BATMAN - Batman'da Doğayla Diyalog Kooperatif Girişimi üyesi çevreciler, Eğitim Sen Batman Şubesi binasında bir araya gelerek, oluşturacakları yaşam alanını tanıttı. Girişim hakkında ayrıntılı bilgilerin verildiği toplantıda, alternatif bir yaşamın mümkün olduğu vurgulandı. Bu girişim sonucu ortaya çıkacak olan alternatif yaşam alanında kooperatif üyeleri, kendi evlerini oluşturup, kendi elektriklerini, sularını ve diğer ihtiyaçlarını yine kendi imkanlarıyla üretecek. Dünyada birçok örneği olan ekolojik bir köy oluşturmayı hedefleyen girişim, yapacakları çalışmanın sonuç vermesi dahilinde, şehir hayatına alternatif, devletlere ve kapitalist rejime bağlı olmadan bir yaşamın mümkün olduğunu kanıtlamış olacak.
'Kendimize sorular sorduk'
Doğayla Diyalog Kooperatif Girişimi Sözcüsü Miraz Rûsipî, "Toplum iki alanda sıkışmış bir halde. Kentleşme sancıları yaşayan bir toplumuz" diyerek kent hayatının bir dayatma olduğunu söyledi. Kent hayatını müteahhitlerin belirlediğini ifade eden Rûsipî, "Mimari ve insan ilişkisi insan hayatını belirliyor. Örneğin bütün alanları müteahhitler tarafından belirlenmiş konutlarda yetişen çocuklar ne kadar özgün fikirler yaratabilirler ki? Biz tam bu noktada doğayla yaşamak isteyen insanlar bir araya gelip 'Ekolojik yapılar yapabilir miyiz?', 'Ekolojiyle bütünleşmiş bir kültür oluşturabilir miyiz?' sorularını sorduk kendimize. Eğer başlattığımız bu süreç başarılı sonuçlanırsa kendi evlerimizi inşa edip kendi istediğimiz yaşam alanını oluşturacağız" şeklinde konuştu.
'Kendi hayatımızın kontrolünü elimize almak istiyoruz'
"Yaşadığımız yeri güzelleştirmemiz" gerektiğini ifade eden Rûsipî, "Eğer güzel bir dünya tasavvuru yapıyorsak bunu hemen şimdi pratiğe dökmeliyiz. Kendi elektriğini üreten, kendi suyunu arıtan, kendi kanalizasyon sistemi olan, dışa bağımlı olmayan yapılar inşa etmek çok zor bir iş de değil üstelik. Günde on binlerce konut inşa edilirken on- on beş ev inşa etmek neden zor olsun ki?" ifadelerini kullandı. "İktidarı sadece devlet olarak görmek problemlidir. Çünkü bize dayatılan bir yaşam şekli var. Bu yaşam şeklini devlet de dayatıyor, şirketler dayatıyor, çevremiz, şehirlerin yapısı bile dayatıyor. Onlar da birer iktidar. Biz kendi hayatımızın kontrolünü elimize almak istiyoruz" diyen Rûsipî, "Kendine yeten evler inşa edebilirsek, HES'lere, barajlara, termik ve nükleer santrallere de alternatif oluşturur, iktidarın elinden güya 'bizim ihtiyaçlarımızı göz önünde bulundurdukları' kozunu almış oluruz" diye belirtti.
'İnsanlarla barışık ve özgür bir ortam istiyorum'
18 yıldır Batman'da yaşayan Gümüşhaneli Orhan Demircan da, "Bu zaten benim hayalimdi. Böyle bir oluşum gerçekleştiği için çok mutluyum. Bu oluşum; yerleşik, doğal, doğanın içerisinde, barış halindeki bir sistem içinde, özgür bir ortamda, insanlarla rahatlıkla yaşayabileceğimiz bir oluşum. Bu oluşuma her zaman destek vereceğim" diye konuştu.
Yaşam alanlarına ruhlarını katacaklar
Doğayla Diyalog Kooperatif Girişimcilerinden Selma Bektaş ise, kadının doğasında bir ekolojik ruhun var olduğunu söyleyerek, "Kadın üreticidir. Belki evrimsel olarak şehir hayatı bunu bir nebze yontmuştur ama bunu yok edememiştir. Biz şehir hayatında bir kısır döngü içerisinde kaybolup gidiyoruz günden güne. Bu kadının kendini ait hissedebileceği bir döngü değildir. Bu yüzden bir kadın için ekolojik bir yaşam bir erkeğe oranla çok daha önemlidir" dedi. Ekolojik bir yaşamı uzun zamandır hayal ettiğini belirten Bektaş, "Benim istediğim bir şeyin başkaları tarafından da düşünülmesi beni bu projeyi koşulsuz kabul etmeye itti. Çünkü evlerimizin yapısı bile başkaları tarafından belirleniyor. Bu beni yansıtmıyor. Yaşam alanımın beni yansıtacağı bir proje bu" diyerek zevk alacakları, kendi ruhlarını katabilecekleri yaşam alanları yaratmak istediklerini söyledi.