Yılmaz Yigitler / Şevval Filiz - Özel
TİGRİS HABER - Diyarbakır’ın tarihi Surlarının restore, çevre ve peyzaj projesi kapsamında kentin ilk gece kondu mahallesi olan Benusen mahallesi yıkılıyor. 1970’li yılarda kurulan Benusen mahallesinde yaklaşık 200 yapı ve bina kamulaştırıldı. Proje kapsamında, 72 bina, 83 bağımsız yapının yıkımına geçtiğimiz haftalarda başlandı. Bu projede amaçlanan; Benusen bölgesinden millet bahçesine kadar uzanan güzergahta yürüyüş yolları ile birlikte bölgenin ‘Benusen Vadisi’ olarak yeniden yapılandırılması.
Kamulaştırmadan sonra başlayan yıkım ile birlikte mahallede kalma şanslarını iyice yitiren Benusen sakinleri, düzenli bir gelire sahip olmadıkları için gelecekleri ile ilgili kaygı içindeler. Tigris haber olarak, Benusen mahallesi sakinleriyle konuştuk, kamulaştırma, yıkım ve nerede, nasıl yaşamlarını sürdüreceklerine dair düşüncelerine tercüman olduk.
Mahalle sakinlerinin şöyle konuşuyor;
Ödenen parayla ev alamayız
Benusen mahallesine otuz yıl önce taşınan Fethi Kaya “ Buradan çıkarsak 3 aile ne yapacağız?” sorusunu sorarak şöyle konuşuyor: “ Ben Benusen mahallesine Otuz yıl önce Benekli taş köyünden buraya geldim. 24 yıldır buradayım. Kamulaştırmadan bize çok az para veriyorlar. Bu parayla ev alamayız. Biz toplam üç eviz. Çok mağduruz, perişan haldeyiz. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Köyde de bize kimse ev vermiyor, şehirde kalacağız. Evler çok pahalı, verdikleri parayla ev alınamaz.”
Kiralar düşük, burada kalacağız
Fethiye Gültekin’in evi de bu proje kapsamında yıkılan evlerden. Benusen mahallesinde kiralar ucuz olduğu için yine bu mahalle de kirada kalan Gültekin, “Bizim evimizi yıktılar. Biz on kişi yaşıyorduk, şimdi Kiradayız, kiramız 300 TL, elektrik ve suyla birlikte 600 TL yapıyor. Çalışanımız yok, bir oğlum çalışmak için bodruma gitti, iş olmadı geri dönüyor, bir oğlumda askerde. Biz burada mağdur edildik. 56 bin TL verildi. Evimiz 63 metrekare ona göre verdiler. Evimiz yıkıldıktan sonra karşı da bir ev kiraladım. Yıkılan evimin karşısında oturuyorum .”
Ev alacak durumlarının olmadığını söyleyen Dilşah Nema ise şöyle konuştu : “ Halimiz ortada, burayı yıkıyorlar, perişan durumdayız. Ev alabilecek bir fiyat vermeliler ki bir ev alalım. Ev alamayıp sokakta oturursak olur mu hiç? Biz fakiriz, bizim malımız yok, zengin değiliz. Ne hesap yapıyorlar biz hiç bilmiyoruz.”
Bir tek emekli maaşımız var
Torunuyla birlikte surların dibine oturmuş olan yaşlı teyze evlerini geçindiren oğlunun menenjit geçirdiği ve kalp damarlarının tıkalı olduğunu söyleyerek , “Sur olaylarından sonra biz buraya geldik. Yedi kişi aynı evdeyiz. Çocuklarımdan biri menenjit geçirdi, kalp damarları tıkanıyor, hasta durumda. Bizim ev de burada. Bugün yıkmasalar yarın yıkacaklar. Kiracıyız, çok zor durumdayız. Yedi çocuk ile birlikte benim emekli maaşımla geçiniyoruz. Perişan durumdayız. Bugün zalimlerin ağacı kalın. Zalimler bizlere yardımcı olsaydı biz bu halde olur muyduk?
200 bin TL’lik eve 70 bin TL
Kalp ve böbrek yetmezliği olan Şahide Tahtik, komşusuyla birlikte evleri yıkılırsa ne yapacaklarından bahsederken , “Biz 24 yıldır buradayız. Biz eskiden 7-8 nüfustuk, üç yıldır da 4 nüfusuz. Az önce komşularımızla da konuşuyorduk, ne yapacağımızı bilmiyoruz. Devlet de bize barınabileceğimiz bir para vermiyor. İki yıldır eşim rahmetli. Bende kalp, böbrek yetmezliği var. Hastalık maaşım yok. 1 TL para dışarıdan bize para gelmiyor. Devlet bize yeterince para vermeyecek, biz buradan çıkıp kirada da kalamayız. Kira olmuş bugün 1000 TL nasıl ödeyeceğiz bu parayı. Verdikleri parayla ev alınamıyor. 200 milyarlık eve 70 milyar veriyorlar. Onu da verseler yani o kadar da vermiyorlar. Belki vermezler.”
İşsisiz, mağduruz
1979 yılından beri bu bölgede yaşayan Fereç Dinç ise, emekli maaşıyla on altı nüfusa baktığını ve üç oğlunun da işsiz olduğunu söyleyerek, “ Vergilerimizi veriyoruz. Vali gelmiş diyor ki bu evler yıkılacak. Yıkacaksan o zaman bize bir konut ver. Senin vereceğin en yüksek miktar 200 bin TL. Bu fiyata ev gelmiyor. Bu da en yüksek fiyat. Biz mağduruz bize bir yer tahsis etsinler. Yâda çadır kuracağız. Başka bir yerimiz yok. Ben 15 yıl belediyede çalıştım. Emekli oldum bana verdikleri maaş 1,500 TL’ dır. Bu maaşla 16- 17 nüfusu nasıl geçindireyim. Ben üç tane oğlumla birlikte yaşıyorum. Hepsi de işsizler. Hepimiz mağduruz. Vali diyor ki Diyarbakır adamları iş beğenmiyor. Bana tuvaleti versin ben tuvaleti de temizlerim. İş vermiyorlar. İşe alınca da adamları 2 ay bize 4 ay size diyorlar. Benim evim 300 metre kare. Çok masraf ettim. Bizi hiç mi düşünmüyorlar.”