Yaklaşık bir hafta on gündür yazı yazmıyorum/yazamıyorum. Gündem o kadar süratli ve akışkan ki, hangisine elini atsan elinde kalır misali duruma takılıp izle-görü daha ehven buldum.
‘Siyaset/siyasetçi hayal satar’ derlerdi inanmazdık!
Ona da razı olduk toplum olarak ancak, biz hayalleri cebimizden satın alırken birileri yan kapıdan gerçekleri de satmaya başladı. Arsa, bina, han, hamam, havaalanı, otoyol, kamuya ait taşınmazlar, ihaleler gibi gerçek olanların satışından bu ülkenin yurttaşlarının payına düşen bir şey olmadığı gibi bir de üstüne cebinden ödemeye başladı, zam, vergi gibi zorunlu dayatmalarla. Çok ileriye dönün borçlanmış olmamızı da ayrıca konuşmak, tartışmak gerekiyor.
&
Yolun sonu görünüyor mu, görünmüyor mu?
Onu da bilemiyoruz!
Kafalar karışık.
Beyinler sarsıntıda, görüş mesafesi sisli, gözler netliğini kaybetmiş.
&
Atatürk’e küfredenler Atatürk hayranı oldu!
2017’nin 10 Kasım’ı tarihe not düşülmesi açısından son derece önemli.
Aman ha; unutmayın/unutmayalım bu günü.
&
AK Parti Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı; Cumhuriyet Halk Partisinin Atatürk ile olan bağının 1938 yılından itibaren koptuğunu, Atatürk’ü CHP’ye kaptırmayacaklarını söylüyor. Bu rahmetli Demirel’in bir zamanlar dediği ‘GAP’ı Gaptırmam’ gibi bir durum değil ki. Herhangi bir partinin, şahsın, kurumun Atatürkçü olmasına kimsenin bir itirazı yok ki.
Başkalarına ‘gaptırmam’ anlayışı sıkıntılı!
&
Atatürk’e sahip çıkma konusundaki hamasette sıkıntı var!
Atatürk’ü anmanın kriterlerine vurulan darbede sıkıntı var.
Batman’da bir öğrenciyi sahneye çıkartıp, Atatürk’e Kürtçe ağıt yakılması, İstanbul’da bir camide ilk kez Mevlit okutulup, cami önünde lokma dağıtılmasındaki ‘arabesk’ yöntem sıkıntılı, yani ‘gaptırmam’ anlayışı.
&
Sahi biz bunları neden tartışıyoruz ki?
Şundan dolayı; tartışalım diye gündem yaratıp gözümüzün içine sokuldu diye.
Asgari ücret, işsizlik, istihdam, akaryakıta zam, Dikey yapılar, yandaşlara satılan ihaleler, vergi borcu, iç-dış ticaret, iç-dış politika, Türk lirasının döviz karşısındaki değer kaybını mı tartışalım?
Hadi canım sizde!
Bunlar bizim sorunumuz mu?
50 yıldır hiç iktidarda olmayan Cumhuriyet Halk Partisinden hesap sormak varken, işsizliği, doların yükselişini, zamları, iç-dış ticaret ve politikayı tartışmak bizim neyimize!