Helvacı Hasan; aslen “Çapakçur’ludur” yani Bingöllüdür, 1899 doğumludur!
Bağdat Caddesi (Gazi Caddesi) Sümerbank Sokağının köşesi, Türk Ticaret Bankasının olduğu yerdeki helvacı dükkânında mesleğe Ermeni Ustanın yanına çırak olarak işe başlar, 1923 de usta olur,
Ermenilerin üzerindeki baskılar yoğunlaştıkça çekilmez bir hal alır. Helvacı Hasan’ da bu arada ustalaşmaya başlamış, ustası helvanın tüm ipuçlarını ve sırlarını Helvacı Hasan’a uygulamalı olarak anlatır, gösterir, ustası: “Hasan bu meslek ölmesin, altın bileziktir, bu mesleği devam ettir, bizim bu şehirde yiyecek ekmeğimiz-aşımız kalmadı, o yüzden ülkeyi terk edeceğiz, dükkânı sana bırakıyorum!”
Helalleşip dükkanı da Hasan ustaya bırakır ve ülkeyi terk ederler! Bu kadar işte, doğup büyüdüğü ata toprağını, anılarını dostlarını, bırakmaya mecbur bırakılmak birilerinin iki dudağıyla oluşuyor, ne acı! 1937 de soyadı kanunu çıkınca, mesleğinden dolayı Helvacı soyadını alır! Helvacı Hasan uzun yıllar aynı dükkânda işe devam eder, 1960 yılında dörtyolda Şeyhmus Pastanesinin bitişiğinde İzzet Paşa caddesi girişinde solda cephesi küçük ama uzunca dükkana geçer…
Diyarbakır’ın ünlü helvacısıydı, helvaları günlük-taze ve damakta mükemmel bir tat bırakır!
Helvacı Hasan zor insandı, asabi bir kişiliğe sahipti, müşteri kovardı bazen, soru soranları sevmezdi ve onlara satış yapmazdı… Sanatını on numara olarak icra ederdi, dört çeşit helva yapardı; sarı helva, tahinli, beyaz susamlı, sakızlı koz helva…
İlk zamanlar tek başına hem imalat hem de satış yapardı, sonradan oğlu Sezai büyüyünce o da imalathanede babasının yanında mesleği öğrenmeye başladı, Helvacı Hasan 1976 yılında vefat edince oğlu Sezai işyerinin başına geçti, dükkânı devraldı, Sezai Usta gelenekçiydi babasından öğrendiği helva çeşidinden sapmadı dört çeşit helva yapımını sürdürdü…
Sezai Usta yeğeni Kadir’i de işyerine dahil etti, üçüncü kuşak olan Kadir’de helva yapımını öğrenmeye başlar. İzzetpaşa Caddesindeki işyeri yıllarca o işyeri devam etti, 90’lı yıllarda Gazi Caddesi üzerinde Kuyumcular Pasajı yapılınca işletme oraya taşınır…
Sonradan İnönü Caddesinde “Üç Kardeşler Lokantasının” bitişiğine taşınır…
Sezai Helvacıda vefat edince torun Kadir işletmenin başına geçer, helva çeşidini altıya çıkarır, şu an altı çeşit helva yapılıyor bu işletmede…
Üç kuşak bu işletmeyi-mesleği yürüttüler, kalite ve damak tadı hiç değişmedi… İşletme bu yıl 100. yılında ismine layık bir asrı devirdiler, dededen toruna! Diyarbakır’ın meşhur “Asrın Helvacısının” öyküsüdür! Hasan Helvacı ve Sezai Helvacının ruhları şad olsun, rahmet ola!