BBP, ‘Kayyum atamasını doğru buluyoruz’
BÜYÜK Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, bölgedeki belediye başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyum atanmasını doğru bulduklarını belirterek, "Buradaki belediyeler, başkanları tarafından yönetilmiyordu. PKK'nın atadığı komiserler tarafından yönetiliyordu ve PKK'nın yuvaları haline dönmüştü. Şu andaki kayyumlarla birlikte belediyeler asli görevini yapmaya başladı. Keşke seçilmiş olanlar bunu yapsalardı. Ama yapmadılar, PKK'nın uşağı oldular. Onlar yönetmedi, PKK'nın atadığı komiserler yönetti. Bunu herkes biliyor" dedi.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, çeşitli temaslarda bulunmak üzere bugün sabah saatlerinde Diyarbakır'a geldi. Partisinin il başkanlığının açılışını yapan Destici, daha sonra burada partililerle buluşarak ilk basın toplantısını düzenledi. Mustafa Destici, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti ilan etme kararını şiddetle kınayarak, lanetlediklerini söyledi.
Destici konuşmalarında şunları söyledi;
"Terörle mücadele özellikle Diyarbakır başta olmak üzere, bu bölgede yaşayan kardeşlerimizin gerçekten ağır faturalar ödemesine sebep oldu. En çok da bu bölge insanına zarar verdi. 84'ten bugüne kadar terörle mücadelede birtakım eksiklikler, hatalar, yanlışlar yapıldı mı? Yapıldı. En son adına çözüm süreci denilen süreçte de biz PKK'yı muhatap almanın yanlış olduğunu, bölge halkının muhatap alınması gerektiğini, bölgedeki bütün sivil toplum ve siyasi parti temsilcilerinin, bölgede ağırlığı olan, manevi insanların bunların muhatap alınması gerektiğini, bir muhataplık alınarak bu işin çözümü noktasında adımlar atılması gerektiğini söyledik. Ama bizim o dönemde yaptığımız uyarılar dikkate alınmadı, farklı bir yol izlendi. Neticede de PKK ve onun uzantıları, kalleşçe bir durum sergilediler. Neticede niyetlerinin barış, çözüm, silah bırakma olmadığını biz başından biliyorduk. Ama sonuca gelindiğinde, işte iş hendek siyasetine kadar gitti. Birtakım yerleşim yerlerini, güçleri yetse işgal edecek noktalara kadar götürdüler ama devlet millet el ele vererek buna izin vermedi."
'HÜKÜMETİN SÜRDÜRDÜĞÜ OPERASYONLARI TÜMÜYLE DESTEKLİYORUZ’
"Şu anda geldiğimiz noktada terörle mücadelede şöyle bir slogan kullanmıştık. 'Terörün tüm unsurlarına karşı topyekûn bir mücadele, yani dağdaki teröriste de şehirdeki teröriste de belediyeye çöreklenen, sözde sivil toplum temsilcisi, sözde siyasetçi ama terör örgütünün uşağı, terör örgütünün teröristi, finans kaynakları, bütün bunlara karşı topyekûn bir mücadele verilirse, terörün üstesinden gelinip, kökü kazınabilir' demiştik. Şimdi tam da bu dönemde bu yapılıyor. Terörün tüm unsurlarına karşı yani dağdakine, yerleşim yerindekine de belediyesine girmiş, hepsine topyekûn bir mücadele var. Başarılı bir mücadele sürdürülüyor. Biz de şu anda teröre karşı yürütülen, tüm unsurlarına karşı yürütülen mücadeleyi sonuna kadar destekliyoruz ve bunun yanındayız. Ve bununla birlikte bölgede yaşayan kardeşlerimizin de sonuna kadar yanındayız. Bir taraftan terörle mücadele sürdürülürken, öbür taraftan da bölge insanımızın elbette ki talep ve istekleri var. Bunlara da kulak açarak dinlemeli. Bu taleplerin karşılanması ve bu haklı taleplerin yerine getirilmesi, problemlerin ortadan kaldırılması için de her türlü gayreti göstermeye hazır olduğumuzu da ifade etmek istiyorum."
'ŞUAN ANADİLDE EĞİTİMİN ÖNÜNDE HİÇBİR ENGEL YOK’
"İstihdam ve yatırım gerekli bölgeye. Şu anda yatırımlara eş zamanlı olarak terörle mücadele yürütülüyor. Daha yüksek seviyeye çıkarılması lazım. Bölgedeki teröristlerce harap edilen Sur başta olmak üzere bölgedeki diğer yerleşim birimlerinin inşası da çok önemlidir. Bu konuda devletimiz önemli yatırımlar ve adımlar atmaktadır. Büyük Birlik Partisi olarak bu atılan adımları, yürütülen önemli çalışmaları desteklediğimizi ifade etmek istiyorum. Bölgede eğitim sorunu da var. Herkesin ana dilinde okuması, yazması, dilini öğrenmesi en doğal hakkı. Şu anda da bunun önünde hiçbir engel yok."
‘BÜTÜN SİYASİ PARTİLER KUTUPLAŞTIRICI DİLDEN UZAK DURSUN’
"Ben bütün siyasi partilerimize şu çağrıyı yapmak istiyorum: Bizim şu anda iç çekişmeleri bir kenara bırakmamız lazım. Öyle bir süreçten geçiyoruz ki birliğe, beraberliğe ve kardeşliğe en fazla ihtiyaç duyduğumuz süreçten geçiyoruz. Belli ihtiyaçlarımız olabilir, belli çekincelerimiz, farklı görüş ve düşüncelerimiz olabilir, bunları tabii ki demokratik zeminde dile getireceğiz, söyleyeceğiz. Ama bunları yıkıcı bir şekilde dile getirmenin, bunu dile getirenlere de bir faydası yok, ülkeye de bir faydası yok. Onun için yapıcı bir şekilde, biz hep bunu yaptık, sorumlu bir muhalefet anlayışıyla hareket etmek lazım. Gerginliklerin kimseye faydası olmaz. Bugüne kadar bazı siyasi partiler hep gerginlikten beslendiler, hep böyle ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı dil kullandılar. Bunu artık terk etmek lazım, hiçbir kimsenin, sadece ana muhalefet partisi değil bütün siyasi partilerin bundan uzak durması lazım. Tam tersine bütünleştirici, birleştirici bir dil kullanması lazım."
'KAYYUM ÇOK DOĞRU ADIM'
"Önce bu bölgelerde belediye başkanları görevden alındı ve kayyumlar yönetmeye başladı. Biz bu adımın çok doğru bir adım olduğunu ifade ettik o zaman. Neden? Çünkü buradaki belediyeler, belediye başkanları tarafından yönetilmiyordu. PKK'nın atadığı komiserler tarafından yönetiliyordu ve PKK'nın yuvaları haline dönmüştü. Ve hizmet de yapmıyordu, çöpler dağ gibi yığılıyordu. Şu anda kayyumlarla birlikte belediyeler asli görevini yapmaya başladı. Biz isterdik ki keşke seçilmiş olanlar bunu yapsalardı. Ama yapmadılar, PKK'nın uşağı oldular. Onlar yönetmedi, PKK'nın atadığı komiserler yönetti. Bunu herkes biliyor, en çok da bu bölgede yaşayan insanlar biliyor. Devlet bunu seyredemez yani devlet buna müdahale edecek. Yolsuzlukla ilgili görevden alınan belediyeler var. Burada da fevri hareket etmemek lazım. Bu sadece CHP'den değil iktidar partisinin kendi belediye başkanları da alındı. Başka siyasi partilerin mensubu olan başka belediye başkanları da alındı. İlk defa da alınmıyor. Buradan bir siyesi gerilim, siyasi düşmanlık çıkarmamak lazım. Ben çok üzülüyorum; siyasilerin birbirlerine bu denli hakaretvari ithamları gerçekten bizi ve ülke insanını üzüyor."
Destici ve beraberindekiler daha sonra merkez Yenişehir ilçesi Ofis semtindeki esnafın sorunlarını dinledi, ardından Vali Hasan Basri Güzeloğlu'nu ziyaret etmek üzere Valiliğe yürüdü. (DHA)