Naci SAPAN - Özel
TİGRİS HABER - Raporun girişinde çalışma şöyle tanıtıldı; “Müzisyen ve tiyatrocular özelinde Kürt sanatçılara yönelik hak ihlallerini ele alan bu çalışma için Klasik Kürt şiirinin zirvesi kabul edilen Melayê Cizîrî’nin “Me di dil da heye narek ku disojit seqerê” dizesini başlığa taşıdık. Bu çalışmanın da gösterdiği üzere Kürt sanatçıların yüreğinde karşılaştıkları cehennemi zorlukları aşacak çok güçlü bir sanat ateşi bulunmaktadır. Onlar bu sanat ateşinin gücüyle Kürtçe sanatı günümüze kadar taşımışlardır.”
YÖNETİCİ ÖZETİ
Yönetici özeti başlığı ile yayınlanan bölümde çalışmanın amacı ise şöyle özetlendi;
“Bu çalışma sanatlarını ağırlıklı olarak Kürtçe icra eden Kürt müzisyen ve tiyatro sanatçılarının karşılaştıkları hak ihlallerini yasal, siyasal ve kültürel boyutlarıyla ortaya koymayı ve ihlaller konusunda bir farkındalık yaratarak sanatlarını özgürce icra edebilecekleri sivil ve demokratik bir kültür politikasının geliştirilmesine katkı sunmayı amaçlamaktadır.
AB üyelik sürecinde ülkede konuşulan farklı dilleri kapsayacak şekilde çoğulcu bir tarzda tanımlanana kadar kültür ve sanatın sadece Türkçe üzerinden tarif edildiği Türkiye’de Kürtlerin kültür ve sanat alanında giderek artan ve görünür hale gelen icraları bu alanda karşılaştıkları sorunların analiz edilmesini gerekli kılmıştır. Kültür ve sanat alanında yaşanan sansür ve yasaklamaları ele alan bazı son dönem raporlarda Kürt sanatçıların maruz kaldıkları hak ihlallerine yer verilse de müstakil olarak Kürt sanatçılarının karşılaştıkları hak ihlalleriyle ilgili bir çalışma gerçekleştirilmemiştir. Bu anlamıyla rapor kendi alanında bir ilk olma özelliği taşımaktadır.”