TİGRİS HABER - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin TBMM'deki grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Bahçeli, TTB'yi hedef aldığı konuşmasında, "Gitmesi gereken varsa TBB yönetimine çöreklenmiş bir avuç Türkiye karşıtıdır. Gidişleri olsun da dönüşleri olmasın" ifadelerini kullandı.
Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları şöyle:
"Doktorlarımızın taleplerinin bilincindeyiz"
Türkiye'de 2 yıl içinde 96 bin insanımız hayatını kaybetti. Maalesef can kayıpları devam etmekte. Covid-19 mutasyonlarla, varyantlarla hayatın her alanını doğrudan tehdit etti. Salgın her yeri tasallutu altına aldı. İnsana düşen önce tedbir almak, sonra tevekkül etmektir. Covid-19 ile mücadelede tüm sağlık çalışanlarımız insanüstü gayretle mücadele etmiştir. Gece demediler, gündüz demediler fedakârlık anıtı haline geldiler.
Başta doktorlarımız olmak üzere sağlık çalışanlarımızın haklı taleplerinin bilincindeyiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı 5 müjdenin yerinde olduğunu kanaatindeyiz. MHP ve Cumhur İttifakı sağlığımızı emanet ettiğimiz hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarının destekçisidir.
"Bu ülkeden gitmesi gereken TTB'dir"
Covid-19 hastalığının şiddetlendiği dönemde vatandaşımızı korkuya sevk eden, endişeye sevk eden küçük bir azınlığın kara propagandalarını da unutmuş değiliz. TBB'nin bu kara propagandanın sevk ve idaresinin yapıldığı yer olarak karşımızdadır. Bunlar mesleğe başlarken ettikleri Hipokrat yeminini çiğneyen yüzkaralarıdır. Şimdi de diyorlar ki hekimlerimiz Türkiye'yi terk ediyorlarmış. Kalbi vatan sevgisiyle çarpan hekimlerin gittiği yok. TBB'ye bakarsak, Türkiye sağlıkta çoktan iflas bayrağını çekmiştir. Eğer bu ülkeden gitmesi gereken birileri varsa TTB'nin yönetimini çöreklenmiş bir avuç bölücü ve Türkiye karşıtıdır. Gidişleri olsun da dönüşleri olmasın. Bunlar dışında giden olursa keyifleri bilir.
Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır ziyareti
CHP Genel Başkanı iki günlük Diyarbakır gezisi esnasında, 'Tarihimiz kirli yüzleşmemiz gerekir' diye konuşmuş. Tarihimize kirli demek namertliktir, vatan ve millet sevgisinden nasipsizliktir. Kılıçdaroğlu'nun önce Çanakkale'ye bakması, sonra da zillet emellerini gözden geçirerek aklını başına devşirmesini tavsiye ederim. Türkiye'nin utanç duyacağı bir tarihi yoktur. Çanakkale ruhundan feyz almamış gafillerin Türkiye'nin geleceğinde söz sahibi olması aklın israfıdır. Kılıçdaroğlu ve ortakları unutmasın ki, görevimiz Türkiye'dir. Türk tarihine kirli demek PKK terör örgütünün vesayeti altındakilerin hüsran verici hezeyanıdır. Kılıçdaroğlu kendi tarihi ile yüzleşebilir. Ancak Türk tarihiyle yüzleşme niyeti varsa, bu tarih Kılıçdaroğlu'nun tarihi değildir.
Yozgat'ta başka Diyarbakır'da başka konuşan bir siyasetçiye güven duyulamaz. Kızılderililer katliama uğradı demiştir, katliam varsa özür olmalıdır, Kızılderililer soykırıma uğramıştır. Kendine güveniyorsa ağzında ıslanmış baklayı çıkarsın da görelim, nereye varmak istiyorsa söylesin de duyalım. Türk milleti kimden özür dileyecek? Nedir senin meselen? Söyle de bilelim. Kılıçdaroğlu önüne koyulan zillet faturasını taksit, taksit ödemesi için tehdit edilmektedir. Kılıçdaroğlu derhal özür dilemelidir. Aksi halde tarihimize kirli demesinin ağır sonuçlarına katlanmak zorunda kalacaktır.
Çanakkale deyince gözleri yaşarmayan kim varsa onlara dikkat edeceğiz, onlara karşı dikkatli olacağız. Çünkü onlar bizden değildir, esasen ve manen milletimize ait olmayanlardır.
Senin Diyarbakır'da sözlerine ne diyelim?
Kılıçdaroğlu'nun 9 Mart günü Diyarbakır'a gitmesi, es geçilecek görmezden gelinecek bir alçalma hali değildir. Kılıçdaroğlu’na geçtiğimiz hafta üç soru sordum, 4 parçalı Kürdistan’dan yana mısın değil misin, Demirtaş’ın ailesiyle görüştükten sonra İmralıdakinin ailesiyle de görüşecek misin?.. Bizim bir Twitter mesajımızı alıntılayarak emoji ile cevap vermiş. Emoji ne demekse. Emojiyi bırak ergenler gibi davranmaktan vazgeç. Emelin ne, kafanın içindeki asıl gündem nedir ondan bahset. Sözde Kürt sorununu tanıdığını açıkladın. Bir soru daha soruyorum; Diyarbakır'da PKK'lı teröristlerle görüştün mü? Şehitlerimize bir Fatiha okumayı hiç düşündün mü?
Sorularım açıktır. Süren kısıtlıdır, şunu da bil ki sükût istikrardan gelir. Sorularıma cevap vermediğin zaman hepsine evet dedin kabul edilecektir. Emoji de seni kurtaramaz. Kılıçdaroğlu, Diyarbakır Anneleri'nin yanına gitmeyi cesaret edemedi. Korku dağları sarmış, Kılıçdaroğlu analardan kaçmıştır. Tek kelime edebildin mi? Yapamazsın çünkü bugünkü CHP, HDP'nin kostüm giymiş halidir. Bugünkü CHP, Aziz Atatürk'e ihanet etmiş, geçmişine sünger çekmiştir.
Sayın Kılıçdaroğlu, Türkiye dünyada parmakla gösterilirken senin Diyarbakır'da sözlerine ne diyelim. Ülkemizde zaten barış vardır, bunu herkes görürken sadece Türkiye muhalifleri görmekten uzaktır. Kılıçdaroğlu yine yan yattın, yine ters köşedesin. Kürt sorununu çözecekmiş; Türkiye'de var olan terör sorunudur. Sorarım sana Öcalan canisini de serbest bırakacak mısın? Bunları nasıl yapacaksın, hakim değilsin, savcı değilsin. Senin adalete bakışın böyle midir? Kılıçdaroğlu dengeyi kaybetmiş, kayışı koparmıştır. Bu zillet ittifakının dümeni kırıktır, pusulası bozuktur, seyir defteri yırtıktır. Türkiye zillete teslim edilemez. (Haber Merkezi)