Naci Sapan
Diyarbakır’da virüs tavan yaptı.
Hastanelerin doluluk oranları geçen yılı aratmıyor.
Etkili ve yetkili şahsiyetler çağrı üstüne çağrı yapıyor.
Aşı olmama konusunda hala direnenler var.
Kimisi; ‘bizi öldürüyorlar’ diyor, kimisi ‘kısırlık’ diyor.
Virüs ve hastalık konusunda fikir yarıştıranların doktor edasıyla kesin ve net konuşma biçimleri ise ayrı bir durum.
Muhtelif şehir efsaneleri ise dolaşımda.
Bu arada, ölen ölene, yakından ve içeriden bildiklerimiz var.
Doktorlar, uzmanlar uyarıyor; ‘Aman dikkat, maske, mesafe, temizlik konusunda tedbirli olmaya devam’ diyorlar, ancak takan yok.
Taziye, düğün konusunda ciddi uyarılar var, bunu da takan yok.
Havai fişeklerin kentin farklı bölgelerinden patlatılmasından yoğun bir düğün trafiğinin olduğuna tanıklık ediyoruz zaten.
Düğün salonlarından gün almak mümkün değil.
Taziye konusuna gelince, uyarılara uyan çok az.
Geleneklere çok bağlı olunca, felakete de bu bağlılık oranında davetiye çıkarıyoruz demektir.
*
Özetle çarşı karışık, yaşam trafiği ise daha da karışık.
Çarşının karışıklığı sadece hastalıkla ilgili değil, aklınıza gelebilecek her türlü meselede her türlü karışık bir kafa yaşıyoruz doğrusu.
*
Aşı meselesine gelelim. Bütün Türkiye Diyarbakır’ı konuşuyor, birinci derecede kentten sorumlu olan Milletvekillerinin canla başla bir uğraşlarını, çırpınışlarını göremedik. Ne HDP’den ne de AK Partiden.
‘Açıklama yaptık, davet ettik aşıya milleti’ diyebilirler, ancak, vekilliğin yüklediği sorumluluğu kendilerini seçenlere yansıtamadılar. Esnafın içinde dolaşan, hastanelere uğrayan, sokakta, caddede dolaşan, aşıya davet eden, hal, hatır soran bir Milletvekili görmedik.
Acaba gelip, gezdiler de biz mi göremedik!
Belki de maskeli oldukları için tanıyamadık.
Aşıya daveti Kürtçe anlatmak gerektiği konusunda soru önergesi veren bir milletvekili oldu, ancak, onu da halkın arasında, aşıya davet konusunu Kürtçe anlatırken göremedik. Anlatabilirdi, bir engel yok. Öneri Meclis duvarlarında yankılandı.
Mesela, Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş’ı takdir ettik. Siirt’te esnafı adım, adım dolaştı, aşı olunması gerektiğini anlattı. Milletvekili olmanın gereğini yaptı, kendisini seçenlere karşı sorumluluğunu yerine getirdi.
Seçilmişler seçilmiş olmanın gereğini yapmaz, boşluk bırakırsa, atanmışlar o boşlukları kendi bildikleri gibi, kendi meşrepleriyle doldururlar.