Tigris Haberin vatandaş odaklı yayın çizgisinin kent yaşamına katkı sunduğuna işaret edilen açıklamalarda DİSKİ’nin suçlamaları ise kabul edilemez olarak değerlendirildi.
DİSKİ'nin gazetemize yönelik “ideolojik gazetecilik” suçlamasına karşı, STK'lar ve siyasi parti temsilcileri Tigris Haber’in yayın çizgisini değerlendirdi.
‘Basının hedef gösterilmesi kabul edilemez’
Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın, DİSKİ’nin gazetemize yönelik suçlamalarına ilişkin şöyle konuştu: “Öncelikle şunu söyleyerek başlamak lazım; Türkiye’de basının haber verme özgürlüğü önemli ölçüde kısıtlanmış durumda. Bu haberin içeriğine bağlı olmaksızın, sadece politik meselelerde değil hizmet meselesinde, diğer idari tasarruflarda da basın mensupları aynı tutumla karşı karşıya. Burada Tigris gazetesin yapmış olduğu bir tespit var. Olay yerine gitmiş ve olayın mağduru olan site sakinlerinin görüşünü yansıtmış. Ama bu haber maalesef DİSKİ tarafından ‘ideolojik haber’ olarak değerlendirilmiş maalesef. Bir kere ‘ideolojik haber’ kavramı çok yanlış bir kavram. Yani, kavramsal olarak doğru bir kavram değil. Yani, şu söylenebilir; yanlış, taraflı bir haber olduğu söylenebilir. Ama ‘ideolojik haber’ olarak lanse edilip doğrudan gazetenizin ve basının hedef gösterilmesi kabul edilemez. Bunu basına, basının haber verme özgürlüğüne yönelik bir tehdit olarak algılıyoruz. Doğru değil. Basının yazdığı her zaman doğru da olmayabilir fakat basını doğrudan hedef gösteren, en ağır şekilde ‘ideolojik’ davranmakla suçlayan bir tutum kabul edilemez.”
‘Tigris yoluna devam etmeli’
Tigris Haber’i yakinen takip ettiğini belirten DİSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Burç Baysal, şunları söyledi: “Uzunca bir dönemdir Tigris gerek Diyarbakır’da gerek bölgede tarafsız yayın yapan maalesef tek yayın organı. O açıdan kamusal anlamdaki bir muhalefetin vatandaşın hizmeti adına yapılması kadar asli görevi olan bir kuruluşa, kurumların etiketlerini kullanarak yüklenmeleri kabul edilebilecek bir şey değildir. Tigris yoluna devam etmelidir. Hatta bununla beraber Tigris’ten ilham alıp diğer basın kuruluşları da şehirlerindeki aksaklıkları yayın organları aracılığıyla bunların muhalefetini yapıp, daha yaşanılabilir kentler yaratma açısından katkı yapmaya devam etmelidirler diye düşünüyorum. Tigris, özellikle son dönemde hukuksuzluklara karşı yapmış olduğu yayını yakinen takip eden biri olarak; yereldeki yöneticilerin böylesi eleştirileri aslında kendilerine ders çıkarmaları ve bu anlamda da vatandaşla kucaklaşma adına bir fırsat olarak görmeleri gerekir diye düşünüyorum.”
‘Doğru haberciliğin arkasındayız’
AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Serdar Budak ise şunları ifade etti: “Ben gerek Tigris Haber’in gerek diğer tüm basın çalışanlarının emeklerine saygı duyuyorum. Vatandaşı doğru bilgilendirmekle yükümlüdürler. Doğru her haber değerlidir. Tabii ki, haber verilirken karşı tarafın da görüşleri alınabilirse iyi olur. Bu zaman zaman mümkün oluyor, zaman zaman da mümkün olmuyor. Biz her zaman için doğru haberciliğin arkasındayız.”
‘Tigris’te hiçbir zaman ideolojik bir haber görmedim’
Tigris Haber’in tarafsız yayıncılığına vurgu yapan CHP Diyarbakır İl Başkanı Gönül Özel, “Tigris Haber gazetesinin Diyarbakır’da en çok okunan gazete olduğunu biliyorum. Taraflı haber yapmadığını düşünüyorum. Tamamen halkın yararına haber yapan bir gazete olarak görüyorum Tigris’i. Ben Tigris’te hiçbir zaman ideolojik bir haber görmedim. Tigris Haber’in halkın gerçekliğini dile getirdiğini düşünüyorum” diye konuştu.
Tigris vatandaşın yanında
Saadet Partisi İl Başkanı Fesih Bozan ise, “Yazılı ve görsel medyanın diğer bir ifade ile Gazetecilerin, Sırtını güce, kuvvete ve menfaata dayanmadan, her türlü baskı ve engellemelere rağmen, yalan ve iftiraya başvurmadan vatandaşı tarafsız ve doğru bir şekilde bilgilendirme gibi aslı bir görevleri vardir. Maalesef bugün bir çok medya mensubu veya grubunun bu asli görevlerini, "ya şahsi çıkar yada mevcut güce teslim olmalarından dolayı yerine getirmediğine şahid oluyoruz. Hatta zaman zaman doğru ve tarafsız gazetecilikten ziyade iftira ve karalama yaptıklarını da görüyoruz.
Genel veya yerel iktidarı elinde bulunduranlar, muhalefet partileri, STK ve basın mensuplarının, iktidarın "yanlış icraat veya eksiklikleri" dile getirmeleri durumunda onları hainlik veya ideolojik davranma şeklinde değil de, daha doğru hizmetler için bir ikaz olarak görmeleri gerekirken, maalesef Akp iktidariyla başlayan,"her ikaz veya uyarıyı ihanet sayan" bir süreçi yaşamaktayız. Tabi bu anlayış yerele doğru yayılmakta ve halk arasında da bir "kutuplaşmaya ve ötekileştirmeye" sebep olmaktadır. Birlik ve beraberliğe en çok muhtaç duyduğumuz bu dönemde herkesin kutuplaştırıcı ve ötekileştirici söylemlerden kaçınması gerekir. Takip edebildiğim kadarıyla Tigris gazetesinin de habercilik anlayışında, "ideolojik davranmaktan ziyade daha çok vatandaşın problemlerini sorunlarını" dile getirdiğini görüyor ve buna inanıyoruz. Diğer taraftan tabii ki gazeteciliğin ve doğru haberciliğin bir gereği olarak da, bir haber yapılacaksa, habere taraf olan tüm kesimlerin görüşlerinin alındıktan sonra, "haber" olarak servis edilmesi gereğine de inanıyorum” ifadelerini kullandı.