Göller Mahallesinde bulunan tarihi Bakırcılar Çarşısı'ndaki az sayıdaki esnaf, fabrikasyon ürünlere olan talep nedeniyle mesleğin yok olmaya yüz tutmasıyla birlikte sessizliğe büründü.
Çarşıda, bakıra şekil veren az sayıda usta, bu mesleği yaşatmak için ellerinden geleni yapmaya çalışıyor. Dede mesleğini 20 metrekarelik iş yerinde ayakta tutmaya çalışan Mehmet Çirkin (64), son dönemlerde el emeği yerine fabrikasyon ürünlerinin tercih edilmesi üzerine iş yapamadığı için günün büyük bir bölümünü iş yerinde oturarak geçirdiğini belirtti. Mesleğinin gözünün önünde yok olduğunu ve bunun üzüntüsünü yaşadığını anlatan Çirkin, "Ben 12 yaşından beridir hiç arama vermeden bu işte çalıştım. Daha önce işler çok iyiydi. Ancak her meslekte olduğu gibi bizim mesleğimizde yok olmaya yüz tuttu. Artık iş olmadığı için çırak da yetiştiremiyoruz. Yani anlayacağımız bakırcılık diye bir şey kalmadı. Bakır ürünlerine artık ihtiyaç kalmadı. Bu ürünleri artık merakı olan gelip alıyor. El emeğine değer kalmadı. Her şey makineyle üretilmeye başladı. Bir kabı ben 2 günde bitiriyorum, fabrikasyon ürünlerde ise günde aynı üründen bin adet çıkartıyor. Ama bizim yaptığımız tarihi eser olarak kalıyor" dedi.
Bakırcılar Çarşısı’nın 30 yıllık esnaf Celal Palalı ise mesleklerinin yok olmaya yüz tutuğunu ifade ederek, "Şanlıurfa’dan bakırcılık mesleğini yapan usta sayısı bir elin 5 parmağını geçmiyor. Burada hediyelik eşyalar satıyoruz. Osmanlı, Roma ve Ermeni dönemine ait kapı tokmakları ve onun gibi süs eşyalarını satıyoruz. Yine bakır kaplar, tencereler, duvar saatlerini yapıyoruz. Ancak yaptığımız bu emeği ürünlerinin aynısını fabrikasyonu çıktı. Bu yüzden bizler zor duruma düştük. Artık bu çarşıda tokmağın sesi diye bir şey kalmadı. Bunun üstüne bölgeye az sayıda turistin gelmesi nedeniyle işlerimizi tamamen kesildi" diye konuştu.