İnsan özünün irdelenmesi, kapsamlı bir alan açar. Bu alanda gezinmek, derinlikli bir bakış gerektirir. İnsan özü nedir, coğrafyanın ne gibi etkisi vardır buna, insan özü ve coğrafya bütünlüklü bir alan oluşturur mu? Bu konuları Bilge Kadın’la sorgulayıp irdeledik.
Başlangıç olarak insan, insan özü, yaşam ve coğrafya için ne dersin?
İnsan için, kendini anlamlandıran varlıktır diyebiliriz. İnsan özü, kendini anlamlaştıran insanın bunu fark etmesi olarak dile getirilebilir. Yaşam, bu farkındalığın görünür olmasıdır. Coğrafya ise, bunların inşa edildiği alandır.
Farklı coğrafyalarda yaşamanın insan özünü değiştirme gibi bir özelliği var mıdır?
B.K. : Farklı coğrafyalarda yaşamak insan özünü değiştirmez. Uyum amacıyla bir çok özelliğini kamufle eder.
Coğrafya insan özünü değiştirmiyor ama insanın bulunduğu, doğduğu coğrafyada baskı ve engeller varsa, bundan uzak olması kendini daha iyi ifade etmesine yol açar. Coğrafyalar insan yaşamını kolaylaştırabilir. Mesela Avrupa’da yaşıyorsanız, hayatınız biraz daha akışkan ve rahat olabilir ama bu insan özünü değiştiği anlamına gelmez.
İnsan özünü biraz açımlayabilir misiniz, insan özü nedir?
B.K. : İnsan özü derken gerçekten insan, özünün farkında mıdır? Ciddi soruyorum, hangi insan özünün farkındadır?
İnsan bunun farkında değil midir?
B.K. : İnsan, yaşadıklarının farkında olsa, kendisi olur. Şu ana kadar kaç insan kendisi oldu? Özünü bilen insan, evren bütünlüğü içerisinde yerini görendir. Dürüst olmak, ahlaklı olmak… insanın özü bu değil aslında, bunlar sonradan düşünce sistemlerinin insanlara bindirmiş olduğu yükler sadece.
İnsan özünün diğer canlılardan ne farkı vardır?
B.K. : Bizi diğer canlılardan ayıran farklı bir şey var. Bunu bulmak durumundayız. Evrendeki bütün canlıların aşağı yukarı kodları aynıdır. Yeme, içme, barınma, üreme gibi yapısal ve tüm canlıları bağlayan bir akışımız var. Kimi canlılarda azda olsa düşünme gücü de var. Buna savunma mekanizması denilebilir. Ben burada duruyorum hep. Mesela düşünce gücü bizi bu kadar alt edebiliyorsa, biz de farklı bir şey var. Hiçbir canlı yaşadıklarını biriktirmiyor sadece deneyim ediniyor ve o deneyimi sadece doğada canlılığını devam ettirebilmek için kullanıyor. Ne demek istediğimi anlıyor musun, bütün canlılar için bu böyle. Bitkiler, hayvanlar, en yırtıcılar bile, deneyimlerini diğer nesillere aktarıyorlar. İnsan gibi bir tarih dizmiyorlar, ne bileyim bir şey biriktirmiyorlar. İnsanı biriktirmeye iten nedir, neden biriktiriyoruz, bu bizim bir yeteneğimiz midir, yoksa sonradan mı öğrenilmiş bir davranıştır? Bizim beynimiz diğer canlılardan farklı mıdır, farklı mı işliyor?
Bu soruların sizdeki karşılığı nedir?
Aslında bu soruların bir karşılığı yok bende. Böyle bir şey de oluşturmuyorum. Oluşturulmasını da doğru bulmuyorum. Yaşadığımız dünyada bu fazlasıyla yapılıyor zaten. Bu hataya bir kez daha düşmenin anlamı nedir? Önemli olan, bu hatadan kurtulmaktır. Böyle bir hatadan kurtulmanın yolunu açmaya çalışıyorum. Bunu yaparken bile çok çok dikkatli olunması gerektiğini biliyor ve paylaşıyorum. Bunun farkındayım. O zaman ne yaptığıma dair soru tüm inceliğiyle önümde duruyor. Yapmak istediğim şey ise tüm bu soru ve paylaşımlarla bir inceleme alanı açmak ve bunu görünür kalmaktır. İşte o zaman, insan, insan Özü, yaşam ve coğrafyanın neye karşılık geldiği açığa çıkar ve anlaşılır.