soruyu cevaplarken bana hak vereceksiniz. Dünyada meydana gelen hadiselere karamsar yaklaşıyoruz.
Birileri çıkıp başımızı kaldıracak zamanımız mı var? Veya Marsta ne işimiz var diye soru sorabilirler. Belki de düşünmemize izin vermiyorlardır.
Hâlbuki bu koca kâinatta olayları büyük görüp büyük düşünmek gerekir.
Nasıl mı?
Gelinde bilimin gözüyle en ölümcül son hadiseyi değerlendirelim.
Korona koronakorona…
Akşam yatarken korona
Sabah kalkarken korona
Kahvaltıda ekmek kreması korona
Yemekte ekmek arası korona…
Bu nesil (bizler) ilk defa böyle bir salgın hastalık gördü ve şuan hadisenin canlı ve ölümcül olması münasebetiyle sağlıklı düşünemiyoruz. Endişe etmekte haklıyız belki, lakin karanlığı sağduyu ve bilimin ışığıyla aydınlığa kavuşturmamız lazım.
Bilmeliyiz ki tarihin sayfaları nice salgın hastalıklara sahne oldu. Bunlardan bir kaçını paylaşayım sizlerle.
Jüstinyen Vebası (MS 541-750)
Bu salgın o zamanlar belki de dünya nüfusunun yarısına eşit olan yaklaşık 50 milyon insanı öldürdüğü tahmin ediliyor.
Kara Ölüm (1347-1351)
1347 ve 1351 arasında, Kara Ölüm(Hıyarcıklı Vebası ) Avrupa’ya yayıldı ve yaklaşık 25 milyon insanı öldürdü.
Çiçek hastalığı (15. – 17. yüzyıllar)
Bu dönemde çiçek hastalığı, Amerika’da nüfusunun %90’ına yakın olan yaklaşık 20 milyon insanın ölümüne neden oldu.
İspanyol Gribi veya H1N1 (1918-1919)
Salgın, dünya çapında 50 milyondan fazla insanın ölümünden sorumluydu.
Ve bunlar gibi daha birçok salgın dünyadan gelip geçti.
İyi haber şu:
Bugüne kadar en erken bulunan aşı, kabakulak aşısıdır. Yaklaşık olarak 4 yılda bulundu. Oysa birkaç hafta içinde daha bir yılı dolmadan kovid19 aşısı ile buluşacağız.
Bu perspektiften bakacak olursanız bilime güvenmeliyiz, çünkü bilim kendini güncelliyor ve yeniliyor gerçeği sentezliyor. Unutmayalım ki gerçekler; bizlerin algısından, kabulünden bağımsızdır.
Çok yakın bir zamanda bu salgının yıkıldığına şahit olacağız.
Şunu hatırlatmakta fayda görüyorum:
Marsta insan kolonisi, uzay turizmi gibi yaratıcı fikirler dururken…
Özelikle gençlerin günümüzde yaşanılan sorunlardan, dünyanın kirlenmesi ve savaşlardan dolayı kendilerini sorgulamaları ve bu genç beyinlerin kendi genlerini bir sonraki nesille aktarmayı düşünmemeleri…
Buradaki anti tez şu:
Eğer siz belli entelektüel birikime sahip genlerinizi bir sonraki nesille aktarmadığınız takdirde, sizden sonra dünyada kalan ve özellikle yalan yanlış ve yetersiz bilgi ile büyüyen gençlerin küresel ısınma başta olmak üzere şu an yüzleştiğimiz diğer sorunları çözecek yeterli birikimleri olmayacaktır.
Bu enfes cümleleri tekrarlayıp yazıma son veriyorum.
“Eğer gelecek yıldızların arasında bulunmamızı içermiyorsa bu son derece üzücü”.
Burhan Çakır