Barış içinde, yan yana yaşama imkanı vardır…

Zülküf Kışanak

İsrail-İran ekseninde cereyan eden bölgesel bir savaşın gündemde olduğu bir dönemde Kürt sorunu ve çözüm sürecinin yeniden gündeme gelmesi, siyasetin tepesindeki ağızların, dahası muktedirlerin öyle yada böyle yeniden çözümü dillendirmesi, Kürt sorununu gündeme almaya, dolaylı da olsa iç barışı sağlama ortamına yönelik irade beyanında bulunması önemli bir gelişmedir, büyük bir hassasiyetle üzerinde durulması gereken değerli bir girişimdir, başta Kürtler, Türkler olmak üzere bölge halklarının yararınadır. Adresi, muhatapları belli çözüm sürecinin yeniden başlayabilmesi için ise tokalaşmayı aşan iyi niyet girişimlerine, demokratik siyasetin önündeki bariyerlerin kaldırılmasına, elbette adam akıllı bir yol temizliğine ihtiyaç vardır ve bir an önce bunun için harekete geçilmelidir, yarın geç olabilir...

*

Anadillerini, kültürlerini, tarihlerini, kimliklerini yaşamak isteyen, bu yönde iki asırdan bu yana mücadele eden, bu uğurda ağır bedeller ödeyen Kürtler terörist, siyasi lideleri de terörist başı değildir, ülkenin ve bölgenin hakikatıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, halkları birbirine düşmanlaştırmadan başka hiçbir işe yaramayan bu tür yaftalamalardan bir an önce amasız, fakatsız vazgeçilmelidir. Bunca baskıya, engellemeye rağmen daha iki gün önce Muğla’dan Hakkari’ye, İstanbul’dan Şırnak’a, Ankara’dan Diyarbakır’a kadar birçok kentte on binlerce insan meydanlara çıktı, yollara düştü, barış ve demokrasi istedi, 26 yıldan bu yana İmralı adasında ağır tecrit altında tutulan çözümün adresi Sayın Abdullah Öcalan’a özgürlük talebinde bulundu. Kadını, erkeği ile her meslekten, her yaştan, başta Kürtler olmak üzere her etnik kökenden on binlerce insan sokaklara çıkarak sağır sultanın bile duyabileceği kadar gür bir sesle barış, demokrasi, özgürlük, hak talebini haykırdı. Bir defa daha görüldüğü gibi ortada bir halk gerçeği ve meşru, haklı talepleri var. Bu taleplere kulak verilmeli, bir an önce adım atılmalı…

*

Olası bölgesel bir savaşın kapıda olduğu bu günlerde Kürt-Türk kardeşliğine yönelik atılacak demokratik adımlar, iç barışı sağlamakla kalmayacaktır, başta sınırların ötesindeki Kürtlere olmak üzere Ortadoğu’daki tüm halklara da nefes aldıracaktır, imkansız gibi sunulan bölge barışının kapısını aralayacaktır. Milyonlarca Kürdün emek verdiği, binlerce Kürt gencinin yaşamına mal olan Irak’taki, Suriye’deki Kürt kazanımlarını kendi kazanımları olarak görmek, bu kazanımlara sahip çıkmak yerine bu kazanımları kamuoyuna güvenlik sorunu olarak sunmak, “teröristan”, “terör koridoru”gibi akla ziyan tanımlamalar yaparak Kürtleri düşman olarak kitlelere belletmeye çalışmak, her şeyden önce derin bir anlam biçilen tokalaşmaya, bir anlamıyla barışın kapısını aralama girişimi olarak yeniden gündeme getirilen “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesine aykırı bir yaklaşım, dahası varlık, yokluk sürecinden geçen Kürtler tarafından samimiyetten uzak, kandırmaca bir değerlendirme olarak algılanacağını söylemeye gerek bile yoktur…

*

Büyük devletler baskıcı, inkarcı, retçi, yurttaşlarını dinlemeyen, sorunlarını kulak ardı eden, çıplak hakikata gözlerini kapatan, “Dediğim dedik, çaldığım düdük” diyen devletler değildir. Büyük devletler, milyonlarca yurttaşı ile barışık yaşayan, haklarını tanıyan, hukukunu koruyan, eşitlikçi, özgürlükçü demokratik devletlerdir. Kürtlerle birlikte savaştan, çatışmadan, kan ve gözyaşıdan uzak büyük devlet olmanın, dahası halkların barış içinde, yan yana, iç içe yaşama imkanı vardır, buna karar vermenin tam zamanıdır, tarihi fırsatı çarçur etmeye, yeni düşmanlıklar yaratmaya, önü alınamayacak yeni bir kaosa, bitmeyecek yeni bir çatışma ortamına yelken açmaya, yokluğu, yoksulluğu daha fazla büyütmeye, temel demokratik kimi adımlarla aşılması mümkün olan siyasi krizi daha fazla derinleştirmeye, olası bir İsrail-İran savaşı bahane edilerek parsa toplama, kalıcı bir barışın yanında zerre kadar kıymeti harbiyesi olmayan bir iki kırıntı elde etmenin hayalini kurmaya ne gerek…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.