AK Parti’de bir dönem genel başkanlık yapan, eski başbakan Ahmet Davutoğlu’nun görevi bırakmasına neden olduğu iddia edilen “Pelikan örgütü” bu kez Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün “aynı maklubeye kaşık sallayanlar” sözleriyle yeniden gündem oldu.
Pelikan tartışmasını yeniden alevlendiren olay Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın kardeşi Serhat Albayrak’ın yönetiminde bulunduğu Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör’ün yazısıyla başladı. Güngör, “FETÖ’yle mücadele eden hâkim ve savcıların yerine Bylock’çular getirildi” iddiasını dile getirdiği yazısında, Bakan Gül için, “Hani ‘Yargıyı FETÖ’cülerden temizledik’ demişti…” vurgusu yaptı.
Bakan Gül’ün Güngör’ün yazısına yanıtı sert oldu, “Düne kadar FETÖ’cülerle aynı maklubeye kaşık sallayanlar, çıkıp bize FETÖ ile mücadele dersi veremezler” dedi. Aynı gün toplanan MYK toplantısı sonrası açıklama yapan Parti Sözcüsü Ömer Çelik de FETÖ ile mücadele konusunda kilit bakanlıklardan olan Adalet Bakanlığı ve Bakan Gül’ün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatları doğrultusunda FETÖ ile güçlü şekilde mücadele ettiğini söyledi.
AK Parti içinde ortaya çıkan kavganın nedeninin Bakan Gül ile Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak arasında yargı içindeki atamalarla ilgili anlaşmazlık olduğu iddia edildi. AK Parti kulislerinde bu iddia yalanlanmazken, daha çok yaşanan tartışma ve gerilimin sonucuna dair değerlendirmeler dikkat çekti. Bu tartışmanın kamuoyuna yansımasını olumlu bulan ve memnuniyetini dile getiren bir siyasetçi, “Kazanan kim oldu ona bakmak lazım. Bakan Abdülhamit Gül güçlenerek çıktı, kazanan Gül oldu” yorumu yaptı.
Edinilen bilgiye göre Bakan Gül bu tartışmanın kamuoyuna yansımasından sonra AK Parti MYK toplantısında yeni yargı strateji belgesinin ilk paketiyle ilgili sunum yaptı. Bakan Gül’ün yargıyı hızlandıran ve yargıya erişimi güçlendirdiği ifade ettiği teklifle ilgili sunumu ilgiyle dinlendi. Bakan Gül de gelen tüm soruları tek tek yanıtladı.
4 YILDA 10 PAKET ÇIKABİLİR
AK Partili bir yönetici yargı paketinin önemini anlatırken son yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerinin kaybedildiği tabloya dikkat çekerek, “AK Parti reformcu kimliğine tekrar dönmezse, yeniden toplumu kucaklayan işler yapmazsa bedel ödedi, ödemeye devam eder. O nedenle kendi iç kavgalarını büyüten değil dışa dönük bir parti kimliğinin yeniden inşa edilmesi gerek. Bunun için de toplumda büyük beklenti bulunan yargı alanında atılacak adımlar çok önemli” yorumu yaptı.
Yeni partiler kurulurken, AK Parti’nin son dönem politikalarını eleştiren ama parti içinde kalarak mücadele edilmesi gerektiğini savunan bir kesim de, “Önümüzde 4 yıl var. AK Parti kendisini yeniden farklı toplumsal kesimlerle imar edebilir. Tekrar vizyonunu, iddialarını ortaya koyabilir. Bu açıdan yargı alanında atılacak adımlar büyük anlam taşıyacak” değerlendirmesinde bulunuyor.
AK Parti’nin yeniden toplumun talepleri ile buluşmasını sağlayacağı düşünülen yargı paketi yapılan planlamalara göre tek bir tekliften oluşmayacak. 2023 yılında yapılması öngörülen seçimlere kadar geçecek 4 yılda 5 hatta 10 paketin çıkabileceği ifade ediliyor.