Prof.Dr. Naci Görür, Deprem Dirençli Kentler çalıştaylarına katılıyor, deprem konusunda bilgilendirme yapıyor. Deprem uyarıları bir yana, asıl üzerinde durulması gereken konu, yaklaşan yerel seçimlerle ilgili yaptığı uyarılardır.
Demek istediklerini şöyle anlıyorum; “Yerel seçimler yaklaşıyor. Partilerden depreme dayanıklı kentler isteyin. Kentinizi, ilçenizi yönetecek partileri ve adaylarını iyi seçin.”
Görür’ün söyledikleri sadece bir il yâda bölge için değil, çünkü Türkiye’nin tamamının sallandığına tanık olduk. Doğal olarak, Hem genelde hem de yerelde ‘Depreme dayanıklı kent’ projelerini sunanlara yönelmek gerektiği gerçeğini kulaklarımıza fısıldıyor Naci Görür.
Seçmen, içinde bulunduğu bu girdapta deprem konusunu birinci gündem maddesi yapar mı?
Tercih edilmesi gereken Naci hocanın söyledikleri de, partiler makro ve mikro düzeyde planlamasını sunabilir mi?
Sanmıyorum.
İktidar, ‘Zaten yapıyorum, yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır’ diyecek, vatandaşta eksik aksak yapılanları doğru kabul edecek, kısa süreli planlamaları doğru gibi kabul edecek. Naci hocanın da üzerinde durduğu ve özellikle uyardığı, 50 yıllık uzun vadeli planlamalar.
Cumhuriyet Halk Partisi, makro düzeyde 50 yıllık bir planlamasının olduğunu anlatabilir mi?
Sanmıyorum, çünkü depremin sıcak atmosferinde dahi bunu deprem bölgelerinde anlatamadı. Önümüzde bir zaman var, yerel seçimlere kadar bir hazırlık yapılabilir mi?
O da muamma!
Delege, seçim, eş-dost-akraba-kurultay çalışmalarından bu tür bilimsel çalışmalara fırsat bulunamayacağı için, iktidar bu avantajı daha iyi kullanacaktır.
Ana muhalefet partisini ne kurtarır?
Adaylığı devam edecek olan mevcut başkanların bu konuda yapacağı çalışmalar kurtarır.
‘Depreme dayanıklı halk konutları’ projesi ile sahaya inmeleri gerekecek. İkna edici, dayanıklı kent-konut projesinin yanı sıra, konut sahibi olmayan vatandaşın alım gücüne hitap edecek ‘Halk konut’ projeleriyle ‘Mikro başarıyı’ sağlaması gerekiyor.
Bunun içinde çok uzaklara gitmeye gerek yok.
İBB iştiraklerinden KİPTAŞ’ın örnek alınması yeterlidir.
Barınma, Türkiye için artık çok önemli bir sorun. Uzun bir süre sorun olacağı içinde, CHP’li belediyelerin, parti içi siyasi çatışmalardan azade bir yol güzergâhı çizmesi gerekiyor. Bütün belediyeler KİPTAŞ modeli yaratıp, ‘Depreme dayanıklı kent’ projeleri kapsamında, evsiz yurttaşları ev sahibi yapabilmenin yollarını aramalıdır.
Zaten halk belediyeciliği de böyle bir şeydir. CHP’li belediyelerde bu sloganla yola çıktığına göre, aksattığı görevini de yerine getirmiş olacak.