AKP Sözcüsü ve seçim kampanyasını yürüten ekibin başındaki isim Beşir Atalay, yakın zamanda AKP’ye dönüşü ve 7 Haziran için aday olacağı iddiaları ile tartışma konusu olan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le ilgili, “İlk kez açıklıyorum, Gül’e adaylık teklifini ben götürdüm” dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kendisini yönlendirdiğini dile getiren Atalay, "Gül, teşekkür etti ama teklifi reddetti. Gül asla yeni bir parti kurmak için girişimde bulunmaz” ifadesini kullandı.
Atalay, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Melih Gökçek arasında yaşanan krize ilişkin olarak ise, "Çok yanlış buluyorum. Bir belediye başkanı olarak, Başbakan Yardımcımıza böyle şeyler söylemesi yanlıştı" diye konuştu.
Aday listeleri hazırlanırken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ne kadar katkısı oldu?
Bu süreçte Cumhurbaşkanı’mızın direkt etkisi olması mümkün değil, kendisi tarafsız bir konumda. Ama tabii ki Başbakan’ımızla sürekli iletişim halindeler. Aralarında istişare etmiş olabilirler.Tayyip Bey kurucu liderimiz ve sembolümüzdür. Ama bu tür işlerde esas olan partinin geleceğidir. Herkes partinin iyiliği için çalışır. Bu sefer de üzerinde iyi çalışılmış, dengeli bir liste ortaya çıktı. İsimler “şuna yakın, buna yakın” diye belirlenmedi. Örneğin Mücahit Arslan, Tayyip Bey’e yakın çalıştı ama partimizin de kurucularındandır. Benzer şekilde Aydın Ünal, Tayyip Bey Başbakan iken konuşma metinlerine yardım ediyordu ama iyi yetişmiş bir arkadaşımızdır.
'MELİH GÖKÇEK YANLIŞ YAPTI'
Tamamen akraba ilişkisinden, başka bir nedeni yok. "Parti içinde 3. dereceye kadar akrabalığı olanlar aday gösterilmeyecek" şeklinde karar aldık. Çok yanlış buluyorum. Bir belediye başkanı olarak, Başbakan Yardımcımıza böyle şeyler söylemesi yanlıştı.
Erdoğan’ın, İzleme Heyeti ve Dolmabahçe buluşmasıyla ilgili çıkışları sizi şaşırttı mı?
Bu konuda bir iletişimsizlik olmuş olabilir. Şu an çözüm süreciyle ilgili görüşmelerin içinde değilim ama Cumhurbaşkanı'mızın görüş beyan etmesini normal görüyorum, çünkü bu bir devlet meselesi. Tayyip Bey emek verdiği bir konuda görüş beyan ediyorsa, bunu ani tepki olarak değerlendirmemek lazım.
'Gül'e teklifi bizzat ben götürdüm'
Küskünlük yok, aday olmak istemedi. Bunu burada ilk kez açıklayayım, Abdullah Bey'e adaylık teklifini ben götürdüm. Başbakan'ımız Davutoğlu bana "Abdullah Bey'le görüş, tekrar aday olmak isterse başımızın üstünde yeri var" dedi. Ayrıca listeler hazırlanırken katkısı olup olmayacağını da sormamı istedi. Bu mesajları kendisine götürdüm. Abdullah Bey her iki teklif için de teşekkür etti ama reddetti ve dışarıda kalmak istedi. Vefasızlık olarak nitelemeyelim ama Abdullah Gül'e karşı partimizin ve hükümetimizin gerekli hassasiyeti göstermesi gerekir. Doğrusu, çok fazla bir şey söylemek istemiyorum. Ama Abdullah Bey bizim için önemli bir profil. Çok emeği var. Nadir yetişen insanlardan biri, kıymetini bilmek lazım. Şimdiki durumu, biraz da hayatın getirisi... Partimizin yeni genel başkanının kim olacağı konusunda tartışmalar yaşandı, o zaman görüşlerimizi söyledik. İstişareler sonunda bir karar verildi ve şimdi yeni bir süreçteyiz. Görevimiz bu süreci iyi yönetmek. Türkiye siyasetine katkısı olması gerektiğini düşünüyorum. Zaten bir vakıf kurdular ve think-thank gibi çalışacaklar. Oraya kendisinin siyasi görüşleri yansır. Asla öyle bir şey olmaz. Abdullah Bey’de tam bir dava ahlakı vardır. Partiyi zayıflatacak bir davranış içinde olmaz.