TİGRİS HABER- Türkiye’de ilk olan uygulama ile Halk Eğitim merkezlerinde, Yabancı Diller (Kürtçe-Kurmanci, Zazaki) A1 Seviyesi kurs programı açıldı. Bu uygulama ile vatandaşlar ilk kez resmi dil öğrenecek ve sertifika alacak. Kursa başvuru yaşı 10 olarak belirlendi.
Çözüm süreci döneminde denenen ancak daha sonra rafa kaldırılan uygulama 6 yıl sonra hayata geçiyor. Milli Eğitim Bakanlığı, illerin Halk Eğitim Müdürlükleri’ne gönderdiği modüllerle, programı başlattı. Program kapsamında Kürtçe’nin Kurmanci ve Zazaki lehçelerini öğrenmek isteyenler Halk Eğitim Müdürlükleri’ne başvurabilecek. Başvuru yaşı 10 olarak belirlendi. 10 yaş altı kişilerin kabul edilmediği kursta öğretmen olmak isteyen Kürt Dili ve Edebiyatı mezunlarının, Halk Eğitim Müdürlüğü’ne başvurularının olması gerekiyor.
Sınıfların açılabilmesi için 12 kişinin başvurması şart
Kürtçe ve Zazaca lehçelerini öğrenmek isteyen 12 kişinin talep etmesi durumunda Halk Eğitim Müdürlüğü bünyesinde sınıflar açılabilecek. Öğretmenler, ek ders ücreti karşılığı çalıştırılacak. A1 seviyesinde verilecek kurs 120 saat, A2 seviyesinde verilecek kurs ise 150 saat sürecek. Mezun olanlara “Kurs Bitirme Belgesi” verilecek.
Ağırlıklı olarak Ortadoğu ve Kürt sorunu üzerine çalışan Muş Alparslan Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Abdullah Kıran, Bakanlığın Kürtçe kurs çıkışını Tigris Haber için yorumladı.
Kürtçe artık Kürt çocuklarının dili değil
Dil meselesinde Kürtlerin yapabilecek bir şeylerinin olmadığını dile getiren Kıran, “Çünkü Kürtçe ölüyor, Kürtçe artık Kürt çocuklarının dili değil. Bu bir realite. Son 15-20 yıl Kürtlerin dil konusunda dibe vurduğu bir dönem. Kürtler temel hak ve özgürlüklerini bir günde kaybetmediler ki, bir günde kazansınlar. Bu uzun bir süreç. 200 yıllık süre zarfında tüm hakları ellerinden alındı ve inkar noktasına kadar geldik” diyor.
Devlet barış sürecinde adım attı
Devletin barış sürecinde dil hakları konusunda adım attığını hatırlatan Kıran, Kürtlerin bu haklardan yararlanma noktasında akıllı bir politika izlemediğini söyledi. Kıran şöyle devam etti, “HDP çevresi bunu engelledi. Anadilde eğitim istiyoruz diyerek bu işi sabote ettiler. 2000’li yıllarda binlerce öğrenci üniversite yönetimine dilekçe ile başvurarak ‘Kürtçe seçmeli ders istiyoruz’ talebinde bulunmuştu. Bu öğrencilerin tümü okuldan uzaklaştırıldı. Aradan 10-12 yıl geçti bu kez devlet seçmeli dersi kendi eliyle resmi bir şekilde okullara koydu. Bu defada ‘seçmeli dersi istemiyoruz anadilde eğitim istiyoruz’ bahanesiyle verilmiş olan bir haktan yararlanmamayı tercih ettiler. Bu tutum sonuna kadar yanlıştı” ifadelerini kullandı.
Halk Eğitim Merkezleri bünyesinde dilin öğretilmesi noktasında çıkan yönetmeliği okuduğunu belirten Kıran, Kürtçe’nin yabancı diller kategorisinde ele alınmasını eleştirdi.
Kürtler bu kurstan yararlanmalı
Kıran şunları söyledi, “Milli Eğitim Bakanlığı tarafından çıkarılan bu yönetmeliği okudum. Eleştiri açısından bakarsak, Kürtçe yabancı dil kategorisinde ele alınmış. Bu yanlıştır. Mesele şu, böyle bir kurs açılmışsa Kürtler bu haktan yararlanmalı. Bir kürdün Kürtçe kursa katılması anadil talebinden vazgeçtiği anlamına gelmez ki. Ben bir Kürt akademisyen olarak Kürtçe’nin anadilde eğitimin resmi dil olmasını istiyorum. Böyle bir politikanın da devleti küçültmeyeceğini, aksine büyüteceğini düşünüyorum. Kürt meselesinin çözümü anlamında çok ciddi bir katkı sunar. Türkiye’yi ekonomik alanda ciddi bir şekilde uçuracağını düşünüyorum.”
Kimse hakkından vazgeçmez
“Türkler ve Kürtlerin hak ve hukuklarının yeni bir toplum sözleşmesi ile karar altına alınmasının zamanı geldi diyen Kıran, “Ama şimdi kalkıp kabadayılık yapamam. Yok ‘biz anadilde eğitim hakkı isterken sen Kürtçe kurs hakkı verdin’ deyip bunu istememek ‘Kürtler dilini öğrenmesin’ anlamına gelir. Hele bunu Kürt siyasi bir hareketi yapıyorsa kesinlikle Kürtlerin aleyhine olan bir harekettir. Dünyanın birçok yerinde sıkıntılar var. Bir hak doğduğunda insanlar makul olarak bu haktan yararlanmanın yoluna gitmeli, doğrusu da budur. Kimse hakkından vazgeçmez” şeklinde konuştu.
Atılan her adımı olumlu buluyorum
Anadilde eğitimin temel bir hak olduğunu ifade eden Kıran şöyle devam etti, “Medeni hukukta da bu vardır. Siz bilinçli bir şekilde bu hakkın elde edilmesini engelleyici bir politika izlerseniz bu doğru değildir. Türkiye Cumhuriyeti bir günde ‘ben anadilde eğitim hakkını tanıdım’ gibi bir beklenti içinde olmasın, böyle bir şey olmayacak. Ama adım adım, yumuşayaraktan bu iş olur. Güney Afrika’da siyah insanların azınlığı bizim gibi inkar ediliyordu. Ama bugün Güney Afrika’da onlarca resmi dil var ve bugün dünyanın saygın ülkelerinden biri. Bu işlere bu şekilde bakmak lazım. Bir hak eğer doğmuşsa, bir yol açılmışsa belki birkaç kelimemizi kurtarırız, toplumumuzun dilini asimilasyondan kurtarmak adına ben bu haktan yararlanılması gerektiğini düşünüyorum. Bu haktan yararlanmak temel hak ve özgürlüklerden vazgeçtiğin anlamına gelmez. Bu nedenle atılan her adımları olumlu buluyorum. Daha ötesi için çabalamak gerekir” dedi.
Vurmakla, kırmakla bir şey elde edilmez
Kıran son olarak şunları söyledi, “Hukuki zeminde Kürtler şiddet ve teröre bulaşmadan her türlü talebini dile getirmeli. Çünkü Kürt nüfusu ülkenin en az üçte biridir. Bu nedenle Kürtler yumuşak gücünü kullanarak Türkiye’nin en önemli aktörlerinden biri olabilirler. Aksi halde kaba kuvvetle, vurmakla, kırmakla bir şey elde edilemez.”
Hezkurd: Halk biraz uzak bakıyor, ama destekliyoruz
Kürt Dil Hareketi (Hezkurd) Sözcüsü Barij Celali ise, Milli Eğitim Bakanlığı’nın attığı bu adımı desteklediklerini söyledi. Kursların uzun vadede devam etmesini isteyen Celali, “Talep ve istek olursa, açılması çok olumlu olur. Ancak biz bu kursların kısa süreli değil, uzun süreli devam etmesinden yanayız” şeklinde konuştu.
Siyasal atmosferden dolayı insanların kurslara başvurmaya çekindiğinin altını çizen Celali, “Halk biraz uzak bakıyor. Kürtler, devletin bir kurumu, Kürtçe ile ilgili bir adım attığı zaman, biraz uzak duruyor. Bu da siyasi ve psikolojik durumla ilgilidir. Bunun da bir an önce düzeltilmesi gerekiyor” diye konuştu.
Celali, Kurmanci ve Zazaki öğrenmek isteyenlerin Halk Eğitim Müdürlüğü’nün açtığı bu kurslara başvurması çağrısında bulundu.