Zorlama herkese yanlış yaptırır. Toplumla, toplumsal işlerle uğraşanlar, siyaset yapanlar illaki bir şeyler söylemek için kendilerini zorlamamalıdırlar, doğal davranışlarıyla halkın önünde olmalıdırlar. Halkın önceliklerine göre davranış sergilemeli, halkın rahatsız olduğu konularda halkın yanında yer almalıdır. Aksine, halkın karşı çıktığı konuları boşa çıkarmak için çaba sarf etmemelidirler.
Diyarbakır AK Parti İl Başkanı göreve geldiği günden bu yana 3 kez basın karşısına çıktı, aylık değerlendirmeler yaptı. Her seferinde, bir iki konuda yapılan yanlışları, doğru olarak tasdik etti. İl Başkanı her ay basın toplantısı yapmak zorunda olmadığı gibi, her toplantıda kendisini zorlayarak konular üzerinde görüş belirtmek, gündemi çok yakından takip ettiğini bize hissettirmek zorunda da değil.
En sondan başlayalım.
Son toplantıda son tasdik, baz istasyonlarıyla ilgiliydi. Uzmanlar, baz istasyonlarının halk sağlığı için tehdit olduğunu açıklamalarına rağmen, AK Parti Diyarbakır İl Başkanı, herhangi bir zararın söz konusu olmadığını, bu konuda elde bilimsel bir veri olmadığı için, baz istasyonlarının zararlı olmadığını savundu, bazı çevrelerin bu konuda algı yarattığını anlattı basın toplantısında.
Halkın tepkilerini boşa çıkaran bir siyasi anlayış, bir yönetim anlayışı olabilir mi? Halkı baz istasyonlarının kurulmasına karşı çıkmak için ‘dış güçler’ harekete geçirdi diye mi düşünüyor İl Başkanı.
Başka konu mu yok anlatacak!
Örneğin; Elektrik, doğalgaz zammı, pahalılık, işsizlik!
*
İlk göreve geldiğinde basın toplantısı yapmıştı, belediyedeki ithal bürokrat, çifte maaş konusuna karşı olduğu yönünde fikir beyan etmişti. Bir sonraki toplantıda bu konudan tamamen uzaklaşmış bir tavır sergilemiş, savunma pozisyonuna geçmişti. Her toplantıda özellikle özel vakıf üniversitesi kurulması yönünde çalışmalar yaptıklarını üstüne basa, basa anlatmıştı. Mevcut Dicle Üniversitesinin canlandırılıp yeniden kente kazandırılması gibi bir çabanın gösterilmesi gerektiğini söylemesini beklerken, aksine özel üniversiteyi tasdik ediyor İl Başkanı.
Başkan ya erken görüş belirtiyor, ya da konuştuklarını birileri sonradan düzelttiriyor kendisine. Niyet ile akıbet arasındaki hayrı bu nedenle tespit etmekte zorlanıyoruz.