"Baskılara rağmen başarılıyız"

HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Filiz Buluttekin, 24 Haziran seçim sonuçları, sandıkların taşınması, Kürt partilerle ittifak ve MHP'nin bölgede oylarını arttırmasına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Ali Abbas Yılmaz / Resul Önen / Özel haber

Buluttekin, Kürtler arasındaki ittifak ilişkin ise şunları söyledi: " Seçim öncesi de görüşmelerimiz oldu. Kürdistani parti ve kuruluşlara mensup arkadaşların da ittifak konusunda açıklamaları oldu. Bizim ittifak tavrımız ve çalışmalarımız yine devam ediyor. İttifak uzun soluklu bir süreç olduğu için bu süreç devam edecek. Biz ittifaklara sadece seçim ittifakları olarak bakmıyoruz. Seçim olsun, olmasın her zaman Kürt ittifakı resmi verebilmek için çabalarımız halen devam ediyor ve bundan sonra da devam edecek."

HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Filiz Buluttekin ile seçim günü yaşanan sandık ihlalleri ve 24 Haziran seçim  sonuçları üzerine konuştuk.

 

Seçim sonuçlarını değerlendirmeye geçmeden önce, seçim  gününe dair ya da size yansıyan sandık ihlallerine ilişkin neler söylemek istersiniz?

Seçimin baskın bir seçim olmasından dolayı çerçevesi belli ve çizilmişti. Hem Cumhur ittifakı, hem Millet ittifakı ile dışarıda bırakılmak istenen tek parti HDP idi. Bunun farkında olarak seçime gittik. Seçim günü, kriz masasının gezici ekindeydim. Kriz çıkan köylere, okullara ve sandıklara gidiyordum. Kırsalda ve köylerde görünen bir baskı vardı. Kolluk kuvvetlerinin ve AKP’nin insanları korkutmaya çalışan kişilerinin baskıları altında bir seçim günü geçirdik. Net söylemek istiyorum.  Kurulan kriz masasına rağmen birçok zorlukla karşılaştık.  Kurulan kriz masasına rağmen itiraza yetkili avukatlar ve vekilleri alt etmek için çabaladılar, arkadaşlarımızı okula sokmamaya, sandıkları korumalarına izin vermeyen  bir  mekanizman vardı. AKP’ye mensup kişilerin silahlarını gördüm ve onların hakaretlerine, kaos çıkarmaya çalışan tutumları ile karşılaştım. Bizi konuşturtmayan, sınıflara girmemize ve sandıkları korumamıza izin vermeyen uygulamaları ile karşı karşıya kaldık.  İl başkanı olmama rağmen kimliğim soruldu, ispatlanmam istendi.  Kartımı gösterdikten sonra okullara ve sınıflara girebildim. Sandıklar üzerinde büyük bir baskı ve hakaretlere varan durumlar ile karşılaştık. Sürekli susmamı ve konuşmamamı söylüyordular. Diğer köylerde de tehdit  ve baskı  ile karşılaştık. İtiraza yetkili avukatları içeriye buralarda da sokmadılar. Bunları tesadüfi şeyler olarak görmüyorum. Kimliksiz oy kullanmalara şahit oldum. Nasıl bir seçime girdiğimizin kanıtıdır bunlar. Kimliksiz oy kullananlara kimliklerini göstermelerini istediğimde hakaret ve saldırılara uğradım. Bana ‘’sen kimsin, nasıl böyle davranırsın’’ gibi şeyler üzerime geldiler. Parmak ve başlarını sallayarak tehtit ediyorlardı.  Bu tarz söylemler ile sık sık karşı karşıya kaldım. Bütün bunları son dönem bize yönelik politikalardan bağımsız düşünemeyiz. Süleyman Soylu’nun eş başkanımızı telefonla arayıp tehtit etmesi gibi. Parti olarak bu koşullarda seçim çalışmaları yürütmek zorunda kaldım. Kırsalda da bunlara benzeyen çok şey yaşandı. Köylere gelen avukat ve yabancı heyet üyeleri içeri sokulmadı. Batman ve diğer yerlerde bu arkadaşlar gözaltına alındı, sınır dışı edildi.  AGİT, yayımladığı raporunda, eşit koşullarında bir seçimin gerçekleşmediğini belirtti. Baskılar altında gerçekleşen bir seçim olduğuna yönelik beyanlarda bulundular. En kısa zamanda tam teşekküllü çalışmalarını paylaşacaklarını söylediler.   Seçimi gözetleyen avukat darp edildi. Gözümün önünde adayımız darp edildi, hakaretlere maruz bırakıldı. Bizi tahrik ve provake etmeye yönelik şeyler ile karşı karşıya geldik. Tüm bunların yaşandığı bir seçime girdik.

HDP'nin bölgede oyları düşerken, MHP ise bölgedeki oylarını arttırdı, bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

HDP’yi  baraj altında bırakmak için bütün her şeyin yapıldığını söyleyebilirim ve açıklanabilir bir oy hırsızlığı var. 142 belgelerine dair sandık başkanlarına bir şey verilmedi. MHP’nin bölgede oy artışı gibi bir durum söz konusu olamaz. Bölgeye yerleştirilen kolluk ve güvenlik güçleri ile bunu yansıtmaya çalıştılar. Bununla beraber MHP oyları üzerinde oynandı.  Baskılar ve 142 belgeleri ile ilgili Ayhan Bilgen de söylemişti. 142 belgesi, polislere, askerler ve koruculara verilen ve her yerde, herhangi bir  sandıkta oy kullanmaya izin veren bir belgedir. Bu belge ile istediğiniz sandıkta oy kullanabilirsiniz. Sandık başkanı isterse kimlikte sorabilir. Bundan dolayı bazı yerlerde bu belge ile toplu oy kullanımı yaşandı ve bu toplu oylar MHP’ye akıtıldı. MHP’nin bölgede aldığı oy oranı bu durumdan dolayı kaynaklanmaktadır.

 

Bölgede sandık birleştirmeleri gündeme geldi, sizce bu durumun sonuçlar üzerinde bir etkisi oldu mu?

Baskı, korku ve sandık birleştirme uygulamaları nedeniyle oy kullanmayan bir kesim var. Baskı ve sandık birleştirme uygulamaları nedeniyle 130 bin civarında oy kullanmayan bir kesim var. Bu insanlar oy kullanmadılar. Bu insanların çoğu sandık birleştirmeden ve mevsimlik iş nedeniyle sandığa  gidemediler. Buna rağmen, YSK seçime katılımın üst düzeyde olduğunu söyledi.  Gösterilmeyen, isimlendirilmeyen bir artış var. YSK’nın bu konu hakkında bir açıklama yapması gerekiyor. Seçime katılımın yüksek olması MHP’ye yaradı. Bundan dolayı bölgede yüksek bir oy aldı. Bu oyların nereden geldiğine dair bir açıklama yapması gerekiyor. Bu durum ile ilgili Urfa’da bazı görüntüler ortaya çıktı. Toplu oy kullanılan görüntülerin bulunduğu bir görüntüydü.  Seçim öncesi Anadolu Ajansı’nın bir açıklaması vardı. Burada Erdoğan 53 bandında gösteriliyordu.  Planlanmış, hazırlanmış, organize edilmiş ve bunun yanında HDP’yi baraj altında bırakmaya çalışılan bir gösteri ile karşı karşıyaydık.

HDP'yi 24 Haziran seçimlerinde başarılı buluyor musunuz?

Bu seçimde muhalefet geliştirebilecek ve karşı koyacak partiydik. Bunu gördüklerime, tanık olduklarıma dayanarak söylüyorum. Mitinglerde ve seçim çalışmalarında bunları gördüm.  HDP’nin  aldığı oylara dair açıklamalara inanmıyorum. Daha yüksek bir oy aldığımızı düşünüyorum. Yüzde 15-16 bandında olduğumuza inanıyoruz.  Kendi içimizde yaptığımız değerlendirmelerde de buna ulaşıyoruz. Bölgede aldığımız oy oranlarını düşük göstermeye çalışıyorlar. Ama 7 Haziran seçimlerinde aldığımız oylara çok yakın olduğumuzu biliyoruz. Ben bunu iddia ediyorum.  Bölge genelinde küçük bir oy kaybı yaşadığımız olabilir. Baskılar, korkutulan, küsen ve sandık birleştirme gibi nedenlerden dolayı, bir sürü insanımız sandığa gidip oy kullanamadı.  Bir şekilde bu insanların sandığa gidemediğini, oy kullanamadığını gördük. Bizim gördüğümüz bu.  Dolayısıyla, bu durumları göz önüne aldığımız zaman, 7 Haziran oy oranımıza yakınız. Biz korkutulan, çekinen insanlara ulaşamamışız. Bunun da büyük bir etkisi var.  İnsanlar gitmek istememişler ya da baskılanmış olabilirler.  Yine, sandık birleştirme yüzünden oy oranlarımız düşmüş. Daha önceki seçimler de yüksek oranı yakaladığımız yerler de oy oranlarımız düşmüş. Lice’de 15 puanlık bir düşüş söz konusu. Bu da sandık birleştirme ve köylülerin özerinde uygulan baskı ve sindirme politikalarından kaynaklanıyor. En çok sandık taşınılan yer Kulp ve Lice’dir. Kulp ilçesinde korucuların baskıları nedeniyle insanlar içeriye giremedi, blok oylar kullanıldı. İtiraza yetkili hiçbir arkadaşımız içeriye giremedi.  Bu tür baskıların olduğu yerlerde, insanlar açık oy kullanmak ya da oy kullanamamak zorunda bırakıldı. Nasıl bir tesadüf ise, bölgedeki bütün geçersiz oylar en çok bize yazılmış. 30 bin geçersiz oyumuz var. Düşünebiliyor musunuz? Diyarbakır’da 30 bin geçersiz oyumuz var. Bizim yüksek oy aldığımız 3 sandıktan çıkan 522 oyu direkt Vatan Partisine yazmışlar. Yaptığımız itiraz sonucu oylarımızı geri almayı başardık.  Ne kadar enteresan görüyor musunuz? Bir de bunların kaçta kaçı AKP’ye gitti? Elimizdeki belgeleri açıklanan sonuçlar ile karşılaştık ve bundan dolayı itiraz ettik ve kazandık. Bu durum müşahit açığından dolayı değil, YSK’nın hatasından kaynaklandı.  Korkunç bir şekilde seçime gittik. Halkın sahiplenmesine karşın, gençler ve arkadaşlarımız baskı ve tutuklamalar ile karşılaştı. Seçim ve büro çalışmalarımızı bu gölge de yaptık.

Bölgede oylarınız düşerken, Batıda ise HDP oylarında bir artış olduğu görülüyor. Bu durum HDP'nin bir başarısı mı yoksa HDP'nin barajı aşması için CHP'den gelen bir destek midir?

Metropollerde yüksek oy almışız. Metropollerdeki Kürt nüfusunun ne kadar yüksek olduğunu herkes bilir. Bunlar, başarıyı başarısız gösterebilmek için her şeyi yapıyorlar. HDP’nin Türkiye’nin batısında aldığı oyları CHP’nin desteğine ve verdiği oylara yordular. Ama İstanbul’da Kürtler ve diğer bileşenlerimiz var. Sol – sosyalist bileşenlerimizin oylarını görmezden gelemeyiz.  Ama aldığımız bu oyları CHP’ye kanalize etmek istiyorlar. Farklı bir bakış açısı yaratmaya çalışıyorlar. Ama gerçek şudur ki, Hakkari’de AKP ve MHP’ye oy çıkmaz. Bu bilinen bir şeydir. MHP’nin bölgede yüksek oy alması güvenlik ve diğer politikaların sonuçlarıdır. Amed, Lice, Cizre ve Silopi’de MHP’nin ve diğerlerinin bu kadar oy potansiyelleri yoktur. Muharrem İnce’ye de ciddi bir oy olduğunu görmekteyiz. Bu tarz durumlar mümkün değildir. Diyarbakır’da 10’uncu milletvekilini ittifaklar yüzünden çıkaramadık.  Bunlardan dolayı 7 Haziran ruhuna vurgu yapıyorum.

'Kürdistani Partilerin' gündeme getirdiği ancak gerçekleşmeyen ittifak çabaları oldu. Önümüzde ise bir yerel seçim hatta erken bir yerel seçim tartışmaları var. HDP olarak diğer Kürt partiler ile yerel seçimlerde bir ittifak gündemde mi?

Kürtler arasındaki ittifak durumu bu güne ait bir durum değildir. Yıllardır devam eden, belli bir seviyeye ve evreye ulaşmış bir meseledir. Dolayısıyla, seçim önce bizim tavrımız ve bakış açımız  sadece sayısal bir faktör değildir.  Bu durumu köklü bir ittifaka getirmek istediğimiz için görüşmelerimiz oluyor. Seçim öncesi de görüşmelerimiz oldu. Kürdistani parti ve kuruluşlara mensup arkadaşların da ittifak konusunda açıklamaları oldu. Bizim ittifak tavrımız ve çalışmalarımız yine devam ediyor. İttifak uzun soluklu bir süreç olduğu için bu süreç devam edecek. Biz ittifaklara sadece  seçim ittifakları olarak bakmıyoruz. Seçim olsun, olmasın her zaman Kürt ittifakı resmi verebilmek için çabalarımız halen devam ediyor ve bundan sonra da devam edecek.

HDP olarak geride kalan seçim sonuçları üzerinden ne gibi eksiklikler tespit ettiniz, önümüzdeki dönemde bu yönde nasıl adımlar atacaksınız?

Partimizin 24 Haziran seçiminde aldığı oyları değerlendiriyoruz. Eksikliklerimiz ve bundan sonra alacağımız yol ve yöntem üzerine çalışıyoruz. Halka da eksikliklerimizi sorduk. Bütün il-ilçe ve bileşenlerimiz ile daha iyi olmak için değerlendirmeler yaptık. Mutlaka bir yerler de eksikliklerimizi vardır. Bu eksikliklerimizi gidermek için ne kadar giderebiliriz noktasında çalışmalarımız devam ediyor ve devam edecek.  Muhakkak eksikliklerimiz vardır. Eski zamlardaki seçim çalışmalarımızdan uzak bırakıldık. Devletin baskıları nedeniyle bir sürü arkadaşımız tutuklandı, işsiz bırakıldı ve denetimli serbestlik ile karşı karşıya kaldı. Yine de tüm bu baskılara karşı başarılı olduğumuzu düşünüyorum.

 

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Diyarbakır Haberleri