Sağlık hizmetleri özelleştikten bu yana sağlıkta daha nitelikli hizmetin adresleri ister istemez Özel Hastaneler oldu. Özel sağlık kurumları yaygınlaşınca iki yapısal durum ortaya çıktı. Biri, bu kurumların kendi iç dünyalarındaki birbirleriyle hasta ve hasta yakınları tarafından pek de fark edilmeyen rekabetleri. Diğeri de sundukları hizmetin birçok açıdan değerlendirilmesi gereken hizmetleri ve hizmet kaliteleri.
Kendi aralarındaki rekabetleri çok derdimiz değil.
Ama hizmetin kalitesi her hastanın ve hasta yakının merak ettiği.
Muayeneye gittiğinizde randevu, bekleme süresi, hekimin hastaya ilgisi, ödeyeceğiniz ücret. Muayene sonrası tedavi süreci, hastalığın takibi v.s. Bütün bunlar artık hasta ve hasta yakınları tarafından bilinçli bir şekilde izleniyor, tartışılıyor ve ona göre tavır alınıyor.
Bu yazıyı yazmama geçtiğimiz hafta göz muayenesi nedeniyle gittiğim Özel Bağlar Hastahanesi vesile oldu. Bir yıl arayla ikinci kezdir iki ayrı hekime muayeneye gidiyorum. İlki geçtiğimiz yıl gittiğim cildiye uzmanı Doktor İbrahim Halil Kağar’dı. İkincisi de geçtiğimiz hafta muayeneye gittiğim Göz Doktoru İskân Abay.
Özel Bağlar Hastanesinin güvenlik girişinden ilk girdiğinizde yoğunluk hemen dikkati çekiyor. Araçla kapıdan girdiğinizde muayene ya da tedavi nedeniyle girişi kolaylaştırmak için araç park yerinde dışarıdan parkı engellemek için akılcı bir sistem kurmuşlar. Cüzi bir ücret ödüyorsunuz makbuz karşılığı, sonra muayene olduğunuz hekim kaşesini basınca aracınızla çıkışta ödediğiniz paranızı geri alıyorsunuz. Bu sebeple çevre esnafın araç park yeri gibi amaç dışı park edip araç park sıkıntısı yaratma sorunu da pek yaşanmamış oluyor.
Muayene olmak istediğiniz bölüme ve hekime kaydınızı yaptırdıktan sonra yaklaşık hangi saatte muayene sıranızın gelebileceğini öğrenebiliyorsunuz. Çok iyi bir kolaylık. Bana öğleden sonra 14.30 gibi muayene olabileceğim söylenmişti. Doktorun kapısına gittiğimde önümde bir kişi vardı ve beş dakika içinde içeri alındım.
Şikâyetim dinlendi, ayrıntılı muayenem yapıldı, reçetem yazıldı ve güleryüzle uğurlandım. Yaklaşık dört yıl önce yine bir başka özel hastanede göz muayenesi için ödediğim 60 lirayı düşündüğümde, doğrusu Bağlar Hastanesinin talep ettiği 13 tl katkı payı bana çok makul ve uygun gelmişti.
Sonra eski sosyal sigortalar kurumu hastanesindeki yoğunluğu aratmayan Bağlar Hastanesindeki yoğunlukla nasıl baş ettiklerini hastane yetkililerine sorduğumda yanıtları tek cümlecik ve çok basitti. Biz hasta potansiyelimizi ve hedef kitlemizi biliyoruz. Sonuçta Bağlar dediğimiz yer dar gelirli, yoksul insanların yaşadığı bir bölge. Hem bu belde sakinlerini tatmin edecek bir hizmet politikası, hem de onların bütçesini pek sarsmayacak bir katkı ücreti politikası uygulamak ilkemiz oldu açıklaması yaptılar.
Bana sorarsanız tanıdığım hekim arkadaşlarımın da çalıştığı bir hastane. Tabi aynı zamanda başka alanlarda da yatırımlarını Diyarbakır eksenli olarak bilip takdir ettiğim dost şahsiyetlerin sağlık alanındaki bir hizmet kuruluşu Özel Bağlar Hastanesi.
Hani belki böylesi alışıldık değil! Gazetelerde ilan çıkar ya! İşte hastalığım nedeniyle bana hizmette kusur etmeyen, tedavimi yapan filanca doktorlara, hastaneye teşekkür ederim filan diye…
Yazarın teşekkürü bence böyle olmalı. Eskiden hizmet üreten kurumların uygun yerlerine “şikâyetinizi müdüriyete, memnuniyetinizi lütfen dostlarınıza söyleyiniz” diye yazılırdı ya!
Bende Bağlar Hastanesinden memnuniyetimi dostlarıma yazıp söylüyorum.
Sağolsunlar…